12. Bölüm On Bin Dolar

7.8K 223 17
                                    

İlsa'dan

Kafamın altındaki sıcaklık ile gözlerimi araladım. Koca adamın göğsünün üstüne çıkmıştım. Vücudumun yarısı yatakta yarısı bacaklarıyla karışmış üstündeydi. Utancımdan ölecektim. Anlamadığım şey neden böyle hissettiğimdi. İçimde değişik şeyler oluyor buda kalbimin hızlı atmasına sebep oluyordu.

Kendimi usulca yatağa doğru çektim. O kadar masum uyuyordu ki. Dudakları çok güzeldi. Sakalları... , hep hayalimde yetiştirdiğim erkeklerden bile yakışıklıydı bu adam. Kasları, o kadar güzel duruyordu ki sıkmamak için kendimi zor tutuyordum.Elimi yavaşça kaldırdım tırnaklarımla değmiş değmemişlik arasında göbeğinde gezdirdim. Esmer teni nefes kesici duruyordu. O saçları yokmuydu belki hayatımda gördüğüm en siyah saçlar olabilirlerdi. İçine ne kadar elimi daldırmak istesemde yapamadım. Elimi hızla çektim. Gözlerimin dolmasına engel olamadım. Dün yaşadıklarım aklıma geldi. Kimdi bu gizemli kurtarıcım? Yada bu koca adama karşı gelebilecekmiydi? Derin derin nefesler alıp yataktan kalktım.

Banyoda yüzümü yıkayıp suratıma baktım. Hiç kendime bu kadar uzun baktığımı hatırlamıyordum. Kafamı ellerimle ovuşturup işlerimi hallettim. Çıktığımda odada yoktu. Onunla konuşacaktım, neden beni öpmüştü? Her aklıma geldiğinde istemsizce utanıyordum. Kimden utanıyordum koca adamdan mı? ailemin katiliyle öpüştüğüm için ailemden mi? Bilmiyordum kafam çok karışıktı. Birde bu evin içinde özgür olmak istiyordum. Kapalı yerlere zaten gelemiyordum birde onun beni böyle odalara kilitlemesi zoruma gidiyordu. Umarım isteğimi yerine getirirdi...

Üstüme rahat siyah eşofman ve kısa kollu tişört giydikten sonra uzun saçlarımı taradım. Hazırken terlikleri ayaklarıma geçirdim. Aşağı inmeye hazırdım.

Doğaç'tan

Gece yarısı kokusunun ihtişamıyla uyanmıştım. Beni kendine kat ve kat daha aşık ediyordu bu küçük kız. Nasıl beceriyordu bilmiyorum ama onu çok arzuluyordum. Ama içindeki meyveye dokunamıyordum. Saatlerce onu izlemiştim. Bıkmadan yorulmadan. Saate baktığımda 8.30'u gösteriyordu. Kendimi ona yanaştırınca birden bacaklarını bacaklarıma doladı. Kafasını göğsümün üstüne koyunca kalbim yerinden çıkacaktı resmen. Saçını usul usul severken, nefesi uyuduğu zamankinden farklı olunca uyanmaya başladığını anladım. Elimi beline sararak gözlerimi yumdum. Hissettiğim kadarıyla bir süre yüzümü inceledi. Kendini kenara çekince uyuyormuş gibi yapıp kollarımı kendine göre haraket ettirmesine izin verdim. Birden tırnak uçlarının göbeğimden yukarı kadar çıkıp tekrar aşağı inmesiyle vücudum kaskatı kesildi. O farketmeden eski haline döndürdüm. İçimden gülümserken bunu asla dışarı vurmuyordum. Beni merak etmişti. Tenimi. Dokunmuştu bana. Ailesini öldürmeme rağmen. Ona onca kötülüğüme rağmen tertemiz ellerini karanlığıma değdirmişti. Birden çekince kapı sesi duydum, gittiğinden emin olunca gözlerimi açıp gülümsedim. Kendimi odadan dışarı atmazsam her an gidip öpebilirdim. Hızla merdivenlerden indim, aşağı geldiğimde kahvaltı hazırdı. Küçüğümün inip inmeyeceğinden emin değildim ama o meraklı biriydi kesin inecekti. Tamda tahmin ettiğim gibi olmuştu.

Merdivenlerden aşağı doğru gelirken gözlerimin içine bakıyordu. Bir şey isteyecek gibi duruyordu. Salondan çıkıp odaya gittim. Banyoda bir kaç işimi hallettikten sonra üstüme siyah takım giydim. Koluma saati geçirirken dün gece onu öptüğüm aklıma geldi. Tebessüm ettim. Suratımdaki ifadeyi silmişken tekrar aşağı indim. Öyle dalgın dalgın bakarken gözleri beni buldu. Yukarıdan aşağı her yerimi keserken

"Biraz daha bakarsan nazar değecek"

Dedim olabildiğince soğuk sesimle.
Yüzü hem kızgın hemde dalgın hal alırken konuştu.

"Doğaç ben artık odada tıkılıp kalmak istemiyorum. Sonuçta artık seninle evlendim ve kaçmaya da çalışmayacağım. Yada öyle bi niyetim yok. Beni artık odaya kilitlemeni istemiyorum"

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin