FAME'E AŞIK OLDUM

Çemçük Kızlar

G: napıcaksın çocuğu takip edip?
B: güzelim sen dur burda iki dakikaya gelirim ben
Deyip çocuğun peşinden asonsöre bindi. Bu çocukla uğraşıp duracaktı belli ki. Hangi çocuk mu? İşte havuzda benimle konuşmaya çalışan çocuk. Kollarımı birbirine dolayıp buğra'yı beklemeye başladım. Kavga etmezdi. Ama ne yapacaktı ki çocukla?  Ofladım. Şu konu kapansaydı artık. Kaç dakika böyle geçti bilmiyorum ama asonsör durdu ve kapılar açılınca buğra'nın geldiğini gördüm. Yanıma gelip elimi tuttu.
G: noldu
B:az sabret
Deyip beni çekiştirmeye başladı. Ama ben merak ediyordum nolduğunu. Azıcık açıklayıverseydi ya naptığını nolduğunu. Hani bende insanım sonuçta. Buğra resepsiyonun önünde durunca bende durmak zorunda kaldım.
" Beşinci katta  395 numaralı odada kalan çocuğun ismi ne?"
Resepsiyondaki kız gülümseyerek konuşmaya başladı. Hayır gülümsüyor bide. Niye gülümsüyorsa artık?  E tabi yakışıklı çocuğu gördü gülsün dursun. Hayır yanında ben varım çocuk benim elimi tutuyor ama kız hâla sevgilime gülümsüyor. Neyse sakinim sakin.  Buğra'nın elini sıkınca buğra bana dönüp 'ne var' dercesine baktı. Tabi ben bişey diyemedim.
"İsmi cenk gönen efendim"
"Şimdi ben o cenk denen herifi otelimden kovuyorum. Güvenlikler gitsin ve çocuğa burdan kovulduğunu söylesin."
"Babanıza da sormam gerekiyor buğra bey"
"Babama sormana gerek yok onunda haberi var zaten sen dediğimi yap yeter."
"Peki efendim"
Buğra yürümeye başlayınca bende direk konuşmaya başladım.
G: sen olayı anlatmadan önce şunu söyleyeyim o kız sana çok gülümsedi eğer bir daha böyle yaparsa gider kızı döverim.
B: dayak mı çok kabaca ne gereği var hayatım.
Deyip sırıttı. Aklı sıraca beni taklit ediyordu. Dün ben onun çocuğu dövmesini engellemiştim o da beni engelliyordu.
G: diyik mi çik kibici ni giriği vir hiyitim
Dediğimde buğra kaşlarını çattı.
B: çok ayıp çok
Diyerekten sırıtmaya başladı. Zaten sürekli sırıtıyordu.
G: bir dakika bir dakika sen az önce bana ne dedin?
B:çok ayıp çok dedim
G:ondan önce
Dediğimde buğra elimi tutmadığı eliyle kafasını kaşıdı.
B: hatırlamıyorum
Oysaki hatırlıyordu.
G: hayatım dedin sen dedin
B: hatırlıyorsan niye soruyorsun kızım?
G: canım öyle istiyor çünkü.
Deyip sırıttım.
G:hayatım
Diyerekten de cümlemi tamamladım.
B: hay sikeyim diline düştüm demi ben şimdi senin?
G: aynen keko aynen
B: keko?
G: şey buğra diycektim uf ya kaanlara dalgasına keko diyip duruyorum sonra dilime dolanıyo bu laf
B: tamam keko
G: tamam hayatım
B:dilimi eşşek arısı soksun
G: neyse yeter bu kadar şamata şimdi olayı anlat bana.
B: olay?
G: aynen olay çocuğu otelden kovdurdun resmen
B: sen bana dayak dışında başka birşey yap dedin bende yaptım
G: ağır olmadı mı sence?
B: sikerim ağırını çocuk seninle konuştu lan
G: birşey demiyorum ben artık
B: bu konuda deme birşey
G: kahvaltı yapalım mı çok acıktım ben
B: yapalım
...
K: güneş
G: ben size tripliyim bi kere
K: sabahtan beri trip atıyorsun zaten yetmez mi bu kadar bacım
G: bacım mı ay kıro
A: deniz abicim yeter allah aşkına yeme artık yeter oteli yedin
D: ne yiyorum ki abicim?
Deyince deniz hepimiz denize ' ciddi misin' bakışlarımızı attık. Hep birlikte oturmuş yemek yiyorduk. Ayaz'ın arabasıyla buraya gelmişlerdi. Deniz ve kaan'ın ehliyeti olmadığı için böyle oluyordu işte. Buğra herkesi odalara yerleştirmişti. Sonrasında ise otelin dışına çıkmış ve biraz gezmiştik. Dondurma yemiştik. Akşam yemek vakti gelince de otele dönmüş ve yemek yemiştik. Gerçi deniz hâla yemek yemeyi bitirememişti. Bir tabağa mercimek köftesi semizotu salatası patates salatası börek fırında makarna karnıyarık sigara böreği ve adını tam olarak bilmediğim birkaç meze daha almıştı. Tabi böyle olunca bütün yemekler birbirine girmişti. Ama deniz yine de hiç pes etmeden son hız yemeğe devam ediyordu. Gerçi bende bazı yemekleri karıştırarak yiyordum ama bu konuda kimse bir deniz olamazdı. Buğra sandalyemi kendisine doğru çekince denizi  izlemeyi bırakıp buğra'ya baktım. Kolunu omzuma atıp başımı göğsüne yaslamamı sağladı. Sonrasında ise saçlarımı öptü. Saçlarımı öpmesini veya saçlarımı koklamasını seviyordum. Kulağıma doğru yaklaştı ve
B: yine bir aradayız bu çok güzel gerçekten
Dedi.
G: bence de çok çok güzel
Deyip güldüm. O da güldü. Bu döngü böyle devam ediyordu işte. Ben gülüyordum o gülüyordu. O gülüyordu ben gülüyordum.
K: aile var kardeşim burda
A: kıskanma lan
K: ne kıskanıcam oğlum.
A: çalış seninde olsun abicim
K: bana diyene bak sanki senin sevgilin var
Deyince kaan ayaz sevgilim yok demeyince kaan tek kaşını kaldırıp ayaz'a baktı.
K: lan yoksa sevgilin mi var?
A: bilmiyorum
G: ne demek bilmiyorum ayaz kankacım?
A: durumlar biraz karışık işte siz de ne meraklısınız lan benim ilişki durumuma.
K: ulan valla korktuğum başıma geldi grupta tek sap kalan benim vay anasını
D: sana kız mı yok karşim
A: aynen aga
B: bu saç bu kaş bu boy bu tip kimde var lan? Benden sonraki en yakışıklı insansın işte anla
K: Sağol bro çok güzel moral veriyon
B: bizde böyle kardeşim
K: eyvallah
D: ela aşkım sen doydun mu?
E: doydum deniz sen doydun mu?
D: yani doydum
Deyince deniz hepimiz aynı anda "sonunda" deyince deniz kaşlarını çatıp bize baktı. Ela öyle birşey dememişti tabiki.
D: lokmalarımı mı sayıyonuz ama çok kırıldım şu an yani kırıldım.
G: neyse ben size trip atmaktan yoruldum zaten doğru düzgün tripte atamıyorum ki size
D: bende trip atmıyım o zaman
B: neyse şu yemeğin üstüne demli bir çay içsek nasıl olur?
Ve biz yine hep bir ağızdan "süper olur" deyince birbirimize bakıp güldük. Kim demli güzel bir çaya hayır diyebilirdi ki? Sonuçta Türküz biz çay olmazsa olmaz bizde. Buğra saçlarımı bir kez daha öpünce kafamı kaldırıp buğra'ya baktım.
G: noldu böyle?
B: bugün seni iyice bir sevesim geldi
Dedi ve sırıttı. Şapşal sevgilim benim.
...
B: ya bu ne kızım bu bildiğin kumaş parçası
G: halk arasında buna bikini diyorlar sevgilim
B: başlatma bikinine kızım
G: buğra nolcak ki?
B: ayrı olduğumuz zaman sen bikini giymiştin ve neler olduğunu biliyorsun. Bu yüzden sana düzgün birşey bulmamız lazım
G: kıyafetlerimle havuza gireyim ben ha ne  dersin?
B: aslında mantıklı ama öyle de rahat edemezsin.
G: pes yani
B: yarım saate gider uygun birşeyler bulur geliriz
G: böyle gireyim denize işte ne gereği var birşeyler almaya
Dedim. Tabiki buğra beni takmadı. Elimden tutarak çekmeye başladı. Sonrasında ise durdu.
B: hay aklımı sikeyim az daha seni bu halde dışarı çıkartacaktım.
Şu an buğra'nın odasındaydım. Bikinimi giymiştim. Ve buğra'nın odasına gelmiştim birlikte çıkalım diye ama beyefendi böyle havuza girmeme izin vermiyordu işte.
G: nasıl çıkayım ben o zaman
B: sen benim odama da böyle geldin. Biri  gördü mü?
G: ben gelirken tüm koridor doluydu yani bissürü erkek gördü beni
B: şaka de
G: tabiki de şaka yapıyorum kimse görmedi beni böyle
B: neyse dur şimdi düşünüyorum ben birşeyler
Dedi. Kıskançlık tüm damarlarını kaplamış çocuğun maşallah.
B: hah buldum
Diyerekten elimi bırakıp gardrobunun kapağını açtı. İçinden siyah bir pantolon ve beyaz bir tişört çıkardı. Kendi kıyafetlerini mi giydirecekti bana?
G: kıyafetlerini mi giyeceğim ben?
B: aynen güzelim
G: buğra sence de azıcık saçma değil mi?
B: hayır gayet mantıklı
Diyerekten tişörtü başımdan geçirdi. Tişörtün üzerinde büyük harflerle "LOS ANGELES" yazıyordu. Ve bu yazı siyah harflerden oluşuyordu. Tişörtün kendisi dediğim gibi beyazdı zaten.
G: pantolonu ben giyerim dön arkanı
Dediğimde buğra gözlerini devirerek arkasını döndü.
B: zaten bikiniylesin neyden utanıyorsun?
G: o farklı bu farklı
Pantolonu giymiştim ama büyük gelmişti.
G: dönebilirsin önünü
Buğra önünü dönüp bana baktı.
G: büyük oldular ya
Dedim. Buğra ise tekrar gardrobunu açıp siyah bir kemer çıkardı.
B: bunu takarsak sorunu ortadan kaldırırız.
Bana yaklaşınca kafamı kaldırıp buğra'ya baktım. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Kalbim azıcık hızlanmıştı. Zaten hızlı atıyordu niye iyice hızlanıyordu ki? Başımı eğince buğra belime kemeri hızlıca taktı. Ve ayarlayıp benden uzaklaştı.
G: paçalarımda çok uzun farkındaysan
B onu da hallederiz.
Dedi. Ve önümde birden egildi.
G: napıyorsun?
B evlenme teklifi edeceğim.
Deyip sırıttı.
G: ha ha çok komiksin
B: öyleyimdir.
Paçalarımı katlamaya başlayınca kıkırdadım. Koskoca buğra benim paçalarımı katlıyordu. Kimin aklına gelirdi ki böyle birşey?
B: neye gülüyorsun öyle?
G: bilmem gözüme pek bir komik geldin de.
B: gül sen gül
Deyip ayağa kalktı. Şu an nasıl göründüğümü çok merak ediyordum?
Yatağın yanındaki boