"Bu böyle nereye kadar devam edecek?"
"Bilmiyorum!"
"Bilmiyorum da ne demek?"
"Bilmiyorum demek!"
"N-ne yani bu hep böyle mi devam edecek?"
"Bilmiyorum dedim ya!" dedi genç kadın. Dizlerinin üzerine eğilmiş yerdeki karları eline alıp, top haline getiriyordu. Tepesinde dikilmiş ondan adamakıllı bir cevap bekleyen arkadaşı ise onun aksine oldukça sinirliydi. Nazenin, arkadaşının sadece cinsellik yüzünden Demir Mudurnu ile olmasını istemiyordu. O adamın buz dağını andıran görünüşünün ardında kaynamakta olan bir yanardağ olduğunu çok iyi biliyordu. İşte bu yüzden de arkadaşının kalbini kırmasından ölesiye korkuyordu ancak Elif'in bu durumdan pek de şikâyet eder gibi bir hali yoktu. Yaşadığı umutsuz ve mutsuz ilişkileri genç kadının hislerini nasırlaştırmış ve sağlıklı bir ilişkinin kurallarını unutmasına neden olmuştu. Sebebi ne olursa olsun bir kadın olarak bedenini sadece seks için kullandırmasını kabullenemiyordu. Bu çok... Adice miydi? Bilemiyordu aklına türlü sıfat geliyordu ancak bunlardan birini bile ona söylemeye çekiniyordu. "Ne yani?" diye sordu kısılı sesiyle "Canınız sevişmek istediğinde birbirinize bir alo mu diyeceksiniz? Bu ne mantıksız bir şey böyle! Kabul etmiyorum bunu!" diyerek tepkisini belli etmişti genç kadın.
Bıkkın bir halde yanaklarını şişiren Elif ise bu sözler üzerine gözlerini devirdi. "Senin kabul edip etmemen o kadar da önemli değil. Dışarıdan bakıldığında iğrenç bir şeymiş gibi göründüğünün farkındayım ancak durum senin sandığın gibi değil" dedi kuru bir sesle.
Nazenin "Ne demek sandığım gibi değil! Besbelli ortada işte neler olduğu! Demir Mudurnu, birilerini becermek istiyorsa bir geneleve gitsin! Senin yanına değil. Seks ile sevişmeyi birbirine mi karıştırıyorsun ikisinin arasındaki farkı bilmiyor musun sen Elif?" diye kızdı.
"Biliyorum" dedi Elif sakin bir sesle. Canı bu konuşmayı yapmayı hiç istemiyordu ancak ondan kaçamayacağını da biliyordu. "Öyleyse?" diye soran Nazenin onun yanına diz çöküp ellerini tuttu. Ablavari bir bakışla arkadaşına bakıp "Kadınların erkeklerden daha duygusal olduklarını ve bağlanma olayını daha hızlı yaşadıklarını biliyoruz. Sen bir kadın olarak bedenini o adama vermekte bir sakınca görmeyebilirsin ancak bu durum bir süre sonra değişmeye başlayacak Elif. Farkında olmadan bedenini ve yatağını paylaştığın o adama diğerlerine olduğundan daha fazla bağlanacak ve seveceksin ki lanet olası Demir Mudurnu gerçekten sevilecek bir adam gibi duruyor ama... Ama bu yine de bu olanları değiştirmiyor. Ondan hoşlandığını biliyorum. Ama ileride canın yanacak ve seni yeniden üzgün görmek istemiyorum Elif beni anlıyorsun değil mi?" diye sorduğunda genç kadın "Sadece üç kere birlikte olduk" dedi. Nazenin, gözlerini kırpıştırarak arkadaşına bakarken Elif devam etti "Sadece üç kere birlikte olduk ve üçünde de çok nazikti Naz. Senin sandığının aksine beni kırmak gibi bir derdi yok. Evet, normal bir ilişki yaşamıyoruz çünkü ikimizin de başından geçen olaylar malum. Beni aramıyor çünkü ailesi ile ilgilenmesi gerekiyor. Beni sevmiyor çünkü sevdiği kadın tarafından terk edildi. Ama dokunuşları... Hayır, beni sevmese de benim incitilemeyecek kadar kırgın olduğumu hissediyor ve buna göre davranıyor. Ben ondan ne kadar alıyorsam o da benden o kadar alıyor. Fazlası ikimiz içinde sorun demek. O zaman endişelenmeye başlamalısın. Başlamalıyız ama şimdilik hiçbir sorun yok" dedi. Sesi o kadar pürüzsüzdü ki Nazenin aslında onun içten içe o adama karşı bir şeyler hissetmeye başladığını biliyordu.
"Elif..." diyerek başını iki yana salladığında genç kadın "Sadece mutlu olmayı istiyorum" dedi "Ve her ne kadar onunla bazı konularda anlaşamıyor olsak da kendimi iyi hissediyorum" dedi.
Bu sözlerden sonra Nazenin ne dese boştu. Elif, kendisini bir rüzgâra kaptırmış gidiyordu ve sonunun ne olacağı ile hiç mi ilgilenmiyordu. Ön taraftan gelen lastik sesleri çatık kaşlarını düzelten genç kadın başını çevirip evin önüne giden araca baktı yan yan. "Sanırım Jean Carlo döndü" dedi. Elif, hala dizlerinin üzerinde yerdeki karlardan kartopu yapmakla meşguldü. Kırmızı beresinin altından sarkan uzun sarı saçları ve soğuktan kızaran yanakları ile küçük kız çocuklarına benziyordu. Nazenin, bahçe kapısından içeriye girmeden önce dönüp baktığı arkadaşını tam olarak böyle görüyordu. Derken, adımlarını hızlandırıp çalmakta olan kapıya koştu. Kendi dilinde "Geldim!" diye bağıran genç kadın kapıyı açması ile Demir Mudurnu ile karşı karşıya gelmişti. Hiç beklemediği bir anda ortaya çıkan bu soğuk adam eskilerin sözlerini tabiri caizse doğrulamıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)
Ficción GeneralBir oyunla örtülüydü o yalan, Ağlanacak güldürüydü oynanan. Çevresini küçüklerin sardığı Gülmelerin arkasında ağlayan, Aldanmamış aldatılmış bir insan.