41. Bölüm İrtifa

3.5K 115 2
                                    

Doğaç'tan

Bir bebek istediğimi söylemiş olamama rağmen hazır hissetmediğini söyleyip reddetmişti. Ne yani korunmamıştık hamile olsa aldıracak mıydı?

Gece hiç uyuyamamıştım. Onur şerefsizinin yanına gittim. Depoda eli kolu bağlı oturarak uyuyordu. Kolunu tutup uyandırdım.

"Abinin sana ölmeden önce nasıl bi kazık attığını gördü mü?"

"Sen öldürmeseydin ben öldürecektim o iti."

"Biliyorum. Ama sen bilip bilmeden evime baskın yapıp iki kez saldırıya uğrattın beni?"

Güldü.

"Birisi seninle ciddi bi oyun oynuyor?"

"Sen yapamadın yani?"

Kafasını salladı. Bu sefer ben güldüm.

"Yazık, güzel suratın yerle bir olacak."

Deyip elimi kaldırmıştım

"Sence de ben oyun oyansam İlsa çoktan ölmemişmiydi?"

"Ne diyorsun açık açık konuş!"

"Diyorum ki sana olanlar bana da oldu. Bende sen yaptın sandım. Anında İlsayı takip ettirdim seni tehdid etmek için. Benim canıma onun canı hesabı. Gel gör ki senin ilgin olmadığını anladım. Sence de tuzağa düşecek birine mi benziyorum ordan. Seninle kim uğraşıyorsa benlede oynuyor. Beni yakaladın öldüreceksin sansın diye geldim buraya"

"Siktir lan ordan"

"Doğaç gerçekten laf anlamıyorsun. Harbiden söylendiği kadar zor adamsın. O zaman şöyle iza edeyim. İlsa Newyorkta her gece arkadaşlarıyla dışarı çıktı. En yakını Andrew. En sevmediği Candy. Evi şehir merkezindeydi. Sence de ben olsam abimin canına karşılık ölmüş olmaz mıydı?"

Düşününce gerçekten mantıklı gelmişti. Düşündükçe her şey oturuyordu ne diyeceğimi bilemedim.

"Yani diyorum ki aramızda hasımlık olmasın şu beladan kurtulalım. Benim çocuğum olacak emin ol senin gibi bir düşman istemiyorum. Ailem yurt dışında onlara bulaşan yok eğer gidersem onlarda tehlikeye girer. Burdan hangi itin benimle ne derdi varsa bitirmeden gitmeyi düşünmüyorum."

Ellerini çözdüm, bileklerini ovdu.

"Ne yapacağımızı bilmiyorum ama ilk işimiz şu şerefsizi bulmak olsun. Evimde olacağım bi sorun olursa nasıl ulaşacağını biliyorsun."

Derken dışarıdan silah sesleri yükseldi. İçeri uzun boylu bi adam girdi. Bana silahını doğrultunca Onur önüme geçti.

"İndir lan silahını"

"Ama abi"

"İndir lan"

Adamları onu almaya gelmişti. Elimi sıktıktan sonra çıkıp gitti. Ben herşey bitti sanarken daha yeni başlıyordu. Bu kadar şeyi yapan Onur değilse kimdi? Düşman olduğum çok kişi vardı ama ne benim nede onların bana zararı yoktu. Sadece karşılıklı kindi bizimki. Aklıma bu anda sadece Atlas gelmişti. Yarın onunla konuşacaktım.

Sabah olunca şirkete gittim. Bomboştum. İlsamı görmemiştim...

İlsa az önce kapıyı çarpıp gittikten sonra bir şey dememiştim. Masanın üzerindekileri devirmekten başka bir şeyde gelmiyordu elimden. Ahmeti aradım.

"Nerde"

"Abi ağlayarak çıktı şimdi Enis abinin yanına gidiyor"

"Dikkatli olun."

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin