SHOTO TODOROKI
Bir süredir Shoto'nun aklını bir şey meşgul ediyor ve kahramanlık görevlerini yerine getirmesinin önüne geçiyordu.Her şey birlikte film izlerken başladı. Rastgele bir sahne ortaya çıktığında yanakları inkar edilemez bir şekilde kızarmaya başlayana kadar sizin için sıra dışı bir şey yoktu. Neyse ki karanlıkta fark etmedin. Ama o zamandan beri o gördüğü sahne aklında kaldı; kadın başrolün erkek arkadaşının parmaklarından zevk aldığı görüntü.
Shoto daha önce hiç böyle şeyler yapmamıştı. Sadece bunun düşüncesi bile onu çok heyecanlandırıyordu. Bütün gün, her gün düşünebildiği tek şey bu. Sen bacaklarını sonuna kadar açmışsın, zevk suyun damlıyor ve ona boşalmak için yalvarıyorsun. Tam burada, onun kollarındayken bu hayallerini bastırmak daha da zordu.
Bacaklarının arasında oturuyorsun, başının göğsüne dayayıp bir şeyler konuşuyorsun. Ama Shoto bunu fark etmiyordu. Zihnindeki hayallerle fazla meşguldü. Daha önce dizlerinin iki yanında duran elleri şimdi beline biraz daha yaklaşıyor. Masum, dalgın dokunuşlarla başlar. Sen kollarında kıvranana kadar ne yaptığının farkında bile değildi, boğazına boğuk bir inilti takıldı.
"Shoto?" Önce ona, sonra da gömleğinizin altında hareket eden parmaklarına bakıyorsunuz. Gözleri irileşir, elleri olduğu yerde donar. O ne yaptı?
"Ben- özür dilerim. Bunu yapmak is-" ellerin onun ellerini çabucak bulur. Sesin alçak ama oradaki şehvet tonu inkar edilemez.
"İyi hissettiriyor. Bana dokunmaya devam et."
Shoto yavaşça başını salladı ve bilinçsizce yaptığı şeye devam etti.Birlikte olduğunuz süre boyunca sınırları aşmadan senin vücudunu öğrenmeye çalışıyordu.
Ama o bile dokunuşunun sert olduğunu söyleyebilir. "Bebeğim," diye fısıldıyorsun. "Her şey yolunda mı?"
"Evet kesinlikle. Bunu neden soruyorsun?"
"Kızarıyorsun."
"Hayır öyle bir şey yok" Shoto'nun neden böyle davrandığı hakkında hiçbir fikrin yok.
Oturursun, ona bakmak için arkanı dönersin. "Sho, aklından ne geçiyor?" Ona merakla ve endişeyle bakmanız daha da kızarmasına sebep oluyor. Belki de ikinizin aynı fikirde olabileceğinizi düşünmesi tüm güvensizliğinin kaybolmasına yardımcı olmuyor.
Shoto, biraz uzaklaşarak, geride bıraktığı azıcık mantığını da korudu "Hiçbir şey."
Avucunuzu onun yanağına yaslıyorsunuz başparmağınızı yara izinin üzerinde gezdirip "Bana bak lütfen?" Diye fısıldadınız. Her ne kadar tereddüt etse de istediğinizi yapıyor. "Seni rahatsız eden ne var?"
"Bu çok aptalca boşver" Başını hayır anlamında salladın.
"Buna ben karar verebilirim haydi söyle bebeğim ne oldu?"