61. Bölüm Anlaşma

2.5K 89 11
                                    

"BARAN"

Doğaç küçük kızın bileğini son gücüyle sıkarken dişlerini birbirine geçirdi.

Baran mavi gözlerini sevdiği kadına dikmiş ayırmıyordu bir saniye. Doğaç delici bakışlarını merdivene çevirip hızla aşağı inmeye başlamıştı.

İlsa ona bir şey yapacak korkusuyla hızla peşinden gidiyordu.

"D-Doğaç dur lütfen."

Genç adamın alnında ki damarları git gide belirginleşirken.

"ODAYA GİR ÇIKMA İLSA"

Deyip sonunda aşağı inmişti. Küçük kız peşinden eliyle bebeğini sararken inmişti.

Baran istifini bozmadan yayıkça gülümseyerek bakıyordu Doğaça.

Siyah zifirileri karanlığa bürünürken koca adam karşısında ki genç adamın tam göğüsüne yaslamıştı silahını.

"NERDEN TANIYORSUN LAN SEN KARIMI?"

Baran tek kaşını kaldırdı. Karnında ki bebekle bile kabulüydu İlsa. Biliyordu burda mutlu değildi. Biliyordu onunla gelmeyi kabul edeceğini.

Doğaç elini gergin çenesinde gezdirip

"SANA DİYORUM LAN!"

İbrahim Ağa girmişti araya. Tam ortalarında durup

"İNDIR TORUN SİLAHINI. BARAN YABANCI MIDIR?"

Genç adamın umrunda değildi yabancı olup olmaması. Tek önemli olan karısının acıyla onun adını söyleyip gözlerinin içine bakmasıydı.

İlsa durduğu yerden hızla kocasının yanına gelmişti. Doğaçın gözü görmüyordu küçüğünü. İlsa hızla önüne geçip silahı tuttu.

"İndir Silahını Doğaç."

Baran gülerken koca adam daha da sinirleniyordu. İlsanın kolunu tek hamlede tutup arkasına almıştı.

"BU ADAMI NERDEN TANIYORSUN İLSA"

Baran sonunda konuştu. Birşeyler ima eder gibi elleri cebinden çıkarken

"Evet İlsa nerden tanıyorsun?"

Doğaç gözlerini yumarken dişleri arasından

"Karımın. Adını. Ağzına. Alma. Lan."

İlsa konuşacakken Doğaç bağırdı.

"İLSA! CEVAP VER BANA."

Baran kaşlarını çatıp dolgun dudaklarını düzleştirmişti.

"Bağırma lan!"

Doğaç sinirle gülerken dışarıdan piskopat gibi gözüküyordu. İlsa elini kocasının eline kenetleyip

"Halamın oğlu Baran."

Halasının oğluydu Baran. Küçük İlsa habersizde olsa Baran deli gibi aşıktı minik kıza. Onu görünce kalbi tekliyor eli ayağı titriyordu.

Topraklar silahını çoktan indirmiş Doğaçın delirmiş haline bakıyorlardı neden böyle diye?

Koca adam bakışlarına kızmıştı. Parlak gözlerine. Aşık bakan mavilerine. Çok iyi bilirdi oda böyle bakıyordu küçüğüne.

Doğaç silahını indirirken İlsa'nın elinde ki elini çekiştirerek Baranın omuzuna sertçe çarparak çıkmıştı büyük konaktan karısıyla birlikte.

....

Neredeyse beş dakikadır tek kelime etmeden karanlık arabanın farlarının aydınlattığı kadar görünen yollarda gidiyorlardı.

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin