Bölüm 23.2

114 28 0
                                    

II.Part

Genç kadın, babasının yanındaki yerini almış kendisine sunulan kahveden yudumlarken, içtiği sıvının içindeki zehrin tadını alabiliyordu. Bu, her ne kadar onun bazı şeyleri yeniden unutmasına neden olacak olsa da onun yanında durup dikkatleri üzerine çekmeyi istemiyordu. Bardağının dibini görüp yeniden babasına dönen genç kadın “Hisselerin yüzde yetmiş beşi bizde. Başka ne kaldı almamız gereken? “diye sorarken Osman Kohen, dönüp Derin’e baktı ve “Hım, şimdilik bunlar yeter” dedi.

Derin “Sen ciddi misin?” diye sorarken içeriye giren Seçil “Neden yalan söylesin ki?” diye sordu ve ayağının takılıp yere düşmesi ile Derin ile Osman Kohen’in gülmeye başlamaları bir oldu. İkilinin sık sık yapmadığı bu faaliyet birbirlerine bakmalarına neden olurken Derin lavaboya gitmesi gerektiğini söyleyerek yerinden kalktı ve odadan dışarı çıkıp yüzündeki maskeyi bıraktı. Lavaboya girip tezgâhın iki yanına tutunurken dolabın içini açıp diş fırçasını eline aldı ve yaptığı şeyin farkına varılmaması için suyu açarken derin bir nefes alıp, diş fırçasının sapını boğazından aşağı sokmaya başladı yavaş yavaş. Soluk borusuna gelen sap midesinin bulanmasına neden olurken başını eğip çok ses çıkarmadan kusmaya başladı. İçmiş olduğu kahve lavabonun içine gömülürken başını kaldırıp aynadaki aksine baktı. Yaptığı şey için babasının ileride kendisini cezalandıracağının bilincinde olup kendisine tehlikeli bir şekilde göz kırparken gömleğinin altına sıkıştırmış olduğu silahını kontrol edip dışarı çıktı. Cebinde titremekte olan telefonunu eline alıp kimin aradığına baktığında içini çekerek “Efendim Çilem?” dedi.

Genç kız “Neredesin? Her yerde seni arıyorum kaç gündür! Ortaya çık hemen Derin!” diye bağıran arkadaşına gülümseyerek cevap verdi. “Neden bu kadar sinirlisin ki?” diye sorduğunda Çilem “Doruk, döneli tam bir hafta oldu ve her yerde seni arıyor. Babanın yanında olduğunu biliyorum ve eğer Derin hemen ortaya çıkmazsan yapmak üzere olduğun şeyi gidip Doruk’a anlatırım!” diyerek genç kadını tehdit ederken Derin yeniden gülümsedi ve “Durma, git istediğini anlat. Ben çoktan planımı uygulamaya koydum bile. Kimse bana bu saatten sonra engel olamaz” dedi.

Çilem “Derin… Lütfen…” diyerek genç kadına yalvarırken Derin daha fazla dayanamadı ve “Tamam bugün dönüyorum zaten oldu mu?” dedi ardından konuşmasına müsaade etmeden telefonu suratına kapatıp babasının yanına ofise gitti. Seçil ise o sırada ayağa kalkmış, yanında getirmiş olduğu dosyayı Osman Kohen’e uzatmıştı. Yaşlı adam “Bu nedir?” diye sorarak dosyayı eline aldığında başını yırtıp içindekileri gelişi güzel bir şekilde dışarı çıkarttı. Tek kaşını havaya kaldırıp Seçil’e bakarken genç kadın “Yaa” dercesine başını salladı ve “Derin, bize yalan söylüyor. Çilem, Khalid denen şimdiki ismiyle Sinan denen o adamla birlikte kısa bir süredir.” dediğinde Osman Kohen sinirle arkasına yaslandı ve “Onda bazı şeylerin değiştiğini biliyordum ama bu kadar çabuk olması… Bu bütün planlarımızın bozulması demek!” dedi.

Kapıyı vurmadan içeriye giren Derin, Osman Kohen’in kaşlarının çatıldığını görünce “O ne?” diye sordu.

Osman Kohen “Gereksiz bir bilgi. Üzerinde durmaya değmez” diyerek Derin’in ceketini almasını izlerken genç kadına bakıp “Gidiyor musun?” diye sordu. Başını sallayan Derin “Evet. Halletmem gereken işler var” dedi ardından cebinden bir paket çıkarıp “Bu bende kalabilir mi?” diye sordu. Osman Kohen, onun ilaçları aldığını görünce gülümsedi ve başını sallayarak “al tabi” dedi ardından onun odadan ayrılmasını izledi sessizce. Seçil “Çok akıllı olduğunu sanıyor değil mi?” diye sorarken çoktan masanın etrafından dolaşmış adamın kucağına yerleşmişti bile. Osman Kohen “Öyle sanıyor ama değil” dediğinde Seçil, adamın beyaza bürünen saçlarını karıştırdı ve “Çilemle benim ilgilenmeme ne dersin?” diye sordu.

TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin