6. Bölüm Yalan Söylemiyorum!

9.6K 258 40
                                    

Yazar'dan

Enis gelen telefonla hızlıca şirketten çıkıp deponun yolunu aldı. Deponun önüne gelince arabayı aniden durdurup hızlıca girişine koştu. Kapısına tekme atıp içeri girdi. Doğaç silahı ağzı burnu dağılmış adama çekmiş ona kaşları çatık bakıyordu.

"NE YAPIYORSUN ENİS "

Doğaç Enise bağırırken depoda tiz bi ses çıktı. Adamın alnının ortasından geçen kurşuna bakarken konuştu Enis.

"Doğaç adam doğru söylüyormuş. Depoya giren o değil sabote etmişler evden çıkman için"

Doğaç elindeki silahı indirip beline koydu.

"Ne diyorsun Enis sen, ne evden çıkması ne sabotesi? "

Cevap bekler gibi korumalara bakarken, kalıplı olan koruma öne atıldı. Bunlar İlsa'nın evde gördüğü korumalardı.

"Efendim biz depoya girdiğimizde adam içerde adamlarına emir vermiş malları kamyonete taşıyordu. "

Diğer koruma öne atılıp

"Evet efendim bizde adamları etkisiz hale getirip adamı buraya getirdik."

Doğaç sinirlice saçlarını karıştırırken Enis konuştu, Tabi Doğaç'ın daha olanlardan haberi yoktu asıl bomba şimdi geliyordu. Enis beni öldürmesin diye dua ederken,

"Doğaç kardeşim, seni evden uzaklaştırınca baskın olmuş. İlsa' yı
almaya gelmişler. "

Doğaç duyduklarıyla hızla Enisin yanına yürüyüp yakasını var gücüyle çekti. İlsa'nın kaçırılmış olabileceği kezlerce gözünün önünde gerçekleşti. Kim onun sevdiği kadına dokunabilirdi ki?

"NE DİYORSUN OĞLUM SEN?"

"Ne duyduysan o kardeşim kızı almışlar. İlsa evde yok!"

Doğaç ellerini yakasından çekerken elini cebine attı. Kahretsinki telefonu yanında değildi. Arabaya hızla gidip en güvendiği adamını aradı.

"O KIZI BULAMAZSAN SENİ ÖLDÜRÜRÜM. ANLIYORMUSUN BENİ ANLIYORMUSUN LAN!"

"Aaabi ben dördüncü depoda verdiğin işleri hallediyordum haberini alınca eve geldim seni aradım ama cevap vermedin. Evde her yeri arattım ama yenge yok. "

"KES LAN SESİNİ! O KIZI BULACAKSIN YEMİN EDERİM SENİ ÖLDÜRÜRÜM AHMETTT!"

Telefonu cevap beklemeden kapattı Doğaç. Arabayı hızla çalıştırıp on dakika içerisinde yaptığı süratle eve vardı. Yerde acıdan kıvranan korumaya da belinden çıkardığı silahla beynine kendi sıktı. Sinirinden delirirken yatak odasına çıktı. Arkasından Enis girince şok olmuş gözlerle yerlere baktı. Yerler kan izleri olmuş kapının kilidi de silahla parçalanmıştı. Ahmet öylece dikilirken Doğaç hızla ayağa kalkıp yakasına yapıştı.

"O kıza bi şey olsun Ahmet çoluğun çocuğun dinlemem seni gebertirim!"

Enis her şeyin farkındaydı. İlsa için nasıl korktuğu ortadaydı. Ona nasıl aşık olduğu da. Yüzünde oluşan tebessümü kimse görmeden silince telefonu çaldı.

"Evet dinliyorum söyle"

Telefonun karşısındaki adam ne söylediyse süratı buz kesilmişti. İç sesiyle söylendi Enis.

"Şimdi Doğaç'ın elinden seni ben bile alamam İlsa, ne yapıyorsun sen! Ne?"

"Tamam kapat bi gelişme olursa haber et" deyip kapattı telefonu.

Buz kesen suratını Doğaç görmüş olacak ki sinirle karşısına geçip konuştu.

"Ne oldu Enis? Ne haberi aldın? yüzün mosmor oldu?"

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin