85. Bölüm Adım Adım

1.7K 61 15
                                    

Doğaç'tan

Camdan dışarı zifiri karanlığa bakarken yığılma sesi doldu kulaklarıma. Başım ani refleksle İlsaya dönünce yerde mosmor olmuş kasılarak yattığını gördüm. Ellerim suya çarparak düşerken olduğum yerden titreyerek kalkıp üzerime bornoz geçirdim.

Yanına eğildim. Gözleri yarı açık gibi benden bir şey bekliyordu sanki. Titreyen ellerim sabit durmuyordu.

"İ-ilsa"

Bedenini oynattım. Tepkisizce kalınca nefes almadığını fark ettim. Korkuyla eğilip ağızına nefes verdim. Gözleri bana bakmayı kesmişti az önce. Put gibi yatarken dışarıdan gelen sesleri oldukça aldırmamaya çalışıyordum.

Göğüs kafesine kalp masajı yaparak ağzına nefes veriyordum.

Biliyordum bunlar belinde ki morluklar yüzündendi. Demiştim hastaneye gidelim bir şeyin vardır belki diye. Kabul etmemişti ısrarla. Şimdi beni yanlız bırakıyordu.

"İLSAAAAA"

Son çıkan sesimle bağırdım.

"Kendine gel hadi İlsa nefes al benim nefesim nefes olsun sana hadi."

Bir kaç kez daha verdim nefesimi. Başımı göğüsüne dayayıp hıçkırıklarımı bıraktım.

"Küçük kız yoksa koca adam da yok, uyan."

Dedim acı sesimle.

"Uyan."

Aniden nefes alınca daha çok boğuldum gözyaşlarına.

Yaş gözlerim aniden açılınca yatakta uyuduğumu anladım. Yerimde dikleşip yere bakındım. İlsa yoktu. Bütün gördüklerim bi kabustu. Koca iğrenç bi kabus. Gözlerimi kapatıp açtım. Küvetten çıkarken İlsa'nın beline kramp girince korkmuştum ondan kaynaklıydı bu kabus.

Sağım boşken berjerde oğlumuzla beraber uyuyan İlsama baktım.

"İlsam"

Kalbim deli gibi atarken yataktan çıkıp yanına vardım. Gözyaşlarım akmaya devam ediyordu inatla.

"Sensiz ne yaparım ben İlsam! Böylesine bir kabus bile beni bu kadar beter ederken-"

İç çektim. Devamını düşünmeye gücüm yokken dilime dökmem imkansızdı.

Derin iç çekip ayaklandım. Su içmem gerekiyordu. Soğuk, litrelerce su.

.....

Mutfakta dakikalarca oturmuş gördüğüm kabusu düşünmüştüm.

"Deliricem."

Elimi tezgaha vurduğum anda belime eller sarıldı. Küçük kızım olduğunu anlamam pek uzun sürmedi.

"Güzelim."

"Yakışıklım, ne oldu neden sinirlisin?"

Arkamda duran bedenine sardım ellerimi. Yüzyüze bakarken dudaklarını öptüm. Bi nebze olsun unutturuyordu bana gördüklerimi.

"Kötü bi kabus bebeğim."

"İyimisin?"

Dedi boynumu öperken. Daha sıkı sardım. Olumsuzca sallanırken

"Değilim sevgilim"

Dedim. O kadar kötü bir şey oturmuştu ki içime daraltıyordu göğüs kafesimi.

Kucağıma oturdu. Bacakları belimde birleşirken okşuyordum ellerimle bedenini. Saçlarının kokusu burnuma dolarken gözlerimi kapatıp huzura hoşgeldin demeye çalıştım.

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin