18. Bölüm Abi

7K 177 24
                                    

Yazar'dan

Doğaç ve İlsa mışıl mışıl uyurken Enis sabah kahvaltıya çağıran Doğacı dinleyip evlerine gitmişti. Zili 2 kez çalsa da kimse açmamıştı. Hızla Ahmetin yanına gitti.

"Doğaçlar evde değilmi?"

"Evde abi, çıkmadılar hiç"

"Şerife nerde?"

"Abi Doğaç abi izin verdi 1 haftalığına."

"Anahtar varmı sende?"

"Var abi, buyur"

Demir kapıların ordaki klübe tarzı bir yerden anahtar getirmişti Ahmet. Enis hızla alıp kapıya gitti. Açıp içeri girdi.

Kocaman gülümsemesine sebep olmuştu bu görüntü. Doğaçla İlsa birbirlerine kenetlenmiş, koltukta uyuyorlardı. Yavaşça yanlarına gidip Doğaça seslendi.

"Kardeşim biliyorum çok rahatsın ama saat geç oldu, şirkette işler var hadi kalk"

Doğaç gözlerini açıp Enise dik dik baktı.

"Siktirgit Enis"

"Abicim karnım aç hadi"

İlsa seslere uyanırken Enisi görmesiyle kendini kenara atması beklenmedik olmuştu. Utançtan ölürken Doğaç sinirle konuştu.

"Enis siktirgit mutfağa"

Enis ellerini teslim olur gibi kaldırıp

"Tamam sakin ol şampiyon gidiyorum"

Deyip salondan ayrıldı. Doğaç mutlu gözlerle sevdiği kadına bakıyordu. Yanakları al al olmuş beyaz tenini ortaya koyuyordu İlsa'nın bedeni.

"Gel buraya"

Kollarını kocaman açıp kızına sarıldı. Ardından ayaklanıp mutfağa gitti.

"Ne oldu Enis niye geldin?"

"Doğaç, çok çabuk unutuyorsun dün gece gel kahvaltıya demedin mi kardeşim sen. Gerçi senin rahatın yerindeydi ama"

Kahkahalarla gülerken

"Hay o gel diyen dilimi"

"Günaydın Enis"

İlsa gülümsemesi ile Enise bakıyordu.

"Günaydın İlsa, bende diyordum ne güzel bir gün değilmi Doğaç"

"Ya ya"

Hepsi beraber gülümserken Doğaç küçük kızını ellerinden tutup yatak odasına çıkarttı. Duş almak istiyordu ve tabi ki yüzüklerini takmak.

"Sevgilim!"

Alnından öperken küçük kız ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Koca adam komidinin üzerindeki ihtişamlı kutuyu alıp açtı. İçindeki alyansları görünce kocaman gülümsemişti İlsa. Koca adam İlsa'nın parmağına yüzüğü taktıktan sonra İlsa da koca adamının parmağına taktı. Ardından tek taşıda parmağına geçirdikten sonra heyecanla konuştu.

"Güneş olmazsa ayda olmaz. Ay yoksa güneş hiç güneş olmamış demektir. Sen benim güneşimsin ve ben senin sayende var oluyorum. Senin sayende nefes alıyorum. Bu nefesi benden alma!"

İlsa gözünden akan damlalara sahip çıkamazken hem sevinçli hemde hüzünlü sesiyle cevap verdi.

İlsa'dan

"Benim güneşim yok oldu sanmıştım. Bir daha asla var olamayacağım bu hayatın tadını çıkaramayacağım sanmıştım. Sonra anladım ki ben güneşin da kendisiymişim. Ama eksiklik vardı gecemin ayı eksikti. Işığımı, sevgimi vereceğim ayım yoktu. Ama sonra seninle tanıştım, senle, senin sevginle. Seni seviyorum!"

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin