48

199 27 1
                                    

Bölümün şarkıları

Sufle - Lakin

Billie Eilish - tv

Billie Eilish - wildflower


6 Ay Sonra

Eylem Sayar'ın Ağzından

Yine uyuyamadığım bir gecenin sabahına uyandığımda ilacımı aldım. Güçsüz kollarımı ve bacaklarımı hareket ettirmekte zorlanıyordum. Canım yanıyordu. Engin'i uyandırmadan yataktan kalktığımda giyinme odasına girip üstümü değiştirdim. Yüzümü yıkamaktan bile acizdim aylardır. Adımlarım odanın dışına ulaştığında altı aydır bir kere çıkmadığım o merdivenlere tekrar baktım.

O odasına girilmesinden hoşlanmazdı. O istemedikçe onun katına çıkılmazdı.

Bu evden gittiği günden beri evde sessizlik hakimdi. Cansel'i de diğer kızları da kesin bir şekilde uyarıp o kata çıkılmasını yasaklamıştım. Temizlenmesini dahi istemiyordum. Onun dokunduğu gibi kalmalıydı.

Derin bir nefes verip merdivenden bakışlarımı çektiğimde yavaş adımlarım ile aşağıya ulaştım. Girişten çantamı alarak evden çıktım. ''Eylem Hanım.''

''Gelmeyin.'' Başımı eğdiğim yerden kaldırmadığımda yağan yağmura rağmen uzun zamandır kullanmadığım arabaya ilerledim. O benim kullanmamı istemezdi. Ben bir yere gideceksem bile işini bırakır, beni istediğim yere götürmek için eve tekrar gelirdi. Çantamı yan koltuğa bıraktığımda buz kesen arabayı çalıştırdım.

Mezarlığa ulaştığımda kabanıma iyice sarıldım. Kafamı kaldırdığımda olduğum yerde çakılı kalmıştım. Görmek istemediğim bir manzaraydı.

Kuzey buradaydı. Yeni gelmediği belliydi. Kızımın mezarının başında kafasını mermere dayamış öylece oturuyordu. İyi görünmüyordu. Cenaze töreninden sonra onu ilk defa görüyordum. Kübra ile telefonda konuştuğum kadar biliyordum. Aile evine de, eski evine de, yeni evine de hiçbir şekilde gitmediğini söylemişti.

Onun olmadığı bir yere gitmek istememişti.

Akan bir gözyaşımı elimin tersiyle ittiğimde adımlarım ona ulaştı. ''Kuzey, oğlum.''

Seslenişim bile onu etkilemediğinde öylece bakıyordu etrafa. Toprağın altında yatan benim kızımdı ama o daha çok ölmüş gibi görünüyordu.

Mezarlığın kenarına eğildiğimde ıslak demeden oturdum. Bir elimi koluna koyduğumda yüzüne eğildim. ''İyi misin?''

Kafasını iki yana salladığında cebinden metal bir şişe çıkarıp bir şey içti. ''Bunu içmemden nefret ediyordu.''

Sadece bunu söylemişti. Hiç iyi değildi. Acılarımıza kıyasla benden daha berbat gözüküyordu. ''Siz ediyor musunuz benden nefret?''

Kelimeleri devrik devrik konuştuğunda ona acımıştım. ''Bence etmelisiniz.''

Kafasını yan çevirip mezar taşına bakınca gülümsedi. Oysaki sadece ismi vardı. Kendini düzelttiğinde az önceki adamdan eser kalmamıştı. ''Gece yine geleceğim, bensiz uyuma.''

Beni es geçtiğinde çöken sisin arkasından onu izledim. Kübra'nın anlattığından daha fazlaydı. Kötü demek ona az kalırdı.

Ben ise kızımla baş başa kalarak ona yaptıklarımı anlattım.

''Baban bana bir terapist ayarlamış, her gün gelip boş boş konuşuyor. Seni geri getirecekmiş gibi benim aklımla oynuyor. Oysa ki bunu istemiyorum.'' Toprağı sevdiğimde gülümsedim. ''Tuana hamile. Yeniden teyze olacaksın.''

GirdapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin