Bölüm 31

126 25 0
                                    

Afra, gecenin ilerleyen saatlerinde mutfak tezgâhının üzerine çıkmış elindeki bıçağı ateşe tutuyordu. Canının yanmasından her ne kadar nefret ediyorduysa da daha fazla böyle yaşayamazdı. Derin'in, kendisinin üzerinde bu kadar derin bir yara açmış olabileceğine inanamıyordu. Bunun için onu cezalandıracaktı ama şimdi öncelikli görevi bacağındaki acıyı dindirmekti. Bir şırıngayı jelâtininden çıkarıp kırmış olduğu ampullerin içine batırdı ve sıvıyı içine çekti. Başını hafifçe çevirip Dağhan'ın çalışma odasının kapısının altından gelen cılız ışık huzmesine baktı. Ya çalışıyordu ya da uyuyordu. Ama her nedense birinci ihtimal daha baskın geliyordu. İç çamaşırıyla oturmuş olduğu yerde biraz daha yayılıp bacaklarını ikiye ayırdı ve enjektörü yaraya batırıp ilacı enjekte etmeye başladı.

Dudaklarının arasından kaçan iniltiye engel olamayan genç kadın sinirle küfür edip şırıngayı lavabonun içine attı ardından kızmış olan bıçağı eline alıp bacağına doğru yaklaştırdı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diyen Dağhan'ın sesini duymasıyla kaşlarını çatıp ondan tarafa dönen genç kadın elindeki bıçağı gösterdi ve "Ameliyat" dedi. Dağhan "Bu çok sağlıksız. Mikrop kapabilirsin" diyerek ona doğru yürümeye başladığında Afra onun ilgi alanından çıktı ve Dağhan'ın itiraz etmesine izin vermeden kızgın bıçağı yaranın içine batırdı. Etinden çıkandumanlar midesini bulandırırken acı içinde dişlerini sıkmaya başladı. Kan teriçinde kalmıştı ama başka da çaresi yoktu. Dayanmak ve direnmek zorundaydı.Bıçak soğuyana kadar öylece durdu tezgâhın üzerinde ardından titreyen elleriile bıçağı alıp lavaboya fırlattı. Dağhan, pansuman malzemelerini alıp bacağınıtemizlerken "Bunu sana o mu yaptı?" diye sordu.

Sesiniçıkarmayan Afra, Dağhan'ın elinden tentürdiyot'u alıp bacağına döktü. Yayılan dezenfektanıgazlı bezle silen genç kadın kaşlarını çatmış yarasına bakıyordu. "Bir sorusordum" dedi Dağhan başını eğip ona bakarken. Genç kadının, omuzlarına yayılanuzun sarı saçları Dağhan'ın parmaklarının ucuyla seviliyordu.

"Hayır"dedi "O yapmadı"

"Kim öyleyse?"diye sordu Dağhan. Bir yandan bant kesiyor diğer yandan yaraya bakıyordu. İçiniçeken Afra gözlerini devirdi ve dudaklarını ıslatarak "Derin" dedi. Dağhan'ınbaşı öyle hızlı yukarı kalkmıştı ki eğer biraz daha yakın olmuş olsalardıçarpışabilirlerdi. Dağhan'ın kaşları çatılmış bir neden ararcasına Afra'nınyüzüne bakarken genç kadın uzanıp bandı elinden aldı ardından yaranın üzerinekapatıp bacağını tezgâhtan aşağı sarkıttı. Bu sırada Dağhan'ı bacaklarınınarasına aldığını hala fark etmemişti. Aralarında yaşanan tartışma hala taze vecanlıydı. En ufak bir kıvılcım bu sefer şiddeti doğurabilirdi ve Afra, Dağhan'avurabilir miydi hiç bilmiyordu?

"Neden?"diye sordu Dağhan.

"Canıistedi" dedi Afra. Dağhan,"Sırf canı istedi diye seni bacağından mı yaraladı?Ve sende buna izin verdin öyle mi?" diye sorduğunda Afra "Hazırlıksızyakalandım" dedi. Dağhan, başını geriye atıp kadına kaşlarını çatarak baktı.Afra, ona ne diyeceğini bilemeyen gözlerle bakarken Dağhan Pehlivan anlamayaçalışıyordu. Genç kadın, ondan uzaklaşmak isteyip aşağı inmek istediğindeDağhan, kadının kollarının arasından kollarını geçirip ellerini tezgahınüzerine kadının iki yanına koydu. Afra,meydan okuyan bir ifade ile gözleriniDağhan'ın gözlerine dikmiş öylece ona bakarken "Bilmediğim ne var?" diye sorduadam.

"Hiçbirşey" diyen Afra,Dağhan'ın sinirle dişlerini sıktığını görünce yutkundu.Adam,hiçbir şey demeden kendisini çekip bir adım gerilediğinde arkasını döndüve kadının çıkarmış olduğu çöpleri kovaya attı. Afra,"Gerçekten beni gönderecekmisin?" diye sorduğunda Dağhan "Evet" dedi.

"Ya gitmekistemezsem?" diye sordu.

"Sanafikrini sormadım" dedi Dağhan da bunun üzerine. Afra,sinirlenerek dişlerinisıktı ve "Orospu çocuğu!" diyerek onu sırtından ittirdi. Dağhan,başını yana eğiponun öfkeli suratına bakarken Afra kendi dilinde bir şeyler söylemeyebaşlamıştı. Onu takip ederken salonun içine girdiklerinde genç kadın etrafındadöndü ve ona bakarak "On altı yaşımdan beri abinle birlikteyim. Seninletanıştığımda on sekiz bile değildim ama yıllardır yanındayım ve sen bana benimfikrimi sormadığını söylüyorsun öyle mi?!" diye bağırdığında Dağhan "Öyle"dedi.

TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin