"Kendine gel! Bade, beni duyuyor musun?"
"Çok ateşi var!" dedi genç adam sinirle arkasını dönerken. Ercan, kapının girişinde durmuş Oğuz han ve Özkan'ın Bade'yi uyandırma girişimlerini seyrediyordu. Özkan "Neden işe yaramıyor" diye sorduğunda Ercan "Çünkü hatırlıyor ve sen şuan onu hiçte sağlıklı olmayacak bir şekilde sarsıyorsun!" dediğinde Bade çığlık atarak gözlerini açtı ve yatmış olduğu yerden kalkıp odanın diğer köşesine kaçtı. Duvara yasladığı sırtı yavaş yavaş aşağı kayarken Özkan ona doğru gidip "Bade..." diye seslendi. Genç kız, ellerinin içine saklamış olduğu yüzünü çıkarıp kendisine bakmakta olan adamlara baktı ve "Sizde kimsiniz?" diye sordu. Oğuz Han, şaşkınlıkla Özkan'a bakarken Özkan gözlerini ayırmadan Bade'ye bakıyordu.
"Bizi hatırlamıyor musun?" diye soran genç adam Bade'nin öfke ile kendisine bakmakta olan gözlerine sabitlemişti bakışlarını. Elini uzatıp başını eğdi ve "Ben Özkan" dediğinde Bade gözlerini kırpıştırarak "Neden buradayım?" diye sordu. Şimdi kendi dilinde konuşuyordu ve gerçekten ne olduğunu anlayamıyordu. Bakışlarını odanın içinde dolaştırıp durduktan sonra yeniden Özkan'a baktı ve "Abim nerede? Benim bir abim var. Omuzlarına kadar uzanan uzun siyah saçları ve iri siyah gözleri var. İsmi... İsmi..." dediğinde beyninin içine saplanan ağrıyla nefesi kesildi ve çığlık atmaya başladı. Sırtı acıyor ve yanıyordu. Sanki yüz kırbaç darbesini yeniden yaşıyordu genç kız. Ercan "bu böyle olmayacak" diyerek Bade'yi kucağına aldı ve odanın kapısına tekme atarak kızı banyoya götürdü. Özkan,onun ne yapacağını anlayınca peşinden gitmişti. Ercan "Tut" diyerek Bade'nin çığlık atmakta olan bedenine baktı ve küvetin giderini kapatıp suyla doldurmaya başladı. Özkanla göz göze geldiklerinde başıyla "Hadi" diyen genç adam Özkan'ın kızı suya batırmasını izledi ardından Bade'nin başına bastırarak onu suyun içine itti. Genç kızın,çığlıkları suyun altında hırçınlaşıp yavaş yavaş yok olurken Özkan ve Ercan birbirlerine bakmışlardı.
"Schindler'in listesini falan mı izlediniz siz?" diyen Oğuz Han aralarına girip onları göğüslerinden itip duvara çarptı ve Bade'yi suyun yüzeyine çıkardı. Genç kız, az da olsa sakinleşmişti. Hala hızlı hızlı nefes alıp verirken Oğuz han" Dışarı çıkın" diye bağırdı iki adama da. Ardından yeniden Bade'ye bakıp "Hey, balık hafızalı. Biliyorsun geçmişin o kadar da önemli değil" dedi. Sonra küfür edip "Pekâlâ tamam, önemli ama bu kadar acılı olmak zorunda mı?" diye söylendi.
"Oğuz Han"
Bade'nin kendisini tanımasıyla kaşlarını çatan genç adam içini çekerek "Biz ne zamandır arkadaşız?" diye sordu. Bade, yutkunarak "Yedi" diye fısıldadı. Oğuz han, gülümsedi ve "Güzel" diyerek kızın saçlarını sevdi. Ardından ona bakıp "Hadi seni sudan çıkaralım" diyerek elinde tutmuş olduğu bornozu kıza uzattı ve "Ben dışarıdayım" diyerek banyonun kapısını kapadı. Bade,neler olduğunu hala idrak edemiyordu ama az önce olanlar canını çok fazla yakmıştı. Üzerindekileri çıkarıp aynaya sırtını döndüğünde o izlerin her birinin yandığını hissederek iki eliyle lavabonun tezgahına tutundu ve ağlamaya başladı.
O kadar çok korkmuş o kadar çok ağlamıştı ki hayalle gerçeği birbirine karıştırmıştı sonunda. İçeriden gelen seslerle yüzünü yıkayıp bornozuna sarındı ve kapıyı açıp içeri girdi. Ercan,tekli koltuklarından birine geçmiş oturuyordu. Özkan ise elleri ceplerinde öylece camın önünde durmuş dışarıyı izliyordu. Oğuz han,mutfaktan getirmiş olduğu içi sıcak su dolu olan bardağı buz tutan ellerinin arasına koyduğunda eliyle hafifçe sırtına dokunup oturmasını sağladı. Gülümseyerek ona bakan genç kız Ercan'ın "Hatırladın mı peki?" diye sormasıyla başını çevirip genç adama baktı.
"Bilmiyorum" dedi.
Özkan,olduğu yerden bir santim bile kıpırdamamıştı. "Bu seferki krizin diğerleri gibi değildi Bade. Bence bir kliniğe yatmalısın. Doktorun seni evde tedavi etmesi durumun için uygun değil" dediğinde Bade "Başa çıkabilirim" diye söylendi. Sinirle ona dönen Özkan "Öyle mi? içeride gördüğüm kız öyle demiyordu ama? Dahası bizi tanımıyordu bile! Ve Türkçe de konuşmuyordu!" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)
Ficción GeneralBir oyunla örtülüydü o yalan, Ağlanacak güldürüydü oynanan. Çevresini küçüklerin sardığı Gülmelerin arkasında ağlayan, Aldanmamış aldatılmış bir insan.