15

435 24 0
                                    

''Bana ne oldu?'' Diye sordum çatallı sesimle. O kadar silik silikti ki hafızam. En son sahildeydim. Bir ara Araf'ı gördüm ama bu evde değildim. ''Özgür'ün evinde ne işin vardı?'' Beynimden vurulmuştum. ''Nasıl?''

Yüzü sertti. ''Uğramam gereken bir yer var dedin, Özgür'ün yanı mıydı?'' Bunu sorması bile o kadar saçmaydı ki. Yattığım yerde biraz doğrulduğumda ona dönmedim. ''En son sahildeydim. Yanıma geldiğinde bir şeylerden konuştuk. Sonrasını hatırlamıyorum gerçekten.''

''Ben seni zorluyor muyum?'' Aniden ona dönerek kafamı salladım. ''Hayır. Nerden çıkardın?'' Omuz silkti. ''Ona öyle söylemişsin. Zorla birlikte olduğumuzu, seni tehdit etmiş olabileceğimi.'' Tamamen ona dönerek yatakta oturdum. ''Saçmalamış. Ben böyle bir şey söylemedim gerçekten.''

Sadece dinledi. Yüzü o kadar soğuktu ki bakışları altında ezildiğimi hissettim. ''İnanmadın değil mi?'' Korkuyla sordum. ''Bak tamam düzgün bir tanışmamız olmadı ama ben bunu söyleyecek biri değilim. Hele ki Özgür gibi bir insana söylemem yani bunu.'' Alayla güldü. ''Nerden bilebilirim? Eski sevgilin sonuçta.''

Yutkundum. Bana inanmıyordu. ''Araf.''

''Gerçekten hatırlamıyorum. Ben o sersemlikle bile seni gördüğümü hatırlıyorum. Bana seni hatırlatan şeyler varken neden böyle bir şey söyleyeyim?''

Ona doğru yaklaşıp elimi yanağına koydum. ''Nasıl göründüğünü biliyorum ama açıklamam yok. Bugün benim için çok kötüydü. Sadece biraz yalnız kalmam gerekliydi ve onun geleceğini bilemezdim. Hasta olduğumun bile farkında değildim ki.'' Lütfen bir şey söyle. ''Sana ne söyledi?''

''Seni kendi odasına kilitlemiş, Ecmel.'' Derince yutkundum. Bu gerçekten Özgür müydü? Benim dostum olan Özgür.

''O halde gördükten sonra beni tahmin edebilir misin?'' Elimi yanağından çekti. ''Eski sevgilinin yatağındaydın. O an onu öldürebilirdim biliyor musun? Ama yapamadım. Seni ordan aldıktan sonra sana dokunmaya korktum.'' Bunları söyleyen Araf mıydı? O da benim kadar yorgundu. Bu halini bir tek benim yanımda gösteriyordu sanırım. Onu ne zaman görsem soğuk ve keskindi. Fırtına gibiydi. ''Tuana söylediğinde bile beynimden vurulmuşa döndüm.''

Hayal meyal Tuana'nın dediklerini de hatırlıyordum. Üstümü değiştirdiği sıra annemden ve kendi endişesinden söz etmişti ama cevaplayacak gücü kendimde bulamamıştım. Ağlıyordu üstelik. ''Özür dilerim.'' Gözümden bir yaş geldiğinde çeneme akana kadar silmedim. ''Ne için?''

Bugünün tarihi aklıma geldi. Bugün lanetliydi benim için. ''Bugün için.'' Burnumu çektim. ''Sabah konuşmuştuk ya hani. Bana sordun sakladığın bir şey mi var diye?'' Cevaplamadı. ''Herkesten saklamak zorunda olduğum bir şey var.'' En azından bilmeliydi ki güvenini kırmak istemiyordum. ''Bunu sadece bil ama sorgulama lütfen.''

İsterse tek araştırmasında öğrenebilirdi. Bu umurumda değildi ama en azından ben kendi ağzımdan çıkmasını istemiyordum. ''Ben sandığın kadar masum ya da iyi birisi değilim.'' Bana cevap vermesini istiyordum. ''Olmaya çalışıyorum sadece. Bunu senden saklayamam çünkü bana güvenmeni istiyorum.''

O da benim gibi doğrulduğunda ondan bakışlarımı çekemedim. Mümkün değildi. Belimden tutup kendine yaklaştırdığında yutkundum. Koskoca yatakta sadece ona yakın olabiliyordum. ''Seni zorlamam. Hiçbir zaman.'' Kafamı salladım. Bir eli hala belimdeyken birini yanağıma koydu. ''Biliyorum.''

Acaba Özgür'ün dediklerini mi çok kafasına takmıştı? ''Sen beni zorlamazsın. Senin teklifini kabul eden benim.'' Dizlerimin üstünde yükselip ona yaklaştım. ''Aramızda olanlar bizim aramızda. Kimseyi dinlemezsek olur biter değil mi?'' Bu hoşuna gitti, farkındayım. ''Normalde insanlar tanışıp sevgili olurlar. Bizimki tersi olabilir.''

GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin