Bu bölüm canım okuyucularım RanaZeliha Ycel, demilar666, iyikizzz3252, VaccineSmurfette, zlemzkaya9, MiyaseAltuntas'a gelsin. Evden içeriye girdiğimizde bunun hala bir şaka olmasını umuyordum. Ne bileyim sanki odalardan bizimkiler çıkacak ve şaka yaptık diye bağıracakmış gibi. Buğra elimi tutunca dönüp buğra'ya baktım. Kot pantolon ve batman tişörtüm ile ne kadar da havalıydım ama (!) Şaka gibi. G: yaptığın şaka mı? Hiç komik değil de
B: ben şaka yapmam güzelim
G: ya adam söylerdi bari üstüme başıma bak. İnsan sevgilisine demez mi seni annemle tanıştıracağım düzgün giy falan diye hadi onu da geçtim ya annen beni beğenmezse hıh bunu hiç düşündün mü hiç hazırlık da yapmadım çünkü haber vermedin şimdi ben ne-
B: güzelim bir sus motorun soğusun
G: buğra ben ne diyorum sen ne diyorsun ya
B: alt tarafı seni annemle tanıştıracağım ne var bunda? Hem ben seni beğeniyorum ya o yeter annemde beğenir seni ben beğeniyorsam.
Dedi. Şu an bu dediğine sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Bir odanın önüne gelince bu odanın buğra'nın annesinin olduğunu anladım. Buğra elimi hâla tutuyordu. Bırakması gerekmez miydi? Ellerimin içi terlemişti. Boşta kalan elimi kot pantolonuma sildim. Allah'ım heyecandan öleceğim galiba.
G: geri dönsek başka zaman tanıştırsan beni olmaz mı?
B: erkek adama geri dönmek yakışmaz.
Deyince buğra'ya 'ciddi misin' bakışlarımı attım. Orkok odomo goro donmok yokosmoz. Bu nedir ya? Allah'ın kırosu.
G: bu tipe bu kadar kıroluk fazla
B: kıroysam kıroyum kızım
G: hasta etme adamı falan de tam olsun
B: hadi içeri girelim artık
Dedi. Çocuk beni umursamıyordu ki. Annesinin odasının kapısını açıp etrafa baktı. Sonra ise geçmem için önümden çekildi. İçeri girdigimde yatakta yatan çok güzel bir kadın vardı. Buğra'nın annesi diye demiyorum ama harbiden güzel kadın yani. Oğlunun bu kadar yakışıklı olmasına şaşırmamak lazım. Buğra annesinin yanına gelip alnından öptü annesini.
B: annecim ben geldim ve yanımda sana bahsettigim kızı yani Güneş'imi getirdim.
Deyince gözlerim doldu. Benden bahsetmişti annesine. Bu bu çok güzeldi. Ağlamayı def edip buğra'nın yanına gittim.
G: merhaba efendim
Dedim. Annesi ise sadece bize bakmakla meşguldü. Konuşamıyor muydu? Buğra oturunca bende buğra'nın yanına oturdum.
B: anne
Dedi buğra. Sesi titremişti. Kafamı çevirip yanımda oturan aşık olduğum adama baktım. Onun sesinin titremesine alışık değildim. Onun sesi hep kendinden emin çıkardı.
B: bir kere konuşsan o güzel sesini duysam ha annem
Dediği an içimden birşeyler kopup gitti. Deme böyle be çocuk. Buğra'nın annesinin gözünden bir damla yaş akınca buğra'ya dönüp baktım. Onunda gözleri dolmuştu. Bana dönüp baktı.
B: güneş
Dedi ve iç çekti.
G: söyle sevgilim
B: gidelim
Deyince buğra başımı tamam anlamında sallayıp ayağa kalktım. Odadan çıkarken buğra annesine son bir kez daha baktı. Sonrasında ise elimi tuttu. Birlikte merdivenlerden inip evden çıktık. Evden çıktığımız an buğra'nın gözünden bir damla yaş aktı. Çok bile beklemişti o yaş orada. Bu durumda ne yapılırdı? Ona destek olmalıydım. Buğra'ya sarıldım. Boynunu koklayıp " sakin bir yerlere gidelim hadi" diye mırıldandım. Sonrasında ise ayrılıp buğra'ya baktım. Gözlerinde görebildiğim tek şey acıydı. Bu olanlar onun canını acıtıyordu.
...
Araba durunca favori mekanımız olan sahile baktım. Üzüldüğümüzde de sevindiğimizde de buradaydık. Buğra arabanın kapısını açıp inince bende arabadan indim.
G: buğra senin hep yanındayım biliyorsun değil mi?
B: biliyorum güneş biliyorum
Dedi ve bana baktı. Gözleri kızarmıştı.
B: annem konuşmuyor benimle hiç bu benim canımı acıtıyor güneş herkes annesine derdini anlatır ve anneleri de çocuklarına yardımcı olur olmaya çalışabilir ama benim annem benimle konuşmuyor sadece gözlerini üzerime dikiyor ve öylece kalıyor. Ben annemin sesini senelerdir duymuyorum o kazadan sonra annemin sesini bir daha duymadım güneş. Annem benimle neden konuşmuyor ki güneş? Benim suçum ne? Ben babam annemi terk etmesin diye kendimi paraladım ama olmadı güneş babam beni dinlemedi bile annemden annem felç kaldı diye tek celsede boşandı. Şimdi söyle benim buradaki suçum ne?
Dediğinde gözümden yaşlar akmaya başladı. Benim sevgilimin suçu neydi gerçekten annesini çok sevmesi mi?
G: buğra senin suçun yok ki.
B: ben korkuyorum güneş annemin sesini unutmaktan çok korkuyorum gece yatmadan önce küçükken annem ile yaşadığım diyalogları aklıma getiriyorum annemin sesini unutmayayım diye ama biliyorum ki bir müddet sonra onları unutacağım. O yüzden deli gibi korkuyorum annemin sesini unutmaktan bana gülümsemesini unutmaktan.
Allah'ım buğra neler yaşıyordu böyle? Annesi onunla konuşmuyordu. Ama neden? Onun hiçbir suçu yoktu ki. Buğra'nın gözünden yaşlar akarken sıkıca sarıldım buğra'ya.
G: buğra ağlama böyle içim gidiyor benim sen ağlayınca hem hem ben hep senin yanındayım seni hiç de bırakmaya niyetim yok.
B: ölüyorum güneş ben bazen nefes alamıyorum olaylar beynime doluşuyor ben ne yapacağımı şaşırıyorum. Ama sen benim düşüncelerimi beynimden çıkarabiliyorsun.
Dedi. Gözleri kızarmıştı. Benden hiç beklenmeyecek birşeyi yaptım. Yani buğra'nın dudaklarını öpmeye başladım.
...
Evden çıktığımda etrafıma baktım. Hava iyice ısınmıştı. Şimdiden böyleyse yazın nasıl olacaktı Allah bilir? Sıcaktan buharlaşabilirdim şuan. Saçımı topuz yapıp yürümeye başladım. Dün buğra'yı zor da olsa sakinleştirebilmiştim. Eve geldiğimdeyse odama çıkıp yatağımın köşesine sinip ağlamıştım. Bu olanları kaldırmak zordu. Buğra bunlara nasıl dayanmıştı bunca yıl? Çok güçlü bir sevgilim vardı benim. Hayatımda görüp görebileceğim en güçlü erkek diyebilirim. Ne olursa olsun herşeye rağmen gülebiliyordu. Ben olsam kim bilir ne hale gelirdim? Yoldan geçen taksiyi durdurup gideceğim yerin adresini verip sırtımı koltuğa yasladım.
...
Taksi durunca parayı ödeyip taksiden indim. Derin bir nefes alıp kendime herşeyin güzel olacağını hatırlattım. Bir yanım bu işten vazgeç bir işe yaramaz dese de vazgeçmedim. Sonuçta işe yarayadabilirdi. Neyin ne olacağını kimse tam olarak bilemezdi. Kapıyı çalıp beklemeye başladım. Bir dakika sonra kapı açılınca hizmetli beni görünce bayağı şaşırdı. Bu fazlasıyla açılınan gözlerinden belliydi. "İçeri girebilir miyim?" Dediğimde önce afallasa da konuşması gerektiğini fark etmişti. "Ah tabi buyrun güneş hanım" dediğinde içeri girdim. Etrafa bakıp hizmetliye döndüm. "Zümrüt hanım odasında değil mi?" " evet efendim odasında" "ben yukarıya yanına gideceğim o zaman" bir iki adım atmıştım ki arkamı dönüp hizmetliye baktım. "Ha bu arada bana hanım demezseniz çok mutlu olurum çünkü kendimi çok yaşlı hissediyorum ve bu işler bana göre değil" dedim. Hizmetli ise gülüp başını olur anlamında salladı. Yukarı zümrüt hanımın odasının önüne geldim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Zümrüt hanım yatağındaydı. Yanına gidip karşısına oturdum. "Merhaba Zümrüt hanım sizinle birşey konuşmak için geldim. Biliyorum sizi rahatsız ediyorum ama bu sizinle konuşacağım konu da yenilir yutulur cinsten değil. Konu buğra ile alakalı. Buğra çok üzülüyor Zümrüt hanım ve de korkuyor. Sizin sesinizi unutmaktan aranızda geçen konuşmaları unutmaktan deli gibi korkuyor. "
Dediğimde gözümden bir damla yaş düştü. Bunları anlatmak bana biraz ağır geliyordu.
"Siz onunla konuşmuyorsunuz diye içi gidiyor. Geceleri kendi kendine düşünmekten yoruluyor yorgun düşüyor bu olanları zor da olsa kaldırabiliyor ama o daha 18 yaşında. Şimdi diyeceksiniz ki bundan sanane ama ben buğra'yı Allah biliyor ya çok seviyorum zümrüt hanım o böyle yanımda olunca kalbim ağzımdan çıkacakmış gibi oluyor heyecandan bazen elim ayağım birbirine dolanıyor bazen beni sinirlendiriyor ama sonra o güzelim gözleriyle bana bakınca bütün sinirim uçup gidiyor hem hem o bana öyle bakarken ben ina nasıl sinirli kalabilirim ki? Yani anlayacağınız ben onu herşeyden çok seviyorum zümrüt hanım buğra ile sevgili olabilmek için çok bekledim şimdi bu isteğim gerçekleşmişken buğra'nın gözlerimin önünde eriyip gitmesini izlemek istemiyorum. Dipte köşede yalnız kalıp düşüncelerle boğuşmasını ve o düşüncelerin onu çıkmaza sürüklemesini hiç istemiyorum. O yüzden sizden ufacık bir isteğim var Zümrüt hanım lütfen lütfen buğra ile konuşun onunla dertleşin ona destek olun lütfen bu hiç zor değil gerçekten bir kelime de olsa onunla konuşun olur mu?"
Gözyaşımı elimin tersiyle silip konuşmaya kaldığım yerden devam ettim.
" Bu isteğimi çok görmeyin. Buğra'nın daha fazla istemiyorum çünkü bu hayatta herkes onu karanlığa çekmeye çalışırken birde siz yapmayın oğlunuzun yanında olun ve onun içtenlikle gülümsemesini sağlayın lütfen hem o bir kez gülünce hep gülsün isteyeceksiniz çünkü bağımlılık yapan bir gülümsemesi var buğra'nın. Neyse çok fazla konuştum ama derdimi anlatabildim açıklayabildim size. Bu dediklerimi düşünün olur mu?
Oturduğum koltuktan kalktım. "Iyi günler Zümrüt hanım" deyip odadan çıktım. Hızlıca aşağı inip evden çıktım. Gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Telefonum çalmaya başlayınca telefonumu cebimden çıkarıp arayan kim diye baktım. Buğraydı. Al işte. Telefonu açmasam buğra kim bilir neler düşünür ve telaş yapardı. Telefonu açmak zorundaydım. Boğazımı temizleyip telefonu açtım.
B: güzelim
G: buğra
B: güneş ağladın mı sen? Nerdesin yanına geliyorum. Hay sikeyim ya noldu da ağlıyorsun sen?
G: sakin ol iyiyim ben sadece bir film izledim ve çok acıklıydı buğra kız ile çocuk filmin sonunda birbirlerini o kadar sevmelerine rağmen kavuşamıyorlardı kız ölüyordu çok kötüydü.
Allah'ım sen affet yalan atıyorum ama yapacakta başka bişeyim yok.
B: adı üstünde film bu güneş boşver onları sen önemli olan bizim sonumuz ve bizim sonumuz mutlu bitecek herkes bizi bizim aşkımızı konuşacak dillere destan olacağız yani güzelim.Heyooooo ben geldim. Evet evet geç oldu biraz ama olsundu. Sonuçta yb ile geldim sizlere. Sınavlarımdan dolayı ancak yb atabildim. Ah şu sınavlarım bitmek bilmiyor vicdansızlar. Herneyse biz bölüme gelelim. Bölüm nasıldı? Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler? Yorum yapmayı ve tabikide de votelemeyi unutmayınız please. Yarın da teog'a girecek tüm okuyucularıma bol şans diliyorum. Allah yardımcınız olsun. O sınavı güzelce yapın ve çıkın. Efendim benden bu kadar
Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
ComédieO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...