-2.sezon / 22.bölüm-
Şirkete geldiğinden beridir aynı yerde durmuş masanın üzerine çıkarmış olduğu belgeleri düzenliyordu genç kadın. Milim kıpırdamıyor sadece elleri ve gözleri hareket ediyordu. Şirket çalışanlarının yavaş yavaş gelmeye başladığını duyan kulakları,işlerini çabucak halletmesi için hızlanan elleri ve gözleri zamanla yarışıyordu adeta. Bunu yaptığı için belki de çok zarar görecekti ama bir kere oku yayından fırlatmıştı değil mi? Artık Derin Kohen için geriye dönülmesi imkansız bir yol vardı önünde. Bir haftadır gözlerden uzakta kendi içerisinde sürdürmüş olduğu sessiz savaşı kazanamayacağını anlayan genç kadın,sahaya çıkma kararı almış ve bütün hayatıyla yola koyulmaya karar vermişti. Doruk'un,sanki Derin'e devretmiş olduğu hisselerin tamamının Levent'te olduğunu düşünmesi için değerleri değiştiren Derin bunun için epey uğramıştı. Ölü bir adamı var gibi yapıp sonradan yokmuş gibi davranacak olması aklını bulandırıyordu. Doruk,ondan nefret edecekti! Buna mecburdu daha fazla onunla aynı çatı altında kalamazdı! Hayatına girdiği andan itibaren kan ve mutsuzluktan başka bir şey getirmemişti ona! Onunla olduğu zamanlardan itibaren,onu ailesinden ayırmış,ailesine zarar vermiş ve Nefes'i öldürme teşebbüsünde bulunmuştu! Doruk,bunları tek tek öğrenecekti. Kendisine asla güvenilmemesi gerektiğini ve eğer Bade ile olmak istiyorsa onu bırakmak zorunda olduğunu öğrenecekti! Aksi takdirde Derin yön değiştirmek durumunda kalacaktı. O artık sadece Bade'yi koruyacaktı. Babasının ondan ve ailesinden çaldıklarını ona verecek hayatlarından çekilecekti ve bunu yapabilmesi için de Doruk'un yanında olmaması gerekiyordu. Eğer Doruk,inat edip yanında kalmaya devam edecek olursa Derin,Bade'ye zarar verecekti! Ve bunu yaparken gözünü dahi kırpmayacaktı. Tek istediği artık huzurlu bir hayattı. Kalan zamanını başını dinleyerek geçirmek istiyordu ve bunun için,bunu bozmak isteyen herkesi ortadan kaldırmaya kararlıydı ama önce işe babasından ya da kendi içinde amcasınndan başlayacaktı.
Osman Kohen'den!
Onu paramparça edene dek durmayacaktı! Ve işin gerçeği şu ki genç kadın ilk defa birini öldürmek için bu kadar can atıyordu. Alarmın çalan sesi ile başını çevirip ekrana baktı. Hiç kımıldamayan biri için boynu tutulan genç kadın,acı içinde dişlerini sıkıp gözlerini kapadı ve şirket dosyalarını büyük çantasına koyarak,günlerdir hazırlamakta olduğu evrakları Doruk'un odasına götürmek için ayağa kalktı. Bilgisayarındaki tüm işlemleri iptal edip çantasını eline aldı ve yavaş adımlarla odasından çıkıp,Doruk'un odasına doğru yürümeye başladı. Doruk'un sekreterinin halen gelmemiş olmasını fırsat bilip genç adamın,odasına giren Derin almış olduğu dosyaları gidip yerlerine bıraktı ardından buz gibi bir ifade ile odadan çıktı.
İçini çekip,etrafına göz gezdiren Derin asansörlere doğru yürümeye başladığında başını dikleştirdi ve sanki buraya son kez geliyormuş gibi bütün bakışlarını etrafta gezdirdi. Asansörün geldiğini haber veren zil çalıp kapı ardına kadar açıldığındaysa içini çekip asansöre bindi ve giriş kata basarak aşağı inmeye başladı. Zemin kata gelmesiyle dışarı adımını atan Derin,çalışanların birer birer gelmeye başladığını görünce gözlüklerini taktı ve dışarı çıkmak için turnikelere doğru yöneldi. O sırada elele gülümseyip,içeri doğru yürümekte olan Sinan ile Çilem'i gören genç kadın,tek kaşını havaya kaldırdı ve adımlarını hızlandırarak onların önünde durdu. Çilem,gülümseyerek "Günaydın. Bu saatte burada ne işin..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)
Ficción GeneralBir oyunla örtülüydü o yalan, Ağlanacak güldürüydü oynanan. Çevresini küçüklerin sardığı Gülmelerin arkasında ağlayan, Aldanmamış aldatılmış bir insan.