Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)

31. Bölüm Olaylı Yat Daveti

Yazar'dan

"Ne!"

İlsa şaşırmış aynı zamanda da sevinmişti. Aslında parti için olmasa bile yanına iki tane siyah uzun elbise almıştı. Birisini giyerim diye düşündü.

"Şimdi karaya çıkıcaz başka eve geçicez. Akşam sekiz gibi partiye katılacağız yavrum."

"O zaman seni yıkıyayımda çıkalım küvetten."

İlsa iki dizinin üstüne oturup koca adamını yıkamaya başladı.Doğaç uslu dururmuydu? Manazara güzeldi tabi kızın vücudunu gözleriyle talan etmişti. Arada sırada göğüslerine dokunup sıkıyordu. Şimdi yaptığı gibi.

"Doğaç uslu dururmusun!"

Hem gülerek hemde uyarıcı bi sesle konuşmuştu. Koca adam bu sefer tek elini kalçasına koyup sertçe sıktı. Küçük kız canının acısıyla

"Doğaç! Hadi yıkandın yeter çıkalım"

İlsa küvetten çıkmak için doğrulacakken Doğaç sertçe tutup kendine çekmişti.

"Bu akşam kaçışın yok! O gecelikte giyilecek"

İlsa gözlerini kaçırırken Doğaç'ın kalkmasıyla birlikte oda ayaklandı. Ardından ikiside havluya sarınıp çıktılar.

İlsa'dan

Yanaklarım alev topuna dönmüşken üzerime kısa beyaz yazlık elbise giydim. Doğaç kısa şort ve tişört giydi.

"İlsa bunu giyemezsin!"

"Burdadamı gerçekten? Ne var bunda?"

"Bacakların olduğu gibi ortada göğsünde delikler var ve belli ediyor. Her yerimiz adam dolu olacak bebeğim olmaz"

Oflamıştım, bu kıyafet konusu iyice canını sıkıyordu. Ne alıp veremediği vardı benim kıyafetlerimle? Çıkardığım sırada elinde siyah uzun ve kapalı bi elbise ile yanıma geldi.

"Gerçekten mi?"

Kafa sallayıp yavaşça giydirdi.

"Bacak kısmı biraz açık ama en kapalısı buydu"

Göz devirdim söylediklerine ardından belimden sarılıp kulağıma fısıldadı.

"Seni her halinle seviyorum. Tenini başkalarının görmesine gerek yok değilmi?"

"Hıhı"

Boynumu ıslakça öptükten sonra bende öptüm. Çok seviyordum bu adamı. Hareketleri saplantılı piskopatlar gibiydi ama kıskanmasını anlayabiliyordum fakat benim gibi özgür ruhlu birine bu kadarı fazlaydı. Nereye kadar böyle gidecekti bende bilmiyordum.

...

Yattan ineli, karaya çıkalı saatler olmuştu. Geldiğimiz yer havuzlu ve oldukça büyük bi villaydı. Işıkları ayrı bi ambians veriyordu buraya. Doğaç telefonla konuşurken bende üzerime kısamı uzunmu elbise giysem diye karar vermeye çalışıyordum akşam için. Doğaç çoktan hazırlanmış Siyah bi takım elbise giymişti. Ceketi süet slim fit bi takımdı. Acayip derecede yakışıklıydı.

Kolundaki saat ve bileklikleri ayrı bi hava katıyordu vücuduna. Askıdaki yırtmaçlı parlak elbiseyi seçtim. Yırtmaçı baldırlarıma kadardı. Elbise kabarık değildi, pullu olduğu için ağır ve yere doğru süzülen bi elbsieydi. Askılı ve küçükte olsa göğüs dekoltesi vardı. Gözlerim parlamıştı, çok güzeldi. Gelen makyöz makyajımı yapmaya başlarken kuaförde saçıma başlamıştı...

Artık hazırken pencereden dışarı baktım. Doğaç spor siyah arabaya dayanmış telefonla konuşuyordu. Aşağı inmeye yeltenecekken ayaklarımın çıplak olduğunu farkettim. Nasıl heyecanlandıysam unutmuştum. Kutunun içinde duran zarif siyah topuklu ayakkabılarımı berjere oturup giydim.