34. Bölüm Üniversite

3.6K 110 24
                                    

Doğaç anında elimden tutup belinde ki silahı çekti. Atlasa baktığımda oda Fezanın ellerini tutup belindeki silahı eline aldı. Hala bu seslere anlam vermeye çalışıyordum. Doğaç

"GELİN!"

Diye bağırdı beni kolumdan tutup yukarıdaki kütüphane olan odaya soktu. Gizli odaya gireceğimizi anladım. Gizli odayı açtığına şahit olduk. Ben ağlarken bana sıkıca sarıldı. Ellerini yanaklarına koyup

"Seni çok seviyorum bunu unutma."

Neden veda eder gibi konuşuyordu.

"Ne demek istiyorsun Doğaç, korkuyorum."

Söylediği sözlerle boğazım düğümlenmişti. Zar zor konuşmuştum.

"Korkma İlsam, seni çok seviyorum bunu unutma! Şimdi buraya gir, sesinizi çıkartmayın."

Beni içeri itip kolumdan ittirirken elini bırakmadım. Deli gibi ağlamaya başlamıştım. Hâlâ silah sesleri geliyordu.

"H-hayır sensiz asla!"

Dudaklarıma ufak bi öpücük bıraktı.

"Hadi İlsam! Bir şey olmayacak gelicem."

"HAYIR asla olmaz seni bırakmam"

Benimle birlikte içeri girince büyük bir rahatlama gelmişti yüreğime. Beni odadaki koltuğa yatırıp Fezaya gözüyle beni gösterdi. Feza birden elimi kolumu tuttu. Doğaç hızla odadan çıktı.

"HAYIR BIRAK BENİ HAYIR GİTMESİNİ İSTEMİYORUM"

Bağıra bağıra ağlıyordum. Fezada aynıydı.

"DOĞAÇ"

Dizlerimin üzerine çöktüm. Abimde dışarıda kalmıştı.

"Ya bir şey olursa?"

"Olmayacak"

Nereden biliyordu? O giderse bende giderdim. O beni bırakırsa bende bu hayatı bırakırdım. Dayanamazdı bu kalbim, bedenim bir acıya daha...

Feza koltuğa oturunca dizini göstererek beni yanına çağırdı. Çok ihtiyacım vardı buna. Bitmişlikle yattım dizine.

"Abim sana çok kötü şeyler yapmış. Öyle duyduk çok canını yaktı mı?"

Ağlamam daha da hiddetlenmişti.

"H-hayır"

Saçımı elleriyle seviyordu. Annem gibi hissetmiştim bi an.

"Biliyormusun abinde beni yanında zorla tuttu. Tehdid ederek. Ona aşık olmamı sağladı."

Gözyaşlarım ve iç çekişlerim bi anda durmuştu. Daha az evvel abim masada anlatmıştı. Böyle bahsetmemişti, ne diyordu Feza? Oturur hale gelip ciddi olup olmadığına baktım. Gayet ciddiydi.

"Canını yaktı mı?"

"Asla kırdı döktü ama bana dokunmadı"

"Peki aşık mısın ona?"

"Çok"

Hâlâ şaşkındım nasıl bu hale gelmişti benim abim.

"İlk bu olayları duyduğunda ne tepki verdin? Benden abimden nefret ettin mi?"

"Hayır bütün suç babanızın, ailemi öldürmüştü ama bana yeni aile yeni hayat vermişti."

Terkar ağlamaya başladım. Babamın bir hırsla yaptığı şeyler nelere mâl olmuştu böyle!...

Neredeyse yarım saat olmuştu. Hâlâ gelen giden yoktu. Titrekçe ağlayarak.

"B-birisine bir şey oldu."

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin