Bölüm 86
Ateşin başında durmuş elindeki balyozu kızgın demire vurup duruyordu. İslenen yüzü ve terden alnına yapışan saçları ile bambaşka biri gibiydi. Ateş'in yansıması yüzüne her vuruşunda hafif yanık teni parlıyor ve gözlerinin güzelliği daha da belirginleşiyordu. İncecik bileklerine rağmen iki eliyle sımsıkı kavradığı balyozu her seferinde sert bir şekilde kızgın demire vururken kasları oynuyor ve damarları belirginleşiyordu. Davetin verildiği günden beri kendisini buraya kapamış ve işçilerle birlikte çalışmaya başlamıştı. Ne Kenan Altuğlu ne de diğerleri onu bulunduğu yerden dışarı çıkarabilmeyi başarmıştı. Hırsla elindeki balyozu ardı ardına demire indirdiğinde durması gerektiğini hissederek başını önüne eğdi ve derin derin nefes almaya başladı. Bir eliyle alnını silip etrafında olan bitene bakınırken canı daha da sıkıldı. Elindeki ağır metali yere bırakıp ocağın içinden çıkarak evine doğru yürümeye başlamıştı. yoğun kar yağışı yüzünden köşkün içi bembeyaz olmuştu. Sıcak yerden çıkıp buz gibi havaya adım atarken bedeni bir anlığına da olsa titredi. Genç kız,atletini üzerinden çıkarmadan önce cep telefonunu kotunun arka cebinden çekip aldı ve bir numarayı tuşladıktan sonra telefonu kulağına yasladı.
Karşı tarafın alo demesi ile "Nerdesin?" diyen Buse adımlarını hızlandırarak evine gitmeye başlamıştı.
"Bardayım" dedi adamın sesi. Arkadan gelen müzik ve kahkaha sesi onun eğlendiğini apaçık bir şekilde belli ediyordu. Alt dudağını ısırıp bir elini saçlarının arasından geçiren Buse "Yarım saate sendeyim. Hazır ol" dedi.
Adamın sesi memnun olmuş bir halde inleyerek cevap verirken Buse onu dinlemeyi gerek görmedi ve telefonu kapatıp arka cebine sıkıştırdı. Kapıyı açıp içeriye giren genç kız merdivenlerden ikişer ikişer çıkıp yatak odasına doğru ilerledi. Kapıyı açar açmaz ayağındaki botlardan kurtulan Buse camın önündeki tekli koltukta oturmakta olan Rıza'yı görünce bir an afallamış ardından onu görmezden gelerek kaldığı yerden devam etmişti işine. Rıza, ise bir elini çenesinin altına koymuş kızı izliyordu kayıtsız gözlerle. Buse, ona bakmaktan vazgeçerek üzerindeki kirli atleti çekip çıkarınca küçük göğüsleri ortaya çıkmış ancak bununla da yetinmeyerek pantolonunu da aşağı indirmişti. Rıza, inat olsun diye onun çıplak vücuduna ilgisizce bakarken Buse, yana bir suratla hızlı bir şekilde banyodan içeri girdi ve soğuk suyu açarak bedenini rahatlattı.
Rıza, hala oturduğu yerden onun aynaya yansıyan görüntüsünü izlemeye devam ediyor bir yandan da Nefes'in söylediklerini düşünüp duruyordu. Bir türlü onun söylediklerine inanası gelmiyordu. Kızın kendisine aşık olduğunu nereden çıkarmıştı bilmiyordu ancak onun eskisi kadar kendisi ile uğraşmadığının pekala farkındaydı. İçini çekerek sabırla beklemeye devam ederken Buse sarınmış olduğu havlusu ile birlikte dışarı çıkmıştı. Uzun sarı saçları ıslandığı için hafif kahveye çalmıştı ve boynundan aşağı damlamakta olan su tanecikleri itiraf etmeliydi ki oldukça iç gıcıklayıcı duruyordu. Kızın, buz gibi ifadesinden nasibini alan Rıza gözlerini kızın yüzüne diktiğinde oda lambasının loş ışığı altında hafif kumral teninin ne kadar güzel ve masum gözüktüğünü düşünerek bakışlarını daha da derinleştirdi. Kız, yeniden dolabına yönelip oradan kendisine siyah dar bir pantolon çıkardığında diğer eline almış olduğu kremi ustalıkla bacaklarına sürüyordu. Ellerinin en olmadık yerlere de dokunduğunu izleyen Rıza arkasına yaslanarak içini çekti. Kendi yerinde bir başkası olsa bu görüntü karşısında çoktan kızı yatağa atmış olurdu ancak Rıza böyle hissetmiyordu. Ona bakarken evet bir erkek olarak bazı durumlarda ondan etkileniyordu ancak sevmek ve arzulamak kesinlikle Buse'ye beslediği duyguların arasında değildi.
Genç kız, uzanıp ince dantelli iç çamaşırını eline aldı ve hızlı bir hareketle bacaklarından geçirdi. Havluyu yeniden çıkarıp yere atan genç kız, siyah dar pantolonunu incecik bacaklarından yukarıya geçirirken üstünü giyinmeyi sonraya bırakmış direk gardırobunun başına koşmuştu yeniden. Sargısı çıkan yarasının hafif kırmızılığı canını sıkarken eline aldığı kısa botlarını hızla ayaklarına geçirip doğruldu ve üst taraftan rahat bir kazak alıp üzerine geçirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)
General FictionBir oyunla örtülüydü o yalan, Ağlanacak güldürüydü oynanan. Çevresini küçüklerin sardığı Gülmelerin arkasında ağlayan, Aldanmamış aldatılmış bir insan.