Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık 3 aydır Suneater'ın ajansında çalışıyor ve işinizden gerçekten keyif alıyordunuz. Basit görevleri tamamlamak için ona yardım ediyor, telefonlara cevap veriyor ve ara sıra diğerleri meşgulken evrakları dosyalıyordunuz. Çoğu gün masanıza oturup eve gidene kadar elinizden geldiğince kağıt yığınları ile uğraşırdınız.
Bugün de farklı değildi, Suneater'ın ofisinin karşısındaki masanızda oturmuş, görünüşte yavaş bir gün olduğu için amaçsızca bilgisayarınızda geziniyordunuz. Oturduğunuz yerden kuzgun saçlı kahramanı bir anlığına görebilmek için sandalyenizde kıpırdanmaktan kendinizi alamadınız.
Son zamanlarda daha meşgul olmasına rağmen, onu her gün görmeye alışmıştın. Genellikle ofis kapısını gelir gelmez kapatırdı. Bu hafta onu neredeyse hiç görmemiştin, bu yüzden kahramanı masasında evrak işleri yaparken görmek heyecanlanmanıza sebep oldu.
Sessiz kahramana aşık olmuştun, onunla ilgili bir şey seni kendine çekiyordu. O başlarda çok çekingendi, ancak yıllar içinde kendine daha çok güvenmiş ve önemli kararlarla karşı karşıya kaldığında artık korkmuyordu.
Tamaki, insanların güvenebileceği ve elinden gelenin en iyisini yapacağını bildiği saygın bir kahramana dönüşmüştü.
Takım elbisesinin vücuduna nasıl sarıldığını, göğsünü, kollarını, kalçalarını nasıl belirginleştirdiğini her zaman fark ettin. Kahramanın iş arkadaşlarınızla konuşurken nasıl baktığınızı fark etmediğini umarak kendinizi oldukça sık ona bakarken buldunuz.
Farkına varmadığın şey, sana her fırsatta kaçamak bakışlar atması, hatta sen çalışmadığın zamanlarda bile seni takip etmesiydi.
Bir kahraman olarak Tamaki, işinin insanları korumak olduğunu biliyordu ama patronun olarak sana fazladan göz kulak olması gerektiğini hissetti. Elbette, nerede yaşadığınızı biliyordu, devriye gezerken sık sık evde olup olmadığınızı kontrol etmek için yanından geçiyordu. Sizi asla rahatsız etmezdi, sadece eve sağ salim vardığınızdan emin olmak isterdi, çünkü genellikle herkesten çok daha geç kalır ve o gün kimsenin almadığı şeyleri bitirirdin.
Zaman geçtikçe, belki de sadece eve sağ salim vardığından emin olmak için sana göz kulak olmadığını, seni kendisine istediği için sana göz kulak olduğunu fark etti. Suneater, dairenizde hiç erkek görmemişti, bu yüzden bekar olduğunuzdan emindi. (Tamaki seni üzmek istemem ama sen biraz şeysin... röntgenci sapık)
Ofisin neredeyse boş olduğu günlerde, Tamaki normalde gelir gelmez kapısını kapatır, internette gezinirken rahatsız edilmek istemezdi. Yine de bugün farklıydı, iş arkadaşlarınız öğle yemeğine gittiği için binada sadece ikiniz kalmış gibiydiniz.
Oradan sizi mükemmel bir şekilde görüyordu, sessizce çalışırken sizi görebiliyordu. Başını kaldırıp her baktığında, Tamaki işine odaklanıyormuş gibi yapardı ama senin bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu.
