54. Bölüm Enkazın İzleri

2.7K 105 8
                                    

Doğaç'tan

Bir haftadır delirecektim. Aramadığım bakmadığım yer kalmamıştı, İlsa hiç bir yerde yoktu. Her gün içmekten ciğerim solmuştu. Ne bebeğimiz nede o ortadaydı. Bana mektup bırakıp gitmişti. Sadece bir mektup.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum her gün, her gece. Her gecenin sabahına korkunç kabuslar görüyordum. Günlerdir uyuyamıyordum saymayı bırakmıştım. Sanki bunca yıllık hayatımın en soğuk günlerini en acı anlarını yaşıyordum.
Nefes alamıyor bütün dünya dar geliyordu bana.

☆☆☆

Hala yoktu. İki hafta olmuştu. Ne şehir dışına çıkmış nede yurt dışına çıkmıştı. Yoktu. Bütün Türkiyeyi ayağa kaldırmış bakmadık yer bırakmamıştım. Aklım başımdan gidiyordu artık.

Kimsenin haberi yoktu Eniste benim gibi iki haftadır ne oturuyor nede uyuyordu. Bütün bağlantılarımızı kullanmıştık. Sanki İlsa ruh olup uçup gitmişti. Her şeyi yapmıştım, seni bulurum diyordum ama yoktu bulamıyordum.

Dağılmıştım, onu bir kere görsem iki saniyeye kalmaz toparlanırdım adım kadar emindim.

Feza her gün geliyor tersleyince ağlayarak gidiyordu. Atlas...

Benden farkı yoktu. Bitmiş tükenmişliğin elli tonunu yaşıyorduk hepimiz. İlsa enkazı altında kaç kişiye can verdirtiyordu haberi yoktu.

Hiç görmediğim bebeğimi özlüyordum. Duymadığım kokusunu içime çekmek istiyordum.

"NEDEN İLSA NEDEN!"

Bütün içki şişelerini elimle parçaladım. Sinirimi çıkaramıyordum hiçbir şeyden.

O gece oraya gitmeseydim bir şey olmayacaktı.

İlsa'nın Terk Ettiği Gece

Depodan çıkmış elimde ki kanları temizliyordum. Onur Hazancının arkadaşıyla adam dövüyorduk. Onun ailesinin de tehlikede olduğunu söylemişlerdi. Bundan saatler önce istemeden çıkmıştım. Cebimde ki telefona baktığımda Hasanın mesaj attığını gördüm.

Kayıtlı değil : 0537*******

"Dün gecenin hırsını başkaları benden çıkarıyor bebeğim."

Ne kadar mafya olsada bu karanlık işlerden zevk alsada erkeklerden hoşlanıyordu. Hasan'a baktıkça gülüyordum. Bir insan nasıl kendi cinsinden medet umardı? Erkek adam dediğinin karısı olacaktı, kadın olacaktı en başında. Attığı mesaja gülüp geçmiştim. Böyle kelimlerle konuşmaya bayılıyordu.

Kaç gecedir Hasan, Enis, Onur bize musallat olmuş şerefsizi arıyor planlar kuruyorduk.

Bundan bir gece önce büyük parti vardı. Bulduk diye basmıştık mekanları ama boşaydı. Karşımızda ki adam güçlü ve bizim kadar zekiydi ki hareketlerimizi bizden önce bilecek tahmin edecek kadar iyi tanıyordu bizi.

Her gece adam dövmekten terliyor üstüm başım kirleniyordu. Küçük kızım anlamasın, benden nefret etmesin, iğrenmesin diye her gece duş alıp yatıyordum yanına.

O gece ağlamasına şahit olmuştum, içim parçalanmıştı. Kötü kabuslarını iki gecedir görüyordu. Ne kadar sarılsamda iç çekerek ağlamasını dinliyordum sabahalara kadar. Konuşmaya çalışsamda tek kelime etmiyordu. Acısını dindiremediğim için küfürler ediyordum kendime.

Şimdi ki zaman

Ağlıyordum diz çökmüş, deli gibi ağlıyordum kezlerce okuduğum mektubu tekrar tekrar okurken

"Aşkımm, yakışıklım. Ben seni çok sevdim sevdam. Bebeğimizi... Kalbimden seni atamayacak kadar çok sevdim.

Senin gibi birine bu denli aşık olduğum için kendimden nefret ediyorum. Senin gibi piskopat, gurursuz, saygısız, iğrenç birine.

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin