8

1.6K 99 27
                                    

Sabah uyandığımda biraz spor yapıp duş almıştım. Ablam ve Başar abi gece bizde kalmışlardı ama çok görmemiştim. Doğumdan sonrada burada kalacağı için birkaç işleri olduğunu biliyordum. Ablam acaba iyi bir anne olur muydu? Beni küçüklüğümde sevmezdi ama kendi bebeğini severdi diye düşünüyordum. Ben doğduğumda 7 yaşındaymış. Belki de sonradan doğduğum için istememişti beni. Belki gitmeden aramız düzelirdi fakat bu sefer o istemeliydi. Gideceğimi biliyordu sonuçta. Son yıllarda artık ablamı önemsemiyordum. Eskisi kadar can yakmıyordu. Evlendiğinde İrem ile olan yakınlığı hep gözüme batardı ama şimdi etki etmiyordu. Umurumda değillerdi. Şu aralar tek düşündüğüm Tuana'ya gidecek olmamı söylememdi. Onu kırmak istemiyordum. İkimizinde başka arkadaşları olabilirdi ama en yakınım oydu. Kahvaltıya inip her zamanki yerimi aldım. Babam tek oturuyordu. ''Günaydın baba.''

Beni farkettiğinde gülümseyerek bana döndü. ''Günaydın canım.'' Masayı gösterdim. ''Neredeler? Bu saat oldu kalkmadılar mı?'' Bunu dememin üzerine teyzemle ablam gelmişlerdi. ''Günaydın herkese.'' Teyzeme gülümseyerek başımı salladığımda ablama bakmamıştım. Başar abi de gelip ablamın yanına oturduğunda gelmeyen sadece annemdi. Bardağıma koyulan kahveden bir yudum aldım. Annem gelip yanıma oturduğunda herkes yemeğine bakmıştı. ''Cinsiyeti ne zaman belli olacak?'' Teyzemin sorusuyla gözler ablamlara dönmüştü. ''Biraz daha var teyzeciğim. Küçücük zaten şimdi.'' Teyzem bize bakarak güldü. ''Uzun zaman oldu ikinizi de aynı anda görmeyeli.'' Anlık gülümseyerek yemeğime tekrar döndüm. ''Özledim evimi.'' Sesinden belliydi zaten. O sadece annemleri özlerdi. Odasını bile benden daha çok özlemiştir. Annemle babam buna cevap vermemişlerdi.

''Seracığım sen gitmeye kararlı mısın peki?'' Dün gezerken ufaktan bahsetmiştim ama çok üstünde durmamıştı. ''Evet.'' Annem babama döndüğünde aklıma nedense Araf gelmişti. ''Aslında şey.'' Annem hemen yönünü bana çevirdi. ''Hiçbir şey kesin değil daha. Kendimi gitmeye hazırladım ama kalabilirim de.'' Buna en çok sevinen annem olmuştu. ''Nasıl yani?'' Ablamın sorduğu soru ile ona dönmedim. ''Öyle işte. Her an vazgeçebilirim. Aslında vazgeçmek değil, oraya gidersem döneceğim kesin değil.'' Babam öksürdü. Gerçek olmadığı belliydi. ''Bunu istiyor muyum diye düşünüyorum. Belki de gitmem.'' Annem sevincini saklamayarak alkış yaptı. ''Ay bugün aldığım en güzel haber.''

Ablam anneme bakıp gülümsedi. Gözlerindeki pişmanlık mıydı onun? İnanmıyordum. ''Kızıma bir şeyler olmuş.'' Babamın dediğine göz devirdiğimde annem güldü. ''Bir şeyler mi olmuş yoksa birinin etkisi mi?'' Suyumu içerken teyzemin dediği ile öksürmeye başladım. ''Ne alaka?'' Ağzımı kapattığımda yutkundum. ''Ne alakası var teyzeciğim?'' Babama bakmamıştım. Öksürmem hiç iyi olmamıştı. ''Yemeğinizi yiyin.'' Babamın demesiyle masada sessizlik oluştuğunda bir süre sonra babam şirkete gideceği için kalkmıştı. Başar abi ve ablamda kalktığında onlarda kendi evlerine gideceklerdi. Ben de ayaklanıp annemlere döndüm. ''Hanımlar size de eşlik etmeyi çok isterdim ama malum akşama hazırlanmam lazım.'' Kafamdaki havluyla oturuyordum, evet. Annem imalı şekilde baktı. ''Kalk bakalım. Sonra konuşacağız seninle.'' Eminim anneciğim. ''Var bir şeyler baksana yüzüne. Dün de bir mutlu geldi eve.'' Teyzem'in dediklerine bir şey demeden yukarı çıkmıştım. Tuana'yı da birlikte hazırlanmaya ikna etmiştim.

Eşyalarımı alıp evden çıktığımda Tuana'nın yanına gittim. Daha tırnaklarımı da yaptıracaktım. Salona girdiğimde Tuana'nın saçı yapılmıştı bile. Erkendi bence. Tırnaklarım yapılırken her zamanki kız saçımı da yapıyordu. En basiti, topuzdu. ''Bir gün açık kullansan ne olurdu?'' Tuana'nın dediğine güldüm. ''Bana bu daha çok yakışıyor.'' Kıza doğru baktım. ''Perçemlerim uzadı da onları da biraz kesebilir misin?'' Sürekli düzeltmek zorunda kalıyordum uzunluğundan. ''Aynı şekilde kesiyorum.''

Tırnaklarım ve saçım bittiğinde sadece makyajım kalmıştı. Tuana ile tek kaldığımızda ona döndüm. ''Ben gidiyorum.'' Gülümseyerek bana döndü. ''Nereye aşkım? Makyajın var daha.'' Ah bebeğim benim. ''Öyle değil.'' Yüzü değişti. ''Temelli ya da uzun bir süre.'' Telefonunu bıraktı. ''Ne demek oluyor bu?'' Usulca başımı salladım. ''Kursa bir teklif gelmiş. Turne için. Beni söylemişler onlarda.'' Alayla güldü. ''Tamam hepsinden iyi olabilirsin ama bir sen yoksun o kursta.'' Yüzüme eğildi. ''Gitmek gibi bir saçmalık yapmayacaksın umarım. Daha dün o adamla görüştüğünü söyledin, şimdi ne oldu?'' Masaya yaslandım. ''Bir şey olduğu yok.''

GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin