K: deniz bir dur lan.
D: oğlum aşık oldum diyorum niye beni anlamıyorsunuz lan
A: abicim seni anlıyoruz anlamasına da daha yeni geldik kafeden yine gidersen kız anlar herşeyi
D: anlasın daha iyi ya.
Dedi deniz. Kafede deniz her saniye kızı izleyip durmuştu. Bizde orda baya oturduktan sonra bizim eve gelmiştik ve kapıyı çalıyorduk.
D: ya ben gidiyorum ya.
O anda kapı açıldı. Annem kapıyı açmıştı. "Deniz oğlum nereye gidiyorsun yaprak sarması var yerdin" deyince annem deniz "yaprak sarması mı?" Diyerekten hepimizi itekleyip içeri geçti. Gözlerimi devirip içeri geçtim. Yine mi altın günü ya.
"anne şaka mı bu ya?" "Ne şakası kız" diyerekten içeri salona geçti. Hepimiz salona geçip oturduk. Oturduktan kastım hepimiz halının üzerine oturduk. Evet kadınlardan yer kalmamıştı ki etraf yanık külotlu çorap kokuyordu. Hayriye teyze buğra ya bakınca yerimde kıpırdandım.
"Oğlum senin adın ne" deyince ağzımı açmamak için zor tuttum. "Adım buğra efendim" "pek bir mütevazi. Oğlum benim bir torunum var çok güzel maşallah resmi de var yanımda istersen gösterem ha" dedi çok bilmiş Hayriye teyze. Ya sanane buğradan be kadın. " yok efendim gerek yok" deyince buğra gülümsedim. Tabi hayriye teyze buğra'yı hiç tınlamayaraktan fotoğrafı elbisesinden çıkarıp buğraya verdi. Fotoğrafa baktığımda gözlerimi kocaman açtım. Kız hiç de güzel değildi bi kere mavi gözleri ve o upuzun kahverengi saçlarıyla çok çirkindi bi kere. Buğra fotoğrafa baktıktan sonra fotoğrafı hayriye teyzeye verdi. Buğranın kulağına yaklaşıp "fotoğrafı iyi inceledin ne o çok mu beğendin kızı" dedim. Saçmalamayın tabiki de kıskanmıyorum buğrayı. " sen en güzelisin başkaları beni ilgilendirmez." Deyince sırıttım. Bu çocuğu çok seviyorum ben ya. Bir öksürük sesi duyunca buğradan azıcık uzaklaştım. Öksüren kişi annemdi ve bana kaş göz işareti yapıyordu.
...
Annemler ve tüm komşular salonda otururken biz benim odamdaydık.
D: ah ah ne güzel de aşık oldum ben ya
A: bu iyi değil abicim.
Deniz ise ayazı hiç tınlamayaraktan elindeki tabaktan yaprak sarması alıp ağzına attı. Yaprak sarması zehirlenmesi geçirecek birazdan haberi yok.
D: acaba adı ne lan benim kızın.
G: yaka kartında yazıyordu okumadın mı?
D: yazıyor muydu lan gerçekten? Ben fark etmedim lan ben nasıl fark etmedim ya nasıl.
K: kıza bakmaktan yakasında olan kartı fark etmemen normal.
Dediğinde deniz gözlerini devirdi.
B: çocuk aşık olmuş abicim normal bu
D: yürü be buğra kardeşim bunlar beni anlamıyor ben diyorum ki aşık oldum lan aşık. O kızda benim sevgilim olmalı ya. Ya benimdir ya da kara toprağın. Ya da dur ya niye kara toprağın oluyor ki sadece benim olmalı o sadece benim.
Dedi bay aşık olan çocuk.
G: ya kızın sevgilisi varsa kanka
Dediğimde deniz ayağa kalktı.
G: nereye
D: sevgilisi olup olmadığını öğrenmeye
G: ne saçmalama otur şuraya.
D: ya uf ya
Diyerek yerine oturdu deniz. Sanırsam bizim denizle daha çok işimiz vardı.
...
Telefonum çalmaya başlayınca gözlerimi açmadan elim ile komidinin üzerindeki telefonumu bulup aldım.
G: alo
D: güneş kanki napıyorsun?
G: uyuyordum ben sen napıyosun?
D: boşver uyumayı sen.
G: saat kaç ki daha?
D: dokuz.
G: deniz eğer önemli birşey söylemezsen seni öldürürüm
D: benim kızın adını öğrendim. Adı Elaymış.
G: nerden öğrendin?
D: sabah yedide kalkıp iki saat boyunca hazırlandım sonrada kafeye gittim orda kahvaltı yaptım adını da yaka kartından okudum öyle yani.
G: yuh be deniz sen götünü yataktan kaldırmaya üşenirsin şu yaptıklarına bak.
D: neyse kanka ben kapatıyom dolmuştayım da burdaki teyzeler onlara yer vermem için başımda durup bana psikolojik baskı uyguluyorlarda kalkmasam da beni dövecekler o yüzden bay bay
Dedi. Sonra ise telefonu kapattı. Bende telefonu komidine koyup açmadığım gözlerim ile uykuya dalmayı bekledim. Ama tabiki bu olmadı. Çünkü telefonum çalmaya başladı. Oflayarak telefonumu açtım.
G: alo
B: günaydın
G: buğra
B: evet yakışıklı kaslı çekici sevgilin buğra
G: bari sabah sabah yapma
B: sıkıldım
G: nerdesin sen?
B: babam yüzünden sabahın yedisinden beri şirketteyim bu iki saatte yoruldum ve de sıkıldım.
G: kıyamam ama ben sevgilime
B: öğlen birlikte yemek yiyelim mi?
G: bunun için mi sabah sabah aradın beni.
B: ben uyuyamıyorsam sende uyuma
G: çok kötüsün ama ya
B: özledim ulan seni
G: daha dün birlikteydik
B: yetmiyor ama bana seni her dakika her saniye yanımda görmek istiyorum
G: oldu kapatıyorum ben o zaman.
B: kapatma lan.
G: uykum var benim hadi bay.
Dedim ve telefonu kapattım. Ama sonra uyumadım hemen yataktan kalkıp yatağımı topladım. Siyah pantolonum Yeşil ve siyah kareli olan gömleğimi giydim. Saçlarımı ise gece yatmadan önce örgü yaptığım için açtım. Çok güzel olmuştu bence. Siyah kapşonlumu da giyip aşağı indim. Annem ve babam kahvaltı hazırlıyordu her zamanki pazar kahvaltısı işte. Annem ve babam beni görünce gülümsedim. " bir yere mi gidiyorsun kızım" deyince babam " deniz bizi evine kahvaltıyı çağırdı da oraya gidiyorum ben" maşallah yani buğrayla sevgili olduktan sonra söylediğim yalanlar burdan Karsa yol olur herhalde. Allahım sen affet. "Ne kahvaltısı kızım" dedi annem. Of anne of niye böyle yapıyorsun ki şimdi sen. "Annecim hani dün deniz beni aradı çağırdı ya evine" dediğimde annem beni anlamış olacak ki " haa tamam tamam hatırladım kız" dedi. Babamda " tamam kızım o zaman git sen" deyince sırıttım. Askıdan deri ceketimi de alıp üstüme geçirdim. Ve evden çıktım. Belediye otobüs durağına gelip beklemeye başladım. Birkaç dakika içinde otobüs gelince otobüse bindim. Otobüs tıklım tıklımdı. Arka beşli herzamanki gibi doluydu. Gerçi etraf hep doluydu. Biraz gittikten sonra yüreklerin kahramanı olan bir apaçi "gaptaan orta kapı gaptaan" deyince gözlerimi devirdim. Bu nedir yav. Tabi şoför durunca apaçi bey sersemleyerek otobüsten indi neyse biraz temiz hava alsında beynine oksijen gitsin. Otobüs buğranın şirketlerinin yakınlarında durunca indim. Beş on dakika yürüdükten sonra şirkete gelebilmiştim. En üst kata yani 49 'uncu kata çıktım. Hiç üşenmemiş 49 kat yapmışlar maşallah. Asansör durunca sırıtarak asansörden indim. Buğra'nın odasına girecekken bir kız beni tuttu. Bu kız buğranın dediği kızdı galiba stajyer olan. " hanımefendi buğra bey odaya kimseyi almayın dedi" "ben kimse değilim o yüzden girebilirim" deyip kolumu kızdan kurtardım. Fakat sonra kız tekrardan kolumu tutunca kaşlarımı çattım. " ya bıraksana ben girebilirim oraya" dediğimde kız kafasını olumsuz anlamda salladı. Şimdi bir çakıcam kafası kopucak ama neyse. "Napıyorsun sen?" Kafamı çevirip buğra'ya baktım. " efendim bu bayan odanıza girmeye çalışıyor odanıza kimseyi istemediğinizi söyledim ama" " o kimse değil benim sevgilim" dedi buğra. Tabi sonrasında kolumu kızdan kurtarıp beni kolunun altına aldı. Sonra ise saçlarımı öptü. " ben özür dilerim bilmiyordum" deyince kız gözlerimi devirdim. İki saattir anlatmaya çalışıyordum ama ben. " neyse bir daha olmasın" dedi ve beni odasına doğru çekiştirdi. Odasına geldiğimizde odanın kapısını kapatıp bana baktı.
B: neyle geldin sen buraya?
G: bende iyiyim sevgilim sorduğun için Sağol.
B: güzelim söyle bana neyle geldin buraya
G: belediye otobüsüyle
Dediğimde buğra sinirle saçlarını çekiştirdi. B: ulan şimdi kim bilir kaç erkek vardı o otobüste çok yaklaştılar mı sana bişey dediler mi tipleri nasıldı aklındaysa eğer tipleri onları bulup döveyim.
Dediğinde buğranın yanına yaklaşıp ellerini tuttum.
G: sevgilim bir sakin olur musun?
Dediğimde buğra gülümsedi.
B: senin o sevgilim diyen ağzını yerim ben.
Ama bunu demen senin belediye otobüsüyle geldiğin gerçeğini değiştirmiyor.
G: ben çok acıktım ya hadi bişeyler yiyelim
B: benden böyle kaçamazsın
G: bence o sekreterini kov sen
B: kıskanma bu kadar beni
G: sanki sen kıskanmıyorsun utanmasan benim dışarı çıkmama izin vermiyceksin
B: kıskanıyorum ulan seni oldu mu?
G: oldu
Dedim ve güldüm.
...
G: bakın arkadaşlar denize yardımcı olucaz tamam mı?
A: tamam ya
Gözlerimi devirdim. Bugün gözlerim yerinden çıkmazsa iyidir yani. Denizin evinin önündeydik. Annesi denizin odasından çıkmadığını haber verince bizimkileri toplamıştım. Ve şimdi kapıyı çalıyorduk. Kapıyı denizin annesi açınca gülümsedim. Hepimiz sırasıyla içeri geçtik.
" elif teyze deniz?" Dedim. " yukarıda odasında kızım" deyince hepimiz yukarı çıktık. Denizin odasının kapısını açınca çalışma masasına oturmuş elma suyu ile kafa bulan denizi görünce ne yapacağımı şaşırdım. Canım arkadaşım aşk acısı çekiyordu. Ve benim birşeyler yapmam gerekiyordu.Ben geldiiim. Evet bu bölüm hakkındaki düşüncelerinizi alayım. Günra çifti hakkındaki düşünceleriniz ne veya denizin aşık olması ile ilgili düşünceleriniz ne çok merak ediyorum. Ayaz ile kaan da aşık olsun demişsiniz üzülmeyin onlarda aşık olacak çok yakında. Bazılarınızda deniz nasıl aşık olursun pıçaklarım seni yazmış ama bizim denizimize de yazık değil mi aşık olmak onunda hakkı. Bu arada hiç üşenmeden yorum yapan o parmaklarınıza sağlık. Multideki denizin aşık olduğu kız Ela. Oy vermeyi de unutmayın bu arada. Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
HumorO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...