Ama ama bu buğra'nın küçüklük fotoğrafıydı. Ve elindeki Barbie bebek çaydanlık tabak kaşık ile oyun oynuyordu. İçimden kahkaha atarak cebimdeki telefonumu çıkardım. Ve fotoğrafı telefonuma çektim. İfşa Buğra Soydan. Ben bununla çok dalga geçerim lan. Kötü ben. Ayak seslerini duyunca fotoğrafı halının altına soktum ve yüz ifademi düzelttim. Buğra elinde bir sepet ile gelmişti. Yanıma oturup sepetten yiyecekler çıkarmaya başladı. Sandviç ve meyve suyu vardı.
...
Yiyeceklerimizi yemiştik. Tabakları da sepetin içine koymuştum. İkimizde konuşmadan oturuyorduk.
G: konuşmayacak mısın ?
b. senin bana küs olduğunu sanıyordum.
G: evet hala öyleyim sonuçta bana bu yaptıkların gerçekten çok saçmaydı. Ağırdı be hemde çok ağır.
B: farkındayım bu yaptıklarım yenilir yutulur cinsten değil ama-
G: ama sen çok pişmansın çok üzgünsün falan filon. Bunlar bildiğim şeyler buğra bana bilmediğim şeyler söyle.
B: ıhmm bir düşüneyim bilmediğin şeyler bilmediğin şeyler.
G: yok demi ?
Buğra biraz düşünür gibi oldu ama sonra konuşmaya başladı.
B: ha mesela dün sen beni kovalarken nasıl eğlendiğimi bilmiyorsun ya da kargocuyu döverken o yüz ifadenin ne kadar tatlı olduğunu bilmiyorsun çikolataları aldığın zaman o yüzünde oluşan gülümsemeyi bilmiyorsun daha sayayım mı ?
G: yok kalsın.
Sizce de buğra az önce dediklerinde çok açık sözlü değil miydi ?
G: yarın fizik sınavı var çalıştın mı ?
Konuyu başka yerlere tabiki de çekmiyorum saçmalamayın please.
B: hayır eve gidince bakarım biraz.
G: eve gidelim artık. Hem annemde merak etmiştir beni.
B: tamam.
Aşağıya merdivenler sayesinde indik. Buğra kapıların kilitlerini açınca arabaya bindim. Saat altı buçuktu. Hayret ki annem beni aramamıştı. Acaba sabah o kadar temizlik yaptırdı diye acımıştı da o yüzden mi aramıyordu. Buğra'da arabaya binince emniyet kemerimi bağladım. Araba hareket etmeye başlayınca arkamı yasladım ve az önce buğra'nın dediklerini düşündüm. Birkaç dakika sonra düşünmekten sıkıldığım için telefonumdan twitter'a girdim. İnternet paketim bitmek üzereydi. Lanet olsun bu hayat lanet olsun bu sevgi ben seni çok sevmiştim sen neden bana bele yaptın benim güzel yârim.
...
Evimin önüne gelmiştik ve ben yol boyunca cool bir şekilde oturmuş hiç konuşmamıştım. Buğra bana dönüp
B: beni hiç affetmeyeceksin değil mi ?
G: bilmem belki.
Başını tamam anlamında sallayıp bakışlarını benden kaçırdı.
B: yarın görüşürüz.
G: görüşürüz.
Diyerekten arabadan indim. Ve arkama hiç bakmadan evin kapısını açıp içeri girdim. Eğer arkama dönseydim buğra'nın o pişmanlık dolu yüzünü görecektim ve belki de onu affedecektim. Buna gerek yoktu. İçeri girdiğimde annem ve babam bana baktı. Babam konuşmaya başladı. " sınava çalıştınız mı kızım ?" "evet çalıştık babacım" şimdi onlara yok çalışmadık demenin anlamı yoktu. Hem öyle deseydim bu saate kadar ne bok yediğimi sorarlardı. Sonra gelde çık işin içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
HumorO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...