Doğaçın dizine oturan şıllıklardan iki tanesi daha Abimle Enisin dizine oturdu.
"Pislikler"
Deyip tükürdüm üstlerine. Onur pisliği gülerek izliyordu yanında ki orospularla.
Doğaç tek hamlede kızı yere itip ayaklandı.
"İlsa saçma bi pozisyon ama sak-"
Fezanın sesini aldırmazken hızla dans edenlerin arasına dalıp bar kısmına yürüdüm. Doğaçın sesini duyuyordum ama umrumda değildi.
Boylu poslu, kaslı bi adamı tutup aniden dudaklarına yapıştım. Dudaklarım haram dudaklara temas ettiği an çektim kendimi geri. Yıkılmışça bana donup kalmış bakan Doğacı gördüm.
Adamın yanından geçip Bardan çıktım. Fezanında arkamda ki seslerini duyuyordum. Müşteri indiren taksiye daldım dudaklarımı beş yüz kere elimle silerken. Feza yanıma oturmuşken içeriden silah sesleri patladı. Taksi anında hızlanırken
"Üzgünüm"
Dedim öptüğüm adamı kaideye alarak. Ya ölmüştü yada işkence görüyordu şuanda Doğaçtan.
Sinirle yaptığımın farkındaydım. Pişman olsamda kötü tarafım
"O sana kaç kez bunu yaptı allah bilir hem bir kez yakaladın" diyordu.
Başımı sallarken şoföre seslendim.
"Durdurun Arabayı"
Anında dururken Feza elimden tuttu.
"Nereye İlsa"
"Eve git Aslana bak, lütfen. Geleceğim."
Deyip indim sahil kenarında. Kaldırımdan geçip simsiyah gözüken denizin dibinde ki yüksek taşlara oturdum.
Yaptığım şeyin ne kadar yanlış olduğunu anlıyordum.
"Sen böyle mi seviyorsun İlsa, senin bu kadar mı aşka saygın?"
Diye bağırdım.
"Bu kadar sürtük seni bu kadar"
Diye cevap verdim kendi kendime. İnanmadığım sahneler gözümün önünden gitmiyordu. Özellikle de Doğaçın bana hayalkırıklığıyla baktığı o gözler. Gözümün önüne geliyordu.
Göz yaşlarımı silip ayaklandım.
"Özü-"
'Özür dilerim Koca adam' diye bağıracakken saçımdan sertçe eller geçti.
"Yürü"
Doğaçın sesiydi bu. Sarı saçlarımı nasıl çekiyorsa koptuklarını hissediyordum.
"B-bırak canımı acıtıyor-"
"SUS"
Diye kükredi. Gözlerinde daha önce hiç görmediğim siyahlar vardı. Boşta kalan sol eli kan içinde yaralanmış haldeydi. Arabaya birden atınca saçlarımdan çekti ellerini.
Elim çektiği yeri okşarken yanıma binmedi. Biz hızlanmışken o geride kaldı.
Gözlerimi kapatıp cama yasladım başımı.
"Hakettin bunu İlsa, bal gibi hakettin."
Diyordum sessizce söylenirken.
....
Evin bahçesine girmiştik. Araba durunca inip kapıya doğru yürüdüm. Doğaç yoktu. Daha doğrusu Ahmetten başka kimse yoktu. Eve girdim. Asya koltukta oturmuş Aslanı sallıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)
Romance+18 Kitap (MAFYA✓TUTKULU AŞK) Bir tarafta intikam hırsıyla yanan bir mafya, diğer tarafta ailesini kaybetmiş küçük bir kız. Onları kader bir araya getirmeye yeminliydi. İntikamını almak istediği kıza aşık olacağını kim bilebilirdi ki? Yıkılmış küçüğ...
