Hemen geri çekildim. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı.
"Şey ben çok çok özür dilerim"
Diye konuştu stajyer kız tuba. Sinir oluyordum ben buna ama.
"Tuba kapıyı neden çalmadan giriyorsun?"
Diye konuştu Buğra. Kaşlarını çatmıştı. Sinirlenmişti belli ki.
"Şey ben unuttum çok özür dilerim Buğra bey."
"Çık dışarı tuba hadi"
Diye bağırdı Buğra. Tuba bişey demeden dışarı çıktı. Ve kapıyı kapattı.
"Buğra sence de fazla üstüne gitmedin mi kızın? "
"Hayır haketmişti bunu"
"Çok ağır oldu bence"
"Güneş bu bir değil iki değil bazen pat diye odaya dalıveriyor artık odaya girerken kapıyı çalması gerektiğini öğrenmeli"
"Haklısın"
Diye mırıldandım.
"Ulan ne güzel öpüşecektik geldi anın içine sıçtı. Neyse biz tekrarlayalım şu olayı"
"Olmaz artık o bikereydi."
"Yok öyle bir dünya"
"Buğra az önce basıldık farkındaysan"
"Şirket benim değil mi istediğimi yaparım kime ne?"
"Olsun millet Buğra bey odaya almış bir kızı yiyişip duruyolar demelerini istemiyorum. Zaten yanlış anladı tuba da"
"Güneş"
Diye mırıldandı Buğra. Başımı öne eğmiştim. Gözlerim dolmuştu. Yani üzülmüştüm. Kendimi kötü hissediyordum nedense. Sanki odada sapık şeyler yapıyor gibi olmuştu. Belki de tuba odadakileri saçma sapan yorumlayıp başkalarına anlatacaktı. Ya da şirketteki insanlar bana farklı gözle bakacaktı. Çenemde ellerini hissedince gözlerimi Buğra'ya diktim.
"Hay sikeyim"
"Buğra"
Dedim. Sesim ağlamaklı çıkmıştı.
"Sakın güneş güzelim sakın ağlama o gözyaşlarının düşmesine izin verme"
Güzel diyordu hoş diyordu ama bu benim elimde değildi. Gözlerim dolmuştu işte. İstem dışı gözyaşlarım akmaya başladı.
"Güneş yapma böyle güzelim nolur ağlama"
Kollarımı kaldırıp Buğra'nın boynuna doladım.
"Buğra"
"Güzelim"
"Kötü hissediyorum kendimi"
"Kötü hissedilecek birşey yok güneş. Ben senin ne düşündüğünü anlıyorum ama bak ben öyle birşeye izin vermem tamam mı? "
Buğra benden ayrılıp yüzümü avuçladı. Gözyaşlarımı sildi ve göz altlarımı öptü.
"Kimsenin saçma sapan şeyler konuşmasına izin vermem ben güneş. Bana inanıyor musun?"
Başımı evet anlamında salladım. Kendimden çok ona güveniyordum ben. O herşeyimdi benim.
"Şimdi ağlama tamam mı? Çünkü seni böyle ağlarken görmek kalbimi acıtıyor"
Deyince gülümsedim. Onun kalbi acımasın hiç.
"Seni seviyorum"
Dediğimde Buğra güldü. Sonrasında ise dikeldi.
"Hadi gidelim"
"Nereye? "
"Şu dersane işini halledelim önce sonra da yemek yeriz sonra da"
Dedi ve sustu.
"Sonra da"
Dedim ve güldüm.
"Onu da sonra düşünürüz güzelim"
Elimi eline kenetledi. Kalkmam için çekince masadan kalktım.
"Buğra"
"Hı"
"Bu kibarlığın gözlerimi yaşartıyor ama"
Dediğimde buğra bana doğru dönüp kaşını kaldırarak baktı. Şuan karizma akıyordu kendilerinden acaba bundan haberi var mıydı? Vardı bence çünkü o Buğra'ydı. Her daim ego saçan Buğra. Canım sevgilim benim iyi ki var.
"Çok konuşma bakayım sen"
Dedi. Ciddi miydi? Koca karı lafı kullanmıştı. Sırıtıp "ciddi misin sen?" Bakışlarımı attım.
"Peki anne"
Diye de mırıldandım sonrasında da tekrar ve tekrar sırıttım.
"Ulan bu kadar güzel sırıtma"
Deyince Buğra sırıtmayı bıraktım. Buğra bana iltifat mı etmişti? Yoksa benim kulaklarım mı yanlış duyuyordu.
"Buğra sen bana az önce iltifat mı ettin?"
"Edemez miyim?"
"Edersin etmesine de yani normalde sen böyle şeyler çok demezsin ya ay neyse be "
Buğra odanın kapısını açıp çıkınca arkasından bende çıktım doğal olarak. Elimi tutmayı bırakmamıştı. Gözlerim tubanın gözleri ike çakışınca kafamı hemen başka tarafa çevirdim.
...
"E sonra noldu kızım"
"Sonrası dersaneye gitmekten vazgeçtik anne"
"Siz bilirsiniz kızım. "
Annem şu an çok daha tatlı gelmişti gözüme. Gerçi benim annem her zaman çok tatlıydı.
"Ya anniş ya iyi ki varsın çok seviyorum seni"
Deyip ayağa kalktım ve anneme kocaman sarıldım. Sonrasındaysa yanağını öptüm.
"Kızım bu nerden çıktı şimdi? "
"İçimden geldi be anne aşkım iyi ki benim annemsin iyi ki varsın. Aslında bunları her zaman her gün söylemem gerekiyor sana"
Dediğimde annem yüzüme bakıp güldü.
"Delisin falan ama seviyom seni kız iyi ki benim kızımsın sende"
"Anniş ben odama gidiyorum test çözeyim biraz."
"Tamam kızım bende yemek yapmaya başlasam iyi olur babanda gelir hem birazdan"
Mutfaktan çıkıp merdivenlere yöneldim. Test çözmem gerekiyordu sonuçta artık ygs öğrencisiydim ben. Dersane işi de olmamıştı zaten. Daha doğrusu biz vazgeçmiştik dersaneye gitmekten. Zaten çok iyi bir koleje gidiyorduk bütün dersleri en ince ayrıntısına kadar görüyorduk. Ve bu yüzden dersaneye gitmenin anlamsız olacağına karar vermiştik. Ki bence mantıklı bir karar vermiştik. Çalışma masama geçip türkçe soru bankasını açtım. Psikoloji bölümünü kazanmam gerekiyordu.
...
Saate baktığımda gecenin biri olduğunu görünce "yuh" dedim kendi kendime. Kaç saattir ders çalışıyordum ben böyle? Sadece yemek yemek için masadan kalkmıştım o kadar. Güzel çalışmıştım. Telefonuma baktığımda 10 cevapsız arama 50 mesaj görünce bir kez daha "yuh" dedim. Aramaların hepsi buğradandı. Mesajlara bakmaya başladım.
Gönderen: yakışıklı çocuk
"Güzelim"
"On dakika oldu cevap vermedin"
"Noldu"
"Nerdesin?"
"Telefonunu niye açmıyorsun"
"Ulan öleceğim meraktan"
"Oraya gelmemi mi istiyorsun?"
"Kızım cevap versene"
"Beni delirtmeyi çok iyi başarıyosun güzelim aferin bravo böyle devam"
"Harbiden nerdesin sen?"
"Korkuyorum lan anlasana"
"Hay sikeyim ama niye cevap vermiyorsun?"
"Güneş"
"Duşa giriyorum geldiğimde de cevap vermiş ol artık"
"Ulan yarım saat olmuş hala cevap vermemişsin"
"Uyudun mu?"
"Tabikide cevap gelmedi"
"Deli gibi merak etmeye devam ediyorum o zaman ben"
"Oraya gelsem bu satte hiç olmayacak"
"Ehh sikeceğim ama geliyorum lan oraya"
Bütün mesajları sırasıyle okuduktan sonra son mesaja baktım.
"Cidden geliyorum yanına"
Ve bu mesaj on dakika önce atılmıştı. Geliyor muydu gerçekten. Gecenin birinde gelmezdi herhalde. Salak güneş ne diye bir kez olsun telefonuna bakmazsın ki? Telefonum sessizde olduğu için böyle olmuştu hep. En iyisi Buğra'yı aramaktı. Belki de gelmiyordu uyuya kalmıştı. Şaka yapıyordu bana. Hızlıca Buğra'yı aradım. Çalıyor.
"Nerdesin lan sen?"
"Buğra bi sakin ol"
"Ne sakinliğinden bahsediyorsun kızım sen kafayı yiyodum ben burda senin haberin var mı? "
"Buğra nerdesin?"
"Yoldayım."
"Tahmin ettiğim şeyi yapmıyorsun değil mi?"
"Tamda tahmin ettiğin şeyi yapıyorum neyse kapat tefonu çünkü oraya gelince sana çok güzel bir şekilde hesap soracağım"
"Bak Buğra as-"
Cümlemi tamamlayamamıştım. Çünkü Buğra telefonu yüzüme kapatmıştı. Telefonumu yatağa fırlatacakken elimdekinin bir ayfon olduğunu fark edip telefonumu sakince masama bırakıp kendimi yatağa attım. Ya resmen telefonu yüzüme kapatmıştı. Odun. Tek kelime ile odun bu çocuk. Hayır adam bi dinler önce tamam anladık bayağı sinirlisin ama beni de bi anla önce bir dinle ya. Hayır bide ben onu nasıl içeriye alacağım? Annemler uyansa görse ağzıma kovayla köpek boku döker. Ne bok yiyeceğim ben şimdi. Allah'ım sen bana yardım et. Çok tırsıyorum şu an. Yatağımdan kalkıp Telefonumu elime aldım. Acaba arasam ve gelmemesini söylesem geri döner miydi? Tabiki de dönmezdi. Telefonumda " Yakışıklı çocuk" arıyor yazısı çıkınca hiç vakit kaybetmeden telefonu açtım.
"Buğra sen aslında ge-"
Yine ve yine sözümü tamamlamama izin vermeden kendisi konuşmaya başladı.
"Kapıyı aç"
"Geldin mi?"
"Evet bekliyorum."
Telefonu yine kapatmıştı. Ofladım. Cidden ne yapacaktım ben? Tabiki gidip kapıyı açmalıydım. Telefonumdan feneri açıp sessizce odamdan çıktım. Yavaş yavaş merdivenlerden indim. Allahım sana geliyorum! Kapıya ulaştığımda derin bir nefes alarak kapıyı yavaşça açtım. Tabi bunu yapmadan önce kilitleri açmam gerekmişti. Herneyse. Buğra kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
"Sonunda"
"Sessiz ol annemler uyanırsa biteriz"
Buğra içeri geçince kapıyı sakince kapattım. Şu anki aksiyon heyecan filmlerde yoktur arkadaş. Birlikte merdivenlerden çıkıp odama girince Buğra odamın kapısını kapatıp kilitledi. Gece lambam yandığı için Buğra'yı şu an daha iyi görüyordum.
"Evet şimdi başlayabiliriz."
"Pardon neye başlıyoruz "
Dedikten sonra kendimi Buğra ile duvar arasında bulmam bir oldu. Bu çocuk bu aralar bu hareketi fazla kullanmaya başlamıştı. Hayırdır yani? "Buğra"
"Güneş"
Diye mırıldandı. Aramızda mesafe yok gibiydi resmen.
"Napıyorsun?"
"Birazdan iyi şeyler yapmayacağım kesin"
"Korkmaya başlıyorum bak ben"
"Korksan iyi olur"
"Buğra"
"Öncelikle sorularına cevap vermekle başlayın güneş hanım"
"Şey biraz çekilsen olmaz mı? "
Dedim. Çünkü çok sıcak olmaya başlamıştı etraf.
"I ıh"
"Nerdeydin sen?"
"Evdeydim nerde olabilirim ki başka? "
"Niye telefonlarıma cevap vermedin lan o zaman?"
"Sessiz ol annemler uyanıcak bak hem duymadım aramalarını telefonum sessizdeydi sen beni eve bıraktığından beri ders çalışıyorum."
Dedikten sonra kafamla çalışma masamı gösterdim.
Buğra çalışma masama bakış attıktan sonra bana döndü.
"Korktum korkuttun beni."
"Ben özür dilerim sevgilim"
"Sana bişey oldu diye aklım çıktı kafayı yiyordum hatun"
"Seni seviyorum çocuk çok seviyorum hemde dünyalar kadar seviyorum kocaman seviyorum"
Dediğimde Buğra'nın yüzünde bir gülümseme peydah oldu. Gülmek ona haddinden fazla yakışıyordu.
"Geri çekilsen artık? "
Cidden çok sıcak olmuştu.
"Seni öpmeden geri çekilmeyeceğim."
Dedi. Bense gözlerimi kırpıştırmakla meşguldüm. Buğra'yı yanağından öptüm.
"Bak öptüm seni işte"
"Ama ben seni öpeceğim dedim"
Diyerekten sırıttı. Dudaklarını dudaklarım ile buluşturdu. Çok sıcak dudakları vardı. Ben yine her zamanki gibi saçma sapan bir şekilde karşılık vermeye çalıştım. Ne kadar becerebildiysem artık. Buğra geri çekildi ve tam gözlerimin içine baktı.
"Sen bunlarla dışarı çıkmıyorsun değil mi?"
Dedi. Öküz. Bende seni seviyorum falan diyeceğini sanmıştım
"Tüm ortamın içine sıçtığın için sana çok çok teşekkür ediyorum bay öküz"
"Başlatma kızım ortamına soruma cevap ver sen?"
Dediğinde üstümdeki kıyafetleri süzdüm. Gerçi süzülecek birşey yoktu. Çilek kızlı şortum ve çilek kızlı atletim ile gayet rezildim. Çocuk beni böyle görmüştü.
"Bunlarla dışarı çıkılır mı Buğra ya"
"Market bakkal yakın iki dakika giderim ben ya deyipte çıkmış olabilirsin"
"Çıkmadım hiç böyle dışarı evde böyle dolaşıyorum. Ya uf bi çilek kızlı pijamalı halimle beni görmediğim kalmıştı o da oldu tam oldu yani"
Dediğimde Buğra sırıttı.
"Aa sevgilim neden öyle diyorsun oysa ki çok seksi gözüküyorsun"
Pislik! Dalga geçiyordu resmen benimle.
"Sus be rezilliğimi daha fazla yüzüme vurma"
Dediğimde Buğra sırıtmayı bıraktı.
"Ne rezilliğinden bahsediyorsun güneş. Karşıma çilek kızlı pijamalarınla çıktın diye rezil değil doğal oluyorsun ve ben senin bu doğallığına aşığım hatun"
Deyip yanağımı öptü. Bu çocuk bu sözleriyle beni bir gün öldürecekti. Çok fazla tatlıydı.
"Kirpiklerinin her zerresine kadar sevdiğim adam iyi ki varsın"
"Sende. Hadi uyuyalım"
"Şaka yapıyorsun? "
"Hayır"
"Buğra bu ne rahatlık annemler odada uyuyor babamla annem kalkarsa valla biteriz sen döner bıçağıyla kovalanmak istiyorsun herhalde"
"Severiz öyle şeyleri"
"Bak hâla dalga geçiyor ya"
"Güneş uykum var güzelim uyuyalım ben sabaha doğru kimse görmeden kaçarım"
"Yakalanırsak"
"Yakalanmayız güven bana"
"Tamam. Ama yakalanırsak varya öldürürüm seni"
"Ne kadar kibar bir sevgilim var Allah'ım"
"Buğra"
"Söyle başımın belası"
"Tatlı belası ama demi? "
"Ya ne demezsin"
"Sıkıldın mı benden sen ?"
"Nefes almaktan sıkılırım ama senden sıkılmam"
Dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Bu çocuğu hakedecek ne yapmıştım ben? Çok seviyordum onu.
"Şey uyuyalım mı biz uyuyalım bence uyusak iyi olur sonuçta uyumazsak büyüyemeyiz büyüyemezsek okuka gidemeyiz"
"Uyuyalım bence sen biraz panik oldun sanki"
"Yok canım ne paniği saçmalamaz mısın lütfen"
"Hadi sevgilim hadi güzelim uyuyalım biz"
Buğra beni yatağa yatırıp kendisi de yanıma uzandı. Pikeyi de üstümüze örttü.
"Rahat mısın? "
Diye sordu Buğra. Senin yanında her zaman rahatım ben be adam. Elimi Buğra'nın yanağına koydum.
"Rahatım sevgilim. Hadi iyi geceler"
"İyi geceler güzelim"
Tek kişilik yatakta bir bütün olmuş gibiydik. Aslında çift kişilik yatağım olsa daha güzel olurdu ama neyse artık. Elimi Buğra'nın yanağından çekmeden gözlerimi kapattım.
...
"Güneş kızım şu kapıyı bir açsana"
Diye bağırtılar geliyordu. Elimi yana doğru attığımda elimin altında bir sıcaklık hissedince gözlerimi hızlıca açtım. Buğra! Buğra burdaydı. Uyuyordu. Bacağım Buğra'nın karnındaydı. Diğer Bacağım ise Buğra'nın bacağının üzerindeydi. Biz tüm gece boyunca böyle mi uyumuştuk. Çocuğu ezmişim resmen. Allah beni kahretmesin.
"Buğra"
"Hı"
"Hani sen gidiyordun ya sabah olmuş annem uyanmış şimdi de beni uyandırıyor kalksana sen"
Dediğimde Buğra direk gözlerini açtı. Önce içinde olduğumuz duruma baktı. Bense hemen üstünden bacaklarımı çektim. Ayy valla rezillik.
"Koala gibi yapışmıssın bana heyt yavrum heyt"
Deyip sırıttı.
"Dalga geçmenin zamanımı şimdi gerizekalı kalksana annem uyanmış diyorum"
"Gerizekalı mı darılıyorum ama"
Diyerekten kalktı.
"Dolaba gir dolaba"
Dediğimde Buğra gözlerini devirerek dolabıma doğru yöneldi.
"Hay sikeyim ya buraya nasıl sığayım ben"
"Banane sığ bir şekilde oraya çabuk ol hadi"
Buğra oflaya puflaya dolabın içine girdi. Bende dolabın kapaklarını hemen kapattım. Sonrasında ise odama hızlıca göz gezdirip kapımın kilidini açtım. Kapıyı da açıp etrafa baktım kimse yoktu. Annemin sesi aşağıdan geliyordu.
"Kızım hadi uyan"
"Uyandım anne"
Diye bağırdım.
"Yatağımı toplayıp geliyorum"
Diye de ekledim. Ay iyi ki annem kapının önünde değildi. Birşey anlamamıştı o zaman.
"Çıkayım mı? "
"Hayır"
Sonuçta annem gelebilirdi.
"Ömrüm boyunca burda durayım o zaman"
"Dur. Zaten sana sinirliyim ben. Gideceğim dedin gitmemişsin"
"Kokun uyanmama izin vermemiş huzurla uyumuşum bende napayım"
Deyince içimdeki tüm sinir uçup gitti. Belki de bu kadar rahat uyuyamıyordu normalde. Kapımı kapattıktan sonra gidip dolabımı açtım.
"Çık hadi"
"Çıkıyorum bak"
"Çık çık"
Buğra çıktıktan sonra Buğra'ya sarıldım.
"Nerden çıktı şimdi bu"
"Teşekkür ederim"
"Niye?"
"Benle olduğun için beni bu kadar güzel sevdiğin için"
Dedim. Onu bırakmaya hiç niyetim yoktu. Onu hep böyle sarıp sarmalayacaktım.Veee yeni bölüm ile karşınızdayım. Bölümler geç geliyor benden bölüm bekliyorsunuz farkındayım ama vaktim hiç olmuyor cidden. Bir yandan ygs bir yandan dersane bir yandan okul bir yandan okul sınavları ve bir yandan da yapmam gereken performans ödevlerim var. Herneyse. Bölümü nasıl buldunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Bol bol yorum yapın. Ve tabi votelemeyi de unutmayınız. Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
HumorO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...