24. Bölüm Can kırığı

5.5K 150 10
                                    

Yazar'dan

Dudakları bütün şehvetiyle birbirine aşklarını gösterirken küçük kız küçük ellerini zifiri siyahları olan adamın boynuna sardı. Ağlıyordu ama çok seviyordu. Nasıl bi bilinmezlikti bu böyle. İkiside nefessiz kalınca Doğaç dudakları bırakıp alnını alnına yasladı.

"Seni asla bırakmadım bırakmam da"

Küçük kız gözyaşları arasında ağlarken konuştu.

"O adam bana dokunmaya çalıştı. O kadar çok korktum ki senden başkası bana sahip olacak diye. Kendimi affetmezdim ben affetsem bu kalp affetmezdi. Bir daha beni bırakma. Çünkü ben seni asla yalnız bırakmayacağım."

"Şşhhh benim yüzümden allah kahretsin. Hepsi benim yüzümden ama o adam bunları ödeyecek. Benim olana el sürmek neymiş görecek. Biliyormusun sen, sen benim nefesimsin, benim güneşimsin. Sen gidersen bu ay yok olur. Seni tanıdıktan sonra hayata bakış açım o kadar çok değiştiki. Seni tanıdıktan sonra hiçbir kadına yan gözle bakmadım, bakamazdım kalbimde, aklımda sen varken. Seni hep seveceğim küçüğüm. Seni benden almaya çalışacaklar benden asla gitme İlsa."

Koca adam sessizce aklından geçenleri dile getirirken küçük kızını kucağına aldı. İlsa bacaklarını anında beline sardı koca adamının. Yatak odasına girdikten sonra banyoya girdiler. "Banyo mu gerçekten" diye düşünürken gülümsedi İlsa. Koca adam aklından geçenleri okur gibi konuştu.

"Hayır İlsam aklın fikrin orada, banyo yapacağız birlikte."

"Aklımın bi yerde olduğu yok biliyordum."

"Ya öylemi"

"Hı hı!"

İki âşıkta kocaman gülümserken çoktan üstlerini çıkarıp küvetteki ılık suya girmişlerdi. Koca adam küçüğünü zifiri siyahlarıyla izlerken kokusunu bol bol içine çekti. Asla vazgeçemeyeceği şeyler arasında iki numarada kokusu olabilirdi. Tabiki ilk sırada İlsası vardı. O kendisinden çoktan vazgeçmişti. İlsa'nın vücudunu köpüklerken bi yandan da boynundan öpüp duruyordu. Bu onun çok hoşuna gidiyordu. Küçük kızını yıkadıktan sonra İlsa sırtı dönük olduğu adamına yüzünü dönüp üstüne çıktı. Sıra ondaydı. Altında ki sertliği hissediyordu. Ne yalan söylesin kedini zor tutuyordu. Doğaç'ın yaptığı gibi boynuna ısırık ve öpücükle karışık izler bırakıyordu. Doğaç'ın erkeksi hırlamasını duyabiliyordu. En sonunda boynunu sertçe emerek morumsu bi iz bıraktı. Ardından yıkadı koca adamını. Birlikte bornoz giyinip banyodan çıktılar. Saat 13.00 a doğru geliyordu. Hava diğer günlere göre sıcak ve güneşli duruyordu. Doğaç elinden bir kaç parça eşya ile gelince şaşırdı küçük kız.

"Seni ben giydirmek istiyorum"

Hoşuna gidiyordu onunla çocuk gibi uğraşmak.

"O zaman seni de ben giydireceğim. "

Doğaç gülümseyerek onayladı. Dantel detaylı beyaz sütyeni küçüğünün kollarından geçirip arkasından demirlerini iç içe geçirdi. Ardından beyaz dantelli takımın kilodunu ince bacaklardan ellerini sürte sürte yerine oturttu. Kot bir pantolonla beyaz adidas tişörtü kombinleyip altınada beyaz adidas ayakkabıları giydirdi. Spor duruyordu.

İlsa da uyumlu ve spor yapacaktı koca adamını. Her gün takım elbiseden içi kararıyordu. Eline aldığı siyah boxerı aynı Doğaç'ın yaptığı gibi ellerini sürüye sürüye geçirdi üstüne. Ardından kumaş grimsi pantolonu giydirdi. Gökyüzü gibi mavi tişörtü kollarından geçirip elleriyle saçını karıştırdı. Kendi ayaklarında olan adidasların bi benzerini geçirdi koca adamın ayaklarına. Doğaç kocaman gülümseyip kollarını beline sardı İlsa'nın

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin