FAME'E AŞIK OLDUM

Gerçekler

Kafama kar topu gelmesiyle çığlık attım. Deniz ise sırıtıyordu. Tabi sonra deniz'in yüzüne kar topu gelince deniz sırıtmayı bırakmıştı. Ben kahkaha atarak buğra'ya dönüp baktım. O da gülüyordu. Şu an kartopu savaşı yapıyorduk. Gruplara ayrılmıştık. Tabi buğra artislik yapıp takımına sadece beni almıştı. Kaan ayaz ve deniz de bir takım olmuştu. Takımın kaptanı da kaan olmuştu. Deniz ayaz'a kartopu atınca ayaz kaşlarını çatıp konuşmaya başladı.
A: lan biz seninle aynı takımdayız bana niye kartopu atıyorsun göt ?
Deyince tekrar kahkaha atmaya başladım. Deniz soğuktan kızarmış olan burnunu çekip konuşmaya başladı.
D: doğru lan sen bizim takımdansın
A: Allah'ım sen bu mala akıl fikir ver. Amin
Dediğinde deniz elini beline koyup "ya de get allasen" bakışları atınca kaan olaya müdahale etti.
K: tamam yeter bu kadar kartopu savaşı.
Dediğinde hepimiz kaan'ı onayladık. Ve hepimiz eve girdik. Kaanların evindeydik. Montumu şapkamı ve eldivenlerimi çıkarıp vestiyere koydum. Pantolonum da biraz ıslanmıştı.
G: kaan bana eşofman verebilir misin?
K: gel benimle
Dediğinde sırıttım. Ve kaan'ın peşinden gitmeye başladım. Kaan bana eşofman verince banyoya gidip eşofmanı giydim pantolonumu da kurusun diye kaloriferin üstüne koydum. Aşağı indiğimde herkesin kendini koltuklara atmış olduğunu gördüm. Buğra'nın yanına oturdum. Canım sevgilim yine çok tatlıydı.
B: güneş bacaklarına yatıyım mı biraz ?
G: olur
Dediğimde buğra kafasını bacağıma koydu. G: rahat mı?
B: çok
Deyince sırıttım.
G: başın mı ağrıyor?
B: biraz.
Dediğinde dudaklarımı büzdüm. Başına masaj yapsam geçerdi belki. Başına masaj yapmaya başlayınca buğra bana bakarak gülümsedi.
D: benim de acilen bir sevgili bulmam lazım.
A: teklik kötü bu zaman da
K: iyi bir aday lazım
G: hiç sevgili arayışına girmediğiniz için aday olmaması normal.
D: güneş aşkım
Buğra yalandan öksürünce güldüm.
D: yani güneş kankicim
Dedi.
G: evet deniz kankicim
D: eli ayağı düz helal süt emmiş bir kız bu devirde bulmak zor çok zor.
Deniz'in bu dediklerine karşı gülmemek için yanağımın içini ısırdım. Çünkü deniz dediklerinde gayet ciddi duruyordu.
G: karşına iyi bir kız çıkar inşallah deniz kankicim
D: amin.
K: acıkan var mı lan ben çok acıktım.
Hepimiz bir ağızdan bende deyince kaan ayağa kalktı.
K: pizza sipariş ediyorum.
B: güneş'e çorba sipariş et. Onun katı yiyecekler yemesi için erken daha.
Dedi çok sevgili sevgilicim.
G: ya buğra ya
B: ama öyle güneş.
G: sinir ediyorsun beni.
B: ben sana hasta oluyorum ama
Deyince bizimkiler ooooo demeye başladılar. Yanaklarım kızarmıştı bile. Saçlarımı önüme kapattım. Buğra ise kafasını bacaklarımdan kaldırmıştı.
B: utandırmayın abicim benim sevgilimi
Sonra ise beni kendine doğru çekmişti. Kafam omzuna düşmüştü. Bizimkiler ise bu halime gülüp geçmişlerdi. Buğra kulağıma doğru egildi.
B: utanınca daha bir güzel oluyorsun.
Dediğinde buğranın karnına vurdum. O ise güldü.
G: beni daha fazla utandırmasana
B: belki seni utandırmak hoşuma gidiyor
G: ya buğra ya
B: tamam sustum.
...
Sabah kalktığımda telefonuma baktım. Tabiki de mesaj veya bir arama yoktu. Oflayarak yatağa tekrar uzandım. Eğer sevgilim benim yanıma gelmiyorsa ben onun yanına giderdim. Kalkıp yatağımı topladım. Dolabımın karşısına geçip ne giysem diye birkaç dakika düşündüm. Asker yeşili dar paça pantolonumu üstüne de siyah boğazlı kazağımı alıp giydim. Saçlarımı da salaş bir şekilde ördükten sonra aşağı indim. Buğra'yla birlikte kahvaltı yapardık artık. Montumu giyip siyah botlarımı da giydikten sonra kapıyı açtım. "Nereye gidiyorsun kızım" deyince annem arkamı dönüp gülümsedim. "Iıı şeye gidiyorum ben" "neye kızım" "şeye annecim şeye şey yapmaya" " bence sen bana neler olduğunu anlat hadi" dediğinde botlarımı çıkardım. "Tamam anne aşkım herşeyi anlatıcam ama kızmak yok" " sen onu anlat da bakalım kızılacak birşey mi değil mi o zaman karar veririm" Dediğinde gülümsedim. İnşallah kadın kalpten gitmezdi. Annem içeriye geçince bende peşinden gittim. Koltuğa oturup duvarlara baktım. Bizim duvarların rengide güzel ama ya evi ferah gösteriyor.
"Eee anlat bakalım" " şimdi anne aşkım biz buğrayla şeyiz" "neysiniz kızım" " sevgiliyiz" dediğimde annem "ne" diye bağırdı. Biliydim böyle olacağını. " kızım sen bunu bana niye daha önceden söylemedin ne zamandan beri sevgilisiniz?" " bir hafta oldu bile hatta birazcık geçiyor da olabilir" dediğimde annem kaşlarını çattı. "Çok mu kızdın anne" " en başından beri söyleseydin keşke" " kızmadın mı yani?" " hayır kızmadım sonuçta buğra'yı tanıyorum iyi çocuk seni üzmez de biz de bu zamanlardan geçtik." Deyince annem gülümsedim. Annem ile babam lisede tanışmışlar. Yani lise aşıkları. Sonra babam üniversite okurken annem kazanamadığı için okumamış. Babam da üniversiteyi bitirince gelip annemi dedemlerden istemiş. Sonrası da bu zaten. " peki şimdi nereye gidiyorsun? Buğra'nın yanına mı" başımı olumlu anlamda salladım. "Tamam hadi git bakalım yalnız eve çok geç kalma" deyince anne aşkım ayağa kalkıp anneme sarıldım. "Seviyorum seni be kadın." " tamam kız yılışma." Annemden ayrılıp botlarımı tekrar ayağıma giydim. Buğra şimdi evdedir bence. O yüzden en iyisi evine gitmek. Binadan çıkıp yürümeye başladım. Buğra'ya dışarı çıktığım için haber versem iyi olurdu ama gerek yoktu çünkü zaten onun yanına gidiyordum. Yoldan geçen taksiyi durdurup buğranın evinin adresini verdim. Saat dokuz buçuktu. Buğra bu saatte kalkmazdı o en erken on buçuk gibi kalkardı. Taksi durunca parayı verip taksiden indim. 50 liram gitmişti ama yapacak bişey yoktu. (Şarkıyı burada açabilirsiniz.) Evin kapısının önüne gelince kapının açık olduğunu gördüm. Bu kapı neden açıktı ki? İçeriden bağırma sesleri gelince kapının aralık kısmından içeriye baktım. Buğra ve bir kadın birbirlerine bağırıyorlardı. " herşey senin suçun birde suçun yokmuş gibi davranma bana oğlum deme ben senin oğlun değilim sende benim annem değilsin bunu o kafana sok" deyince kadın hemen konuşmaya başladı. " evet benim oğlum değilsin ki iyikide değilsin pisliğin tekisin sen annen bile seni sevmiyor" deyince kaşlarımı çattım. Bu kadın ne diyordu böyle? " sus sus konuşma" " sırf baban iyi olsun diye sana oğlum diyorum yoksa sana oğlum demeye meraklı değilim kendi annen bile sana oğlum demiyor" deyince buğra elini yumruk yapmıştı. " sana sus dedim" diye bağırdı. Gözümden bir damla yaş aktı. Buğra neler yaşıyordu böyle? Bunlardan haberim olsaydı eğer daha çok onun yanında olurdum ki. Ağzımdan hıçkırık kaçınca elim ile ağzımı kapattım. Buğra ise kafasını kapıya doğru çevirdi. Duymuştu beni.
B: güneş.
Dedi. Sesinden her türlü duygu akıyordu. Sesine aşık olduğum adam acı çekiyordu gözümün önünde. Gözümden tekrar bir yaş aktı.
B: duydun mu herşeyi?
Deyince başımı olumlu anlamda salladım. Buğra yanıma hızlıca geldi. Tabi bana hiç dokunmadan arabasına bindi. Bende peşinden arabaya bindim.
B: güneş in arabadan
G: hayır inmeyeceğim.
B: güneş sana in dedim
Diye bağırınca gözümden tekrar ve tekrar yaş aktı.
B: bunca şeyin arasında bari sen ağlama be güzelim sen ağlayınca olmuyor işte canım acıyor
Eli ile kalbini gösterdi.
B: en çokta burası sızlıyor.
G: buğra sen neden bana bu olanları anlatmadın destek olurdum sana yanında olurdum üzüldüğünde sarılırdım sana yaralalarını da sarardım hiç acıtmadan sarardım hemde.
B: benim yaralarım ağır yaralar güzelim senin sarmaya gücün yeter mi ki?
G: yeter
B: peki seninde canın acırsa benim yaralarım yüzünden
G: acımaz ki benim canım.
B: tamam o zaman gidiyoruz.
G: nereye
B: beni dinleyip yaralarımı sarabileceğin bir yere.
Deyince başımı cama yasladım. Dinleyeceklerimi kaldırabilecek miydim bilmiyorum ama nolursa olsun buğra'nın yanında olmalıydım. Birkaç dakika içinde araba durunca etrafımıza baktım. Sahile gelmiştik. Aslında sahil bu açıdan çok iyiydi. Bütün dertlerini denize anlatıyordun o da senin acılarını içine alıp başka yerlere götürüyordu. Kısaca insan biraz da olsa rahatlıyordu. Buğra arabadan inince bende derin bir nefes alıp arabadan indim. Arabaya yaslanmıştık.
B: hazır mısın gerçekten ?
Dediğinde her ne kadar tereddüt etsemde "evet" dedim.
B: o kadın benim gerçek bir annem değil babamla ben 11 yaşındayken evlendiler. Yani onlar evleneli 7 sene falan oluyor.
G: peki ya gerçek annen
B: gerçek annem başka bir yerde çok sevgili babam onu başka bir eve gönderdi. Orda annem ile ilgilenen birkaç görevli var o kadar.
G: annenle baban neden ayrıldılar
B: aptal bir kaza yüzünden o gün o kaza olmasaydı eğer annem felç olmazdı annem beni severdi benimle konuşurdu ama yok işte
Deyince gözümden bir damla yaş aktı. Buğra da bana bakınca onun da gözünden bir damla yaş aktı. Sen ağlama be adam ölüyorum ben.
G: sen bu kadar şeye nasıl dayandın ben hiç bir şey farketmedim özür dilerim
Dediğimde buğra'nın gözünden bir damla yaş daha aktı.
B: yani anlayacağın kimse tarafından sevilmiyorum istenmiyorum
Dedi. Ve bana baktı.
B: beni kimse sevmiyor güneş
Artık göz yaşlarım durmak bilmiyordu.
G: ben seni seviyorum ya yetmez mi?
B: bilmem yeter mi?
Dedi ve burnunu çekti. Çok tatlıydı.
G: yeter yeter
Daha fazla dayanamadım ve buğra'ya sarıldım. Onu hiç bırakmaya niyetim yoktu.

Yeni bölüm ile karşınızdayım. Evet artık bazı şeyleri öğrenmiş oldunuz. Buğra'nın bu yaşadıkları ile ilgili yorumlarınızı belirtirseniz çok güzel olur. Umarım bu bölümü de beğenerek okumuşsunuzdur. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere...