67. Bölüm Aşka Engel

2.1K 84 30
                                    

Elimi masaya koydup güldüm.

"Ne saçmalıyorsunuz siz?"

Orta yaşlarda ki kadın doktor elinde ki kalemi masaya bıraktı.

"Biliyorum İlsa Hanım sizin için çok ani olsu oldu ama eğer bebeği doğurursanız vajinanın yapısına göre büyük riskle bebek doğduktan sonra kasılma olmayacak yani vajina eski halini almayacak kasların sıkılaşmayacak ki böyle olursa kanaman durmaz kanaman durmazsa söylediğim gibi. Eğer sezeryanla doğum olursa daha tehlikeli senin için, daha mümkünsüz. "

Elimi ağzıma koydum. Gözyaşlarım yanaklarımı terk ederken

"N-neden başta söylemediniz? Neden şimdi?"

Başını salladı.

"Yaptığımız tetkikler ve bebeğin büyümesi durumunda yeni anladık yeni öğrendik hocamla."

Hıçkırıklarım içime kaçıyordu. Yanıma gelip ellerimi tuttu kadın.

"İlsa ilk sana söylemek istedim. Karnında taşıdığın cana nasıl bağlandığını biliyorum ama kurtulma şansın yok. Umudumuz yok, bir seçim yapmaktan başka çare yok, zaman her an daha hızlı akıyor artık senin için."

Başımı olumsuzca salladım.

"Olmaz yapamam. Seçim yapamam."

Aklımı kaçıracaktım!

"Aldırırsam bir daha şansım olmayacak, ben karnımda taşıdığım, kendi canıma nasıl kıyarım"

Titrek sesim içime dokunuyordu. Doktor başını salladı.

"Evet İlsa, çok küçüksün daha ama üzgünüm büyük ihtimalle bir daha şansın olmayacak ama bunu yapmazsan seninde yaşamaya şansın olmayacak."

Beni öldürseler yine ona kıymazdım. Kendimi toparlamak adına burnumu çekip gözlerimi sildim. Kadının ellerini tuttum.

"Siz lütfen bir şey söylemeyin Doğaça. Ben zamanı gelince söyleyeceğim."

"Ama"

"Lütfen. Onu öldüremem ben. Kıyamam bebeğime."

Başını salladı Doktor elindeki raporları bana uzatırken.

"İlsa çok uzun sürmesin en kısa zamanda kararını ver, zamanın yok."

"Verdim ben kararımı, doğacak benim bebeğim."

Elinde ki kağıdı aldım.

"İlsa Doğaç beyle konuşman gerekiyor."

Kalemi alıp imzaladım.

"Doğacak, kabul ediyorum bütün riskleri. Ben başka bi cana daha kıyamam. Bu benim oğlumsa canımdan bile vazgeçerim."

Kadın gözleri dolu dolu beni izliyordu. Ayağa kalktım.

Kalbimde ki acı tarifsizdi. Oğlumun kokusunu bir kez içime çekip, bir kez görüp öyle gitmek istiyordum bu dünyadan. Bunu Doğaça yapmaya hakkın yok diyen bi tarafıma içim sadece kan ağlıyordu. Elim karnımda odadan çıktım. Doğaç yaslandığı duvardan kalkınca koşarak kollarına sarıldım.

"Güzelim. Kötü bir şeymi oldu?"

Olumsuzca sallandım.

"Olmadı! Ama stresten uzak durmam gerekiyormuş. Gayet sağlıklıymışız ikimizde. "

Söylediklerim boğazıma duruyordu, kalbime baskı yapıyordu. Belimdeki elleri daha çok sıktı.

"Evimize gidip konuşalım mı artık?"

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin