Bölüm 75

145 27 0
                                    

-75.BÖLÜM-

Genç kız akşama doğru eve geldiğinde yorgunluktan ölmek üzereydi. Annesinin yanaklarından öperek yemek hazır olana ve diğerleri gelene kadar yalnız kalmak istediğini söyleyerek Ateş ile birlikte çalışma yaptıkları spor salonuna inmişti. Üzerindekileri yavaş yavaş çıkarıp havuzun yanına doğru ilerlediğinde yere oturup diz çöktü. Ilık suya elini sokup gözlerini kapatırken derin nefesler alıyordu. Yutkunarak içini çekerken burnundan akan sıcak sıvı ile gözlerini aralayıp suya damlayan kırmızı noktacıklara baktı. Ağlamaktan kızaran gözleri acıdan dolayı batarken akan kan yüzünden yeniden ağlamaya başlamıştı. Ne yapacaktı? Ne karar vermesi gerekiyordu? Dişlerini sıkıp düşünmemeye çalıştı hiçbir şeyi ama gözlerini her kapatışında hayatının hesabının ödenmediğini ve hala borçlu olduğunu görüyordu. Bir bedel ödemişti. Bir bedel ödüyordu. Şimdi kendisinden beklenen neydi peki? Kolayca bir insanın hayatına son verebilir miydi? Ya da kocaman bir ailenin hayatına? Bu kadar cani ya da zalim olabilir miydi?

"Onlar oldu!"

Mantığının konuşmasına ihtiyacı yoktu. Çünkü mantığı ne zaman konuşmaya başlasa kalp gözünün kapıları sıkı sıkıya kilitleniyor ve kendisini gri bulutlarla dolu bir odada bırakıyordu. Mantığı, ona şımarık bir kız gibi davranmasını söylüyordu. Mantığı ona acımasız olmasını ve kısasa kısas olarak davranmasını söylüyordu. Mantığı ondan bütün bir hayatını istiyordu. Var olmayan hayatını... Derin,bir nefes alıp yere tamamen oturdu. Aklında o kadar çok düşünce vardı ki hangisiyle ne yapması gerektiğini bilemiyordu. Özellikle de bundan sonra olacaklarla... İntikamını alacak olsa da bundan sonrasında ne yapacaktı? Nasıl yaşayacaktı? Tamamen savunmasız ve yalnız kalmayacak mıydı? Kapalı olan gözlerini açıp,gözlerini havuzun suyuna dikti. Akan kanın bıraktığı hafif bulanıklık midesini biraz alt üst etse de çatılan kaşlarının daha da çatılmasına neden olmuştu sadece... Suyun sessizliği onu dinlendirip,düşüncelere ince bir yön çizerken Bade farkında olmadan sakinleştiğini,burada güvende olduğunu hissediyordu. O kadar çok suya bakmıştı ki bir an için gözleri bulanmış ve dudaklarının arasından dünya üzerinde hiçbir kelimenin anlatmaya yetmeyeceği o iki hece dökülmüştü...

"Anne?"

Türkiye'ye getirildiği ilk andan itibaren anne dediği bir kadın vardı hayatında ancak kendisini doğuran kadını düşünmeden edemiyordu. Bade için annesi başına kaza gelerek ölmüştü ya da başka bir sebepten ötürü. Ama asla boğularak öldürüldüğünü dahası kendisini doğurur doğurmaz toprağa gömdüğünü bilmiyordu. Abisi biliyor muydu acaba? Elbette biliyordu! Belki Khalid de biliyordu. Sonuçta o çocukken bile yanındaydı bu adam değil mi?

"Anne?" dedi yeniden. Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Derin'in aksine o,kendisine böyle bir kader biçtiği için ona içten içe kızıyordu. Anlamıyordu çünkü! Madem kendisini istememişti ne diye doğurmuştu? Neden dokuz ay boyunca karnında taşımıştı? Derin'in söyledikleri yüzünden mi? Sevdiği için mi? Bilmiyordu. Hayatı,abisi ve arkadaşları üzerine kurulu olan bir kızın böylesine bir şeyin içine çekilmesi ne demek bilmiyordu. Hatırlıyordu. Çocukken anne diye sayıkladığını biliyordu,bunun eksikliğini de hissediyordu ama şimdi,o kadının söylediklerinden sonra ve Ivan'ın itiraflarından sonra ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu. Annesini tanımadığı ve onun hakkında bir bilgiye sahip olmadığı için kendisini ona karşı nasıl hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Sadece üzülüyordu. Kendisi yüzünden öldüğü için üzülüyordu...

Ancak abisi için aynı durum söz konusu değildi. Söz konusu Melikshah olunca akan tüm sular duruyordu. Nasıl da özlüyordu onu? Sert bakan ama sevgiyle ışıldayan gözlerini,kızgın yüzünü,uzun saçlarını,sakallarını,abisine ait olan her şeyi çok özlüyordu. Ona seslenişini,oyunlar oynamasını... Şimdi annesine karşı hissettiği boşluğu bir gün abisine karşı da hissedecek miydi? Başını iki yana salladı bunun düşüncesi ile. Dayanamazdı ki? Zaten bunca sene dayanmasının asıl nedeni abisinin varlığı değil miydi? Kesin,ölürdü. Evet,ölürdü. Burnunu çekip eliyle kontrol ettiğinde kanamanın durduğunu görüp derin bir nefes aldı. İçi birbirine dolanmıştı ve çözemiyordu.

TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin