Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)

36. Bölüm Büyük Yıkım

Doğaç'tan

Bana mavi gözleriyle bakıp karşımda diliyle kaşığı yalayınca gerçekten tahrik olmuştum. Yanına gidip tezgahta oturup aşağı sarkıttığı çıplak bacaklarının arasında durdum. Üstündeki askılı geceliği yırtıp atmak istiyordum şuan. Elindeki kaşığı alıp fıstık ezmesinden dolu dolu bir kaşık aldım. Ardından ağzına döküp dudaklarına yapıştım. Yutmaya çalıştığı ezmeden dilimle kendi ağzıma aldım ve geri çekildim.

"Ne yapıyorsun Doğaç kaşık denen bi icat var ordan yeniyor böyle ağzımdan almana gerek yoktu."

Gülümserken dalga geçer gibi söylemişti. Ağzımdakini yutup ellerimi bacaklarında gezdirdim. Elindeki kaşığı sıktığını görünce dudaklarını tekrar öptüm. Bir süre öylece dururken elindekileri masaya bırakıp şakaklarımdan tutup karşılık vermişti. Üstündeki askılı geceliği tek çırpıda çıkardım. Sütyeninin açıkta bıraktığı dolgun göğüslerde parmaklarımı gezdirdim. Küçük kızım ağzımın içine değişik sesler çıkarırken kendimi geri çekip

"Sessiz ol bebeğim"

Dedim fısıldayarak. Yukarıda uyuyan Suna Sultanı rahatsız etmek istemezdim. Gözlerim göğüslerine kayınca sütyenini çıkarıp tezgahın üzerine bıraktım. Bıraktığım gibi göğüs uçlarını emerek ısırdım. Ağzından inleme kaçacakken tek elimle kapattım. Kafasını geriye atmış anın tadını çıkarıyordu. Elimi çekip siyah şortunu bileklerine kadar indirdim. Sadece kilodu vardı. Elimi üzerinde gezdirip dudaklarını öptüm. Ardından onuda bileklerine kadar indirip geriye yatmasını sağladım. Anında kendini geri bırakınca eliyle ağzını kapadığını gördüm. Dilimi kadınlığında gezdirip onu sertliğime hazırlıyordum. Kendini ne kadar tutsada sessiz inlemelerini duyuyordum. Sertleşen erkekliğimi eşofmanı mı indirip boxerin içinden çıkardım. Tek elimle ıslatıp yavaşça kadınlığına sürttüm. Küçük sesleri beni daha da cezbediyordu. Arzunun doruklarındayken kendimi yavaşça içeri ittim. Küçük bedeni titredi içindeyken. Yavaş yavaş ileri geri yapıyordum. Bacaklarını belime sertçe dolayıp kendine çekince neredeyse bütün erkekliğimi içine almıştı. Kollarından tutup dikilmesini sağladım. Kırmızı dudaklarını anında öptüm. O sırada daha da hızlanmıştım. Her hızlandığımda ağzımın içine daha çok inliyordu. Dudaklarından ayrılıp elimle kapadım. Göğüslerini emerken zirveye geldiğimi anladım. İlsa da bunu anlamış olacakki kafasını sallayıp kendini geri çekmeye çalıştı. Bunu ikinci kez yapıyordu ve beni delirtecekti. Benim sıvım onun içinden başka bir kere akmayacaktı! Bu kadardı! Belinden tutup sertçe kendime yapıştırdım. Anında ikimizde rahatladık. İçinden çıkmamışken kalçasını tutup sertçe erkekliğime bastırdım.

"Sana son uyarım İlsa! İçinden başka bir yere akmayacağım."

Hamile kalmasını, bir erkek çocuğumuz olmasını çok istiyordum. Onun karnında bi bebeğimizin olduğunu düşünmek bile çok güzeldi. Bunu hala küçük kızıma söylememiş olsamda istiyordum. Bana kafasını sallayıp bedenime sarıldı.

"Korunmuyoruz. Ya hamile kalırsam?"

Öyle söylemişti ki istemediğini anlamıştım. Bu beni üzsede zamanla isteyecekti. Her hareketi dengesizdi. Her an benden gidecek gibi hissediyordum. Belki bu bebek bana daha çok bağlanmasını sağlardı. Baba olmayı çok istiyordum sadece İlsamdan. İkimizin bi parçası olacaktı. Hayal gibiydi...

Bir şey demeden içinden çıkıp üstünü giydirdim. Kendimi de toparlayıp İlsa'yı kucağıma aldıktan sonra odaya çıkardım. Odadaki banyoya girip suyu açtım. Küçüğüm üzerindekileri çıkarırken ben çoktan soyunmuş suyun altında duruyordum. Bebek konusunda negatif olması moralimi bozmuştu. Belimden bana sarılınca

"Yalnış bir şeymi yaptım?"

Arkamı dönüp sarıldım. Bir şey söylemek istemiyordum. Şimdi konuyu açsam belki istemeyecekti. Biraz alışmasını istiyordum. Güzelce yıkandıktan sonra üzerimize havlu alıp banyodan çıktık. Üzerimi kurularken üstüne bir şeyler seçtiğini gördüm.