Odamda sıkılmaya devam ederken aşağıdan babamın bana seslenmesi ile odamda sıkılmayı bırakıp aşağı indim. "Baba noldu" dedim. "Gel kızım gel seninle birşeyler konuşmam gerek" deyince azıcık meraklandım. Yoksa babam buğra ile beni öğrenmiş miydi? Ama öğrenseydi eğer bu kadar sakin kalmazdı. Yani ben öyle düşünüyorum ama yine de güvenemiyorum bokta çıkabilir. Babamın yanına oturup konuşmasını bekledim. "Kızım biliyosun ki bu hafta sonu sevgililer günü bende annene bir süpriz hazırladım" deyince içimden bir oh çektim. Vay be babama bak karısı için süpriz hazırlamış. Ay ne kadar da romantik bir baba. Babam annene süpriz hazırlamış ama ben buğra'ya bir süpriz hazırlamadım. Napıcam ben şimdi? Buğra kesin bir süpriz hazırlamıştır. "Ne süprizi bu baba" "Antalya'da bir otele iki kişilik rezarvasyon yaptırdım." "Benden de evde kalmamı istiyorsun değil mi? " "aynen öyle ama eğer kalamam diyorsan hiç sıkıntı değil oteli arar bir kişilik rezervasyon daha yaptırırım" deyince başımı olmaz anlamında salladım. "Emin misin kızım" "tabiki eminim babacım siz annemle birlikte o tatile gidin ve bolca eğlenin hem zaten çok kalmayacaksınız ki" "sadece hafta sonu için gidip gelicez cuma akşamı gidip pazar gecesi geri döneceğiz" "hah tamam işte babacım hiçbir sıkıntı yok" babam baba tedirgin bir şekilde bakarken "baba hadi ama eğlenmek sizinde hakkınız hem on yedi yaşındayım ben büyüdüm yani" deyip güldüm. Babamda gülünce ayağa kalkıp babama odama çıkacağımı söyledim. Merdivenlerden çıkarken bir yandan da buğra'ya ne süpriz yapacağımı düşünüyordum. Güzel bir şey olmalıydı. Odama geldiğimde yatağıma oturup düşünmeye devam ettim. Ne yapabilirdim acaba? Güzel birşeyler bulmam gerekiyordu.
...
Evden çıktığımda buğra'yı karşımda görünce gözlerimi kocaman açtım.
G: buğra
B: güzelim
G: ne işin var senin burda sabah sabah
B: okula birlikte gideriz diye düşündüm
G: ne kadar da düşünceli bir sevgili
Deyip gülünce buğra'da güldü. Evet okul başlamıştı. Hemde başlayalı beş gün oluyordu. Bugün günlerden cumaydı. Arabaya bindiğimizde buğra'yı yanağından öptüm. Buğra bana bakıp
B: bu ne içindi?
G: öylesine içimden geldi
Dediğimde buğra'nın dudağı yukarı doğru kıvrıldı. Sen böyle yapma çocuk ölüyorum ben sana. Önüne dönüp arabayı çalıştırınca kemerimi taktım.
...
Teneffüs zili çalınca derin bir oh çektim. Sonunda fizik dersi bitmişti. Fizik dersindeyken beynimdeki hücreler birbiriyle çakışıyor ve ben insanlıktan çıkıyorum.
B: kantine inip çay içelim
Deyince buğra ayağa kalktım. Yan tarafımızda olan deniz ela kaan ve ayaz'ın yanına gidip "hadi kantine gidelim" dedim. Evet ela'da bizim sınıftaydı artık. Deniz ben ela aşkımsız yapamam onu ders boyunca yanımda olmasını istiyorum diyerekten müdüre gidip ela'yı bizim sınıfa aldırmıştı. Bu yüzden de ela ve deniz bir otururken kaan ile de ayaz birlikte oturuyordu. Bende buğra ile oturuyordum. Kantine inince boş masa bulup oturduk. Buğra ile deniz çay almaya gitmişlerdi. Ayaz'ın telefonu çalınca kaan ekrana bakıp
K: idil kim lan
Dedi.
A: arkadaşım
Dedi ve ayağa kalkıp bizden biraz uzaklaşıp telefon ile konuşmaya başladı. İdil kimdi ki?
K: bak bu çocukta kendine sevgili buldu ben sap kaldım anasını satayım
G: sende bulursun kaancık
Dedim ve güldüm. Kaan ise yalandan bana kaşlarını çatıp baktı.
G: sence de bulmaz mı ela bir sevgili
E: bilmem ki yani neden bulamasın ki
Deyince ela kaan'a ' bulursun bulursun' bakışlarımı attım. Bu sırada buğra ile deniz çayları getirip önümüze koydu. Buğra yanıma otururken deniz de ela'nın yanına oturdu.
...
