11. Bölüm Mavi Gözlü Adam

8.1K 217 5
                                    

Mavi Gözlü Adamdan

Saat kaçtı bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda havanın karanlık olduğunu gördüm. Soluma elimi attım ama kadınım burda değildi. Ayaklanarak yatak odasından çıktım. Aşağı indiğimde gözlerim yemek masasını çevreledi. Çeşit çeşit yemek hazırlamış, bana hayranca bakıyordu.

"Okyanus gözlüm  bende seni kaldıracaktım."

"Seni seviyorum"

Diyerek kollarımı sıkıca ona sardım. Dudaklarına kısa bi öpücük bıraktım. Ellerini ellerime kenetleyince yemek masasına oturduk.

"Türkiye'ye ne zaman döneceğiz. Bi-"

"Feza, biliyorum ama elim kolum bağlı. Biliyorsun Emin Akel'in verdiği numarayı bekliyorum. Şimdi değil eğer gerekmezsede böyle bir şey olmayacak"

Uzun zaman sonra sevdiğim kadına adıyla hitap etmiştim. Oda biliyordu, sadece ciddi ve sinirli anlarda ona böyle söylüyordum. Yüzündeki kırılmışlığı görünce tek hamleyle sandalyesini kendime çektim.

"Sevdiğim asma o güzel suratını. Tamam, tamam pes (ellerimi teslim olur gibi kaldırdım) özür diliyorum. Ve seni ne olursa olsun çok seviyorum"

Yüzünde güller açarken çenesine ve burnuna öpücüklerimi yer ettim. Bana bakıp.

"Seni seviyorum" dedi.

Evet Türkiye ye bi an önce dönüp bütün olanları bitirmek istiyordum ama buna haber gelmeden cesaret edemezdim. İlsa beni aramalıydı. Durduk yere düzenini bozmak istemiyordum. Yemeğimizi sohbet ederek bitirince, masadakileri mutfağa taşımasına yardım etmiştim Feza'nın. Bulaşıkları o hallederken telefonumun çaldığını duydum. Yatak odasından geliyordu. Hızla merdivenlerden çıkıp telefonu elime aldım. Açıp kulaklarıma götürdüm.

"B-ben İlsa Akel Babam Emin Akel başım belaya girince bu numarayı aramam gerektiğini söyledi. Doğaç Adsayoğlu tarafından kaçırıldım. Siz bana yardım edecekmişsiniz. Lütfen acele edin bu adam câninin teki beni öldürecek."

Zaten detayları biliyordum. Derin nefesler alarak telefonu kapattım. Artık zamanı gelmişti. Bütün olanı biteni bitirip, İlsa'yı söz verdiğim gibi koruyacaktım. Gözümden akan bir kaç damla yaşı sildikten sonra banyoda yüzümü yıkadım. Feza'nın da yine tekrar tekrar üzülmesini istemiyordum. Zaten o da bi an önce Türkiye'ye gitmemizi istiyordu. Ne güzel yürekli bi kadındı, istediği anında olmuştu sanki. Yüzüme buruk bi gülümseme takıp aşağı indim. Mutfakta gözlerini sildigini gördüm. Ben onu bu kadar üzmek istememiştim. Feza böyle yaptıkça ben kahroluyordum. Sessizce mutfağa girip arkasından beline ellerimi doladım.

"Şşhhh seni üzmek istemedim."

Arkasını dönüp bana sıkıca sarıldı. Kendimden ayırıp gözyaşlarını baş parmağımla sildim. Gülümsedi.

"Türkiye ye dönüyoruz"

"N-ne?"

"İlsa aradı. Doğaç onu Emin Akel'in dediği gibi kaçırmış. Çabuk yardım edin yoksa beni öldürecek diyor."

Boğazım düğümlenirken göz yaşlarım yavaş yavaş kendini bıraktı.

"Şşhh sevgilim. Artık herşey iyi olucak biz gibi İlsa gibi" dedi Feza.

"Bilmiyorum bana tepkisi ne olacak korkuyorum. Doğaç? onun tepkisi ne olacak? Her şey planladığım gibi olmazsa"

"Hayır her şey iyi olacak buna inanıyorum. Ne zaman dönüyoruz?"

"Sevgilim burdaki şirkete birinin bakması gerekiyor bu yüzden en geç iki gün sonra ayarlarım. Emin ol ki elimden geldiğince çabuk olmaya çalısıcam. İyi ki varsın kadınım!"

"Doğaç ona bir şey yaparsa?"

"Yapmayacak haberini aldım İlsa ile evleniyormuş."

Feza şaşkınca suratıma bakarken derin nefes alıp ona sarıldım.

"Onu bırakmayacak değil mi?"

"Bilmiyorum sevgilim ama elimden geldiğince ondan kurtarmaya çalışıcam."

"Biz ondan İlsa'yı da alırsak o ne yapacak. Yıkılır!"

"Biliyorum ama ona eziyet etmesine izin veremem anla beni Fezam."

"Seni seviyorum"

Gözlerimi kapatıp hafifçe dudaklarına bastırdım dudaklarımı...

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin