Seks sırasında ağlarsan:W/Shoto Todoroki, Katsuki Bakugo, Hitoshi Shinsou
SHOTO TODOROKI
•Tam anlamıyla donup kalıyor.
•Tüm vücudu geriliyor ve yanlışlıkla elinin altındaki çarşafı gücünü kullanarak donduruyor.
•Kafası karışıyor, senin canını yaktığını düşündüğü için endişeliydi.
•Neredeyse seninle ağlamaya başlayacaktı.
Zaten dağılmanın ortasında olana kadar sana olanları anlamak için zamanın yoktu. Shoto sana karşı çok nazikti, vücudunun seninkine karşı her vuruşunda çok özenli ve dikkatliydi. Gözlerini tüm zaman boyunca senin gözlerinden ayırmamıştı.
Daha önce seks yaptın, bu senin ilk seferin değildi fakat onunla ilk defa seks yapıyordunuz. İlk kez gerçekten birinin sana değer verdiği ve iyi hissetmeni istediği için sana dokunduğunu hissettin.
Bu hissiyat o kadar iyiydi ki seni ağlattı. Bu ağlama kolayca durabilecek bir ağlama değildi. Shoto seni bu kadar değerli ve özel hissettirirken sadece bu anda kalmak istedin.
Doyasıya hıçkıra hıçkıra ağladın, vücudun sarsıldı, sığ nefes almaya başladın ve tüm çabalarına rağmen ağlamayı durduramadın. Shoto içine yaptığı vuruşunun ortasında durdu, bu sırada yanlışlıkla altınızda olan çarşafları dondurduğunu hissettin. Shoto'nun gözlerindeki şehvet aniden çok büyük bir endişeye dönüştü
"Siktir, y/n? Sen iyi misin? Seni incittim mi? Neden hiçbir şey söylemedin? Özür dilerim. Siktir." hala penisi senin içindeyken paniklemeye başladı.
Seni kendine çekti ve kucakladı, elleri kafanın arkasına gitti ve yüzünü kendi göğsüne bastırdı. Diğer eli ise sırtını sıvazlamaya başladı. Kalbi anormal derecede hızlı atıyordu. Ve eğer Shotoya ne olduğunu söylemezsen kalbinin gerçekten atmayı bırakabileceğini biliyordun.
"H-hayır sen benim canımı yakmadın. Aslında tam tersi. Sadece ben, ahh bu çok aptalca." kendini durdurdun. Boğazın düğümlendi ve kafandaki utanç verici kelimeleri nasıl söyleyeceğini düşündün.
"Eğer seni ağlatıyorsa bu aptalca falan değildir. Ne oldu? Benimle konuşabilirsin y/n." Shoto sana güven vermesiyle yeni gözyaşlarının akmaya başlayacağını hissettin.
"Beni umursuyorsun. Ve bunu bana gösterme şeklin o kadar gerçek ve saf ki, ah bilmiyorum. Bu çok fazla benim için. Çünkü sana değer verdiğim kadar kime değer verdiysem bana aynı karşılığı vermedi, beni hiç umursamadı. Şimdiye kadar. Sen, sen benim sevilmeye layık biri olduğumu hissettiriyorsun."
Bu söylediklerine kıkırdadı. Az önce yarım kalan seksinizden boğuklaşan sesi odanın duvarlarında yankılandı. Saçlarını okşamaya devam etti ve kalp atışları yavaşladı.
"Eğer bu seni daha iyi hissetirecekse neredeyse bende ağlayacaktım."
Saçlarında olan elinden kurtulup Shoto'nun göğsüne vurdun, "Kapa çeneni Shoto! Beni daha iyi hissettirmek için yalan söylemene gerek yok."
O iki farklı renkte olan ve mücevher gibi parlayan gözlerini senin gözlerine dikti. "Sana asla yalan söylemem."
Sözlerinin ardındaki samimiyete gülümsedin. "O zaman bu duygusallığa seni sürüklediğim için özür dilerim. Bir daha olmayacak söz veriyorum." yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı.
İşte bu Shoto etkisiydi.
" Ne zaman ağlamaya ihtiyacın varsa ağlayabilirsin, umurumda değil."
Yapabileceğin tek şey gülümsemekti. Çok sabırlı ve tatlı bir erkek arkadaşa sahiptin. O ezici duygu geri gelmişti ama bu sefer bir şeyler farklıydı. Onu öpmek için eğildin. Şu anda konuşmak yerine nasıl hissettiğini davranışlarınla göstermenin daha iyi olacağını düşündün. Shoto elini kalçana koyarak sana hevesle karşılık verdi. Yarım bıraktığınız şehvet dolu dakikaları bitirmek için daha fazla zaman kaybetmek istemiyordunuz.