Okul çıkışı buğra'yı zor bela da olsa ikna edip eve göndermiştim. Eğer onu ikna etmeseydim beni eve bırakacaktı ve ben süprizimi hazırlayamayacaktım
Avm'ye girip etrafıma baktım. Herkes sakin sakin yürüyordu ben ise azıcık heyecaıydım. Fenerium'u görünce sırıttım. Mağazadan içeri girip formalara bakmaya başladım. Hepsi çok güzeldi. Çubuklu formalar en bir güzeliydi ama. Görevli bayan yanıma gelip "nasıl yardımcı olabilirim" deyince aklımdaki fikri anlatmaya başladım. Görevli bayan formaların bir saate hazır olacağını söyleyince mağazadan ayrıldım. Şimdi kutu almam gerekiyordu. Bunu mahalleden alırdım çünkü avm'de o tarz şeyler yoktu. Gördüğüm bir mağazaya girip kıyafetlere bakmaya başladım. Bana bir tane de elbise lazımdı. Ve bu elbise çok güzel olmalıydı.
...
Eve geldiğimde hemen odama çıktım. Aldıklarımı kenara koyup derin bir of çektim. Çok yorulmuştum
Ama yorulduğuma değmişti bence. Hediye çok güzel olmuştu. Çok güzel bir elbise de bulmuştum. Tabi bir de topuklu ayakkabı almıştım. Kutuyu da mahalledeki bujiterilerden birinde bulup almıştım. Herşey hazırdı. Elbisemi poşetten çıkarıp askıya aşıp dolabıma koydum.
...
(SEVGİLİLER GÜNÜ)
Hazırlayacağım yemekleri bulmuştum. Kremalı mantar çorbası fırında tavuk pilav ve güzel bir mevsim salatası. Tariflere uyarak yemekleri yapmaya başladım. İlk önce kremalı mantar çorbasını yapmaya başladım.
...
Tam iki buçuk saat sonunda tüm yemekleri yapmıştım. Masayı hazırlayıp yukarı odama çıktım. Aldığım elbiseyi giyip aynaya baktım. Güzel elbiseydi. Askıları olan ve arkada sırt bölümünde çapraz bantları olan siyah kısa bir elbiseydi. Altına ise mor süet steletto almıştım. Saçlarımı düzleştirip at kuyruğu yaptım. Mor rujumu sürüp kendime baktım. Güzel olmuştum. Zaten başka da makyaj yapmaya gerek yoktu. Ruj yeterliydi. Stelettolarımı da ayağıma geçirip aşağı indim. Şimdi önemli olan buğra'nın buraya gelmesini sağlamaktı. Telefonumu alıp buğrayı aradım. İkinci çalışta açmıştı.
G: buğra
Dedim ağlamaklı sesim ile.
B: siktir. Güneş noldu güzelim?
G: elektrikler gitti ve dışarıdan gürültüler geliyo korkuyorum buğra ben yanıma gelir misin?
B: tamam ben geliyorum sende odana çık orada bekle beni
Dedi ve telefonu kapattı.BUĞRA'NIN AĞZINDAN
Karşımdaki izbandutlara bakıp bir kez daha göz devirdim.
"sizde anlama sorunu mu var lan defolun gidin diyorum size" adamlar ise "Üzgünüz buğra bey ama babanız başınızda beklememiz gerektiğini ve sizi bu odadan çıkarmamamız gerektiğini emretti" "iyi bende size odamdan defolup gitmenizi emrediyorum" "malesef buğra bey" "ulan varya bu günü bir atlatayım işten kovucam lan sizi tazminat felan da alamayacaksınız nah size tazminat gerizekalılar" dedim. Güneş beni çağırıyordu fakat ben gidemiyordum bu iki dabgalak yüzünden. Babam olacak şahıs işleri saldığımı söyleyip başıma bu aptalları dikmişti. Sabahtan beri çalışıyordum. Tabi yalanla tuvalete gitmiştim. İçim sıkıldığı için çıkıp sigara içmiştim. Beş dakikalık kahve molasını yarım saat yapmıştım ama kimin umrunda. Ayağa kalkıp odamdan çıkacakken esmer olan izbandut kolumu tutunca kafayı gömdüm. Kapıyı açıp çıkacakken sarışın olan gözüme yumruğu çakınca siktir çekip çocuğa tekme atıp yere düşmesini sağladım. Kapıyı açıp hızlıca asonsöre bindim. En alt kata indikten sonra hızlıca dışarı çıkıp arabama atlayıp gaza bastım. Yarım saat içinde güzelim sevgilimin evinin önündeydim. Arabadan inip kapının önüne geldim. Işıklar kapalıydı. Anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim. Güneş bişey olursa evin anahtarını ben kaybedersem yedeği sende kalsın diyerekten bana evin anahtarını vermişti. Işığı açtığımda güneşi karşımda görmem ile ağzımı açtım. Çok güzel olmuştu. O ise bana kaşlarını çatarak bana bakıyordu.GÜNEŞ'TEN DEVAM
Buğrayı karşımda gözü morarmış bir şekilde görünce kaşlarımı çattım. Nolmuştu şimdi gözüne? Kavga mı etmişti biriyle?
B: güneş
G: buğra gözüne noldu?
B: önemli birşey değil ufak bir kaza
G: nasıl önemli değil ya morarmış gözün
Yanına gidip yanağını öptüm.
G: çok acıyor mu?
B: öptün ya şimdi hiç acımaz artık
Dedi ve güldü
B: sen hayırdır?
Deyince gözlerimi devirdim. Son hoyordor?
G: süpriz yaptım sana hem kötü mü olmuş
B: hayır da neyse ya
G: söyle hadi ne söyeyeceksen
B: beni öyle çağırınca korktum sana birşey olacak diye
Deyince buğra dudağımı ısırdım
G: ama napayım daha hızlı gelirsin diye böyle birşey dedim
B: neyse boşver
Buğra'yı elinden tutup hazırladığım masaya doğru götürdüm.
B: vuhuuu masaya bak be
Deyince buğra'nın elini tutmayı bıraktım. Buğra oturunca çorbaları tabağa koydum. Buğra bana bakıp güldü. Sonra ise çorbasını yemeğe başladı.
G: nasıl olmuş?
B: çok çok güzel
Deyince bende çorbamdan alıp tadına baktım. Tadı kötüydü. Çünkü çok çok tuzluydu.
G: buğra neden güzel diyosun ki tadı kötü bu çorbanın
B: senim elinden zehir olsa yerim ben
Deyince güldüm.
G: neyse diğer yemeklere geçelim.
Çorbaları kaldırıp pilav ve tavuğu getirdim. Ortada ise salatam vardı.
Pilavım tuzsuz olmuştu. Tadı güzel değildi. Buğra salatadan yiyince bana baktı.
B: sevgilim bu salata biraz tatlı olmuş sanki
Deyince salatanın tadına baktım.
G: şey tuzla şekeri karıştırmışım demek ki
Dedim ve dudaklarımı ısırdım. Allah'ım yemeklerim gerçekten kötüydü. Tavuğum zaten doğru düzgün pişmemişti.
B: güneş
G: biliyorum yemekler çok kötü aç kaldık ya
B: kalk gidiyoruz
G: nereye
B: yemeğe ben zaten akşam için rezervasyon yaptırmıştım
Deyince güldüm. Hemen ayağa kalktım.
B: yalnız biraz hızlı olmamız gerekiyo rezervasyonumuz yarım saat sonra
Deyip buğra da ayağa kalktı. Kapıyı açıp dışarı çıkacakken
B: nereye güneş
G: yemeğe gitmiyor muyuz?
B: gidiyoruz gitmesine de sen bu kılıkla dışarı çıkamazsın
G: niye ya
B: çünkü elbisenin yarısından fazlası yok bu bildiğin kumaş parçası
G: buğra ya yapma böyle çok açım ve kıyafetimi değiştirsem yetişemeyiz hem hazırlandım o kadar ya
Deyince buğra gözlerini devirerek yanıma geldi. Ceketini çıkarıp omuzlarıma koydu.
B: bu ceketi çıkarmak yok
G: tamam tamam
...
Hızlıca restoranta girip buğra'nın bizim için ayırttığı masaya oturup siparişlerimizi verdik. Yemeklerimiz birkaç dakika içinde önümüzdeydi. Yemeğimi hemen yemeye başladım. Çünkü çok acıkmıştım.
...
Araba duyduğunda geldiğimizi anladım.
G: azıcık beklesene sana birşey vericem
Dedim ve arabadan inip binaya girdim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ışıkları açıp hızlıca odama çıktım. Kutuyu alıp odamdan çıktım. Umarım buğra beğenirdi. Dışarı çıkıp arabaya bindim. Kutuyu buğra'ya uzatıp
G: sevgililer günümüz kutlu olsun
Dedim. Buğra gülüp kutuyu eline aldı. Kutuyu açınca kutunun kapağını bırakıp içindeki formaları çıkardı. Bugra'nın formasında 'GÜN' yazarken benimkinde 'RA' yazıyordu. Ve ikimizin formasında da forever işaretlerinin yarısı vardı. Yan yana gelince birleşerek tam bir forever işareti oluyordu.
B: çok güzel bunlar
Deyip bana döndü. Ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.Ben geldiiim. Evet bu bölüm de böyle oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Arkadaşlar tekrar ve tekrar söylüyorum hikayemi saçma bulanlar okumasın. Ben kimsenin kötü yorumlarını okumak istemiyorum. Herneyse bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
HumorO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...