40. Bölüm Bir Bebek Meselesi

3.9K 115 6
                                    

Aklıma gelen başıma gelirdi. Hamile olabilirmiydim? Neden olmasın ki? Hiç korunmamıştık. Neden korunmadık zaten en mühim soru buydu! Adet günümde gecikmişti. Hamilelik zordu! Daha 18 yaşındaydım. Ben böyle bir şeye hiç hazır değildim ki.

"İlsa ses ver kapıyı kırıcam yoksa"

"B-burdayım."

Bir an hamilelik testi yapmayı düşünsemde nereden bulacaktım ki? Kapının kilidini açıp dışarı çıktım. Herkes korkmuş gözlerle bana bakıyordu.

"Bebeğim iyimisin?"

"Evet iyiyim"

Elimi eliyle tutup bir yere oturttu.

"İlsa eminmisin iyi olduğuna yüzüm bembeyaz olmuş"

Bu ses Enise aitti. Asya anlamış gibi bakıyordu. Anlardı tabi, evliyimdim sonuçta neden hamile olmayayım ki?

"İyiyim sadece biraz midem bulandı"

Asya elini omzuma koyarak zor durumda olduğumu anladı.

"Benimde oluyor arada kızsal bi sorun. İyi merak etmeyin"

Bana göz kırparken gülümsedim. Herkes yerlerine geçerken Doğaç beni kucağına alıp göğsüne yatırdı.

"Daha yolumuz var uyu yavrum"

Ah bu hareketleri beni bitiriyordu. Acaba hamileysem, duyunca istermiydi bebek? Doğrusu ben bile isteyip istemediğimden emin değildim ki o nasıl emin olsun? Sıkıntı içinde gözlerimi kapattım...

Kaç saat uyuduğumu bilmiyorum ama kalktığımda herkes uyuyordu. Kafamı Enislere çevirince gözlerim kocaman açıldı. Birbirlerine sarmaş dolaş sarılmış koltukta oturarak uyuyorlardı. Bi an pozisyonumu hatırlayınca gülümsedim. İçerideki pilot kabininden hostes çıktı.

"Efendim iniş yapılacak oturur pozisyonda olunulması ve kemerlerin bağlanması gerekiyor."

Kafamla onaylayıp doğacı uyandırmaya çalıştım

"Koca adamım iniş yapacakmışız. Kalk hadi yakışıklım"

Elimle saçlarıyla oynarken gözlerini açtı. Ellerini belimden çekip alnımdan öptü. Üstünden indikten sonra Asyanın yanına gittim.

"Asya kalkın iniş yapacağız."

Asya yavaşça gözlerini açtıktan sonra Enise baktı. Anında kendini geri çekerken gülümseyip yerime geçtim.

....

Sonunda evimize gelmiştik. Saat gecenin ikisiydi. Uykum desen asla yoktu. Doğaç ellerini belime dolayıp yukarı çıkardı. Üstümüze rahat şeyler giydikten sonra aşağı indik.

"Doğaççç"

"Söyle küçüğüm?"

"Karnım açıktı"

"Tamam. Bir şeyler yapalım"

"Ne yapıcaz? Makarna?"

"Beşamel soslu olsun"

Tebessüm ederken mutfağa girdik. Sosu o yapmıştı ben ise makarnayı. İkisini karıştırırken belimden sarıldı.

"Bizde böyle karışsak ortaya bizim eserimiz çıksa!"

Ne dediğini başta anlamasamda sonradan anlamıştım. Ne yapacağımı bilemezken bana soru yöneltti.

"İlsa bizim bi parçamız olsa. Bi bebeğimiz olsa. Ben çok istiyorum!"

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

"B-ben bilmiyorum"

"İstemiyor musun?"

Karanlığın Küçüğü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin