Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanlış olduğunu biliyordun.
Ne zaman çok yaklaşsa içinizdeki bükülme size bunu söylüyordu. Bir yetişkin olarak adlandırılacak kadar yaşlı bir adamdı, en iyi arkadaşı'nın 38 yaşındaki babası Katsuki Bakugo'nun bu kadar ateşli olması haksızlıktı.
Bu yüzden içindeki tüm duyguları inkar ediyordun. Arkadaşın ile onun evinde takıldığında ve Bakugo sana gülümsediğinde midendeki kelebek uçuşması hissini görmezden geliyorsun. Kendinize bu hissin eninde sonunda geçeceğini söylüyorsun ama olay şu ki hiçbir zaman geçmiyordu.
En yakın arkadaşının evinin önünde durup birinin kapıyı açmasını beklerken şimdi bile sadece onu düşünüyordun.
Kapı nihayet açıldığında kalbiniz hoplar ve gizliden gizliye görmeyi umduğunuz adamın muazzam görüntüsüyle karşılaşırsınız.
"Oh y/n, seni buraya getiren nedir?" Parlak gözler size bakar, kendinizi küçük hissetmenizi sağlar ve midenizde bir kelebek sürüsünü ateşler.
"Hey Bay Bakugo, ben sadece-"
"Lütfen sana defalarca söyledim, Katsuki yeterli."
"Oh..." tereddüt ediyorsun, kelime dudaklarında yabancı hissediyor. "Hım tamam, uh, K-Katsuki, ben sadece burada en son kaldığımda bıraktığım bir şeyi almaya geldim." Eteğinizin ucuyla oynuyorsunuz, ağırlığınızı bir ayağından diğerine veriyorsunuz.
"Anladım, ne bıraktın? Söylersen senin için alabilirim."
"Hayır!" Sesin beklenenden daha yüksek çıkıyor ve yetişkin adamı şaşırtıyorsun. "Yani, uh, sorun değil, oraya gidip kendim ararsam daha hızlı olur."
Bakugo tek kaşını kaldırıyor ve "Tamam o zaman, gir içeri." derken sen kızarırsın. Sen içeri girebilesin diye yoldan çıkıyor ve ona kocaman gülümsüyorsun.
"Teşekkürler! Hızlı olacağım."
Olabildiğince hızlı bir şekilde merdivenlerden yukarı arkadaşının odasına çıkıyorsunuz; sürekli onun babasının evine bu kadar sık geldiğiniz için ezberlediğiniz yol. Hemen işe koyulursunuz, dizlerinizin üzerine çöker ve eşyalarınızı bulmak için yerde sürünürsünüz.
Peki aradığınız şey tam olarak neydi?
Senin külodundu. En son sen uyurken bir şekilde yatıya kaldığında getirdiğin çantanın içinden kayboldular ve arkadaşın annesinin evindeydi, geri getiremedi.
"Hadi ama nerede..." kendi kendine mırıldanıyorsun. "O salak kirpi onu nereye koydu?" Kapının açıldığını veya arkanızdaki ayak seslerini duyamayacak kadar kendi hareketlerinize dalmışsınız. Sadece boğaz temizleme sesini duyduğunuzda arkanızı döndünüz.
