Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Psikolojiyi derece ile bitirmiş olan Kirishima, hala Fat's Place'de çalışmayı planlamamıştı. Kalabalık üniversite kampüsündeki en gösterişli bar ya da kulüp değildi ama burası evi gibi hissettiriyordu ve bunun nedeni sadece üst kattaki daireyi kiraladığı için değildi.
Taishiro ya da takımının ona sevgiyle hitap ettiği adıyla Fat, aynı zamanda barın sahibiydi. Koç, Kirishima'nın yüksek lisans derecesine devam edeceğini ve üniversitede kalacağını öğrendiğinde, eğitimine devam ederken burada barmen olarak kalıp kalmayacağını sormuştu. Kızıl saçlı adam, kendi alanında bir iş arayabilirdi ki bu muhtemelen uzun vadede onun için daha iyi olurdu ama Kirishima, Fat's de çalışmayı gerçekten çok seviyordu. Tanıştığı insanlarla ilgili bir şey, buranın etrafında kalmak istemesine neden oldu.
Seni ilk kez gördüğünde, barda üçüncü yılıydı.
Kapıdan içeri girdin, bir grup arkadaşınla gülerek, kol kola girmiş bir şekilde yürüyordun ve göğsünde doğum günün olduğunu gururla gösteren bir kuşak vardı. 21. doğum günündü. Ama seni bara doğru sürüklemediler, bunun yerine hepiniz koltuklu bir masaya oturdunuz, belirli bir şarkı hepinizi dans pistine çağırana kadar kendi aranızda sohbet ettiniz.
Çünkü Fat's Place sadece bir bar değildi ve bu ona bölgedeki daha lüks kulüplere karşı özel bir avantaj sağlıyordu. Bir barı vardı, Kirishima'nın gurur duyduğu geniş bir bar, ama aynı zamanda bir dans pisti, bir bilardo salonu ve ayrıca oldukça iyi yemek yiyebileceğiniz veya arkadaşlarınızla vakit geçirebileceğiniz çok sayıda koltuklu oturma alanı vardı. Bu ek şeyler yüzünden Fat's'a girmek için 21 yaşında olmanıza gerek yoktu ve bu, yirmi yaşında olduğu son akşamını tam da bu yerde geçiren insan sayısının çok fazla olduğu anlamına geliyordu. İlk yasal içkilerini alabilmek için saniyeleri sayıyorlardı.
Seni bir süreliğine kalabalığın içinde kaybettiğinden, içecek hazırlamakla ve yiyecek siparişlerinin bitmesine yardım etmekle meşgul olduğundan, senin bu yirmi yaşındakilerden biri olduğunu düşündü. Yine de seni birkaç saat sonra barda ilk içkinin siparişini verirken göreceğini varsayarsak, seni fazla düşünmedi. Dikkatini vermesi gereken mevcut müşterileri vardı.
Şarapları doldururken siparişi verenlere gülümsemek, büyük bir bardak birayı cilveli bir göz kırpmayla eşleştirdiğinde bahşiş kutusu dolup taşıyordu. Fat'ın ondan kalmasını istemesinin bir nedeni vardı; yaptığı işte iyiydi.
İnsanları okumak işin bir parçasıydı ama Kirishima bunu her zaman daha çok bir oyun olarak gördü. Karşısına çıkan insanlarla paylaştığı birkaç dakikayı, gecelerini aydınlatacağını umduğu anlara dönüştürüyordu. Ve saat gece yarısını vurduğunda, aniden seninle o oyunu oynama zamanı gelmişti.
Barın sonunda yapayalnız dururken kimliğinle oynadın; yasal içki içme çağına yeni girmiş insanlarda fark ettiği bir alışkanlık. Etrafına üstünkörü bir göz attı ve birkaç arkadaşının yeni partnerlerle dans ettiğini fark etti, bazıları arka taraftaki koltuklu alanda birbirine yapışmıştı. Herkes takılacağı kişileri bulmuş gibiydi ve bu da seni barın sonunda tek başına ayakta bıraktı. İlk içkisini içmek üzere olan birinin, bu anı paylaşacak kimsesi olmaması ona neredeyse yanlış geliyordu.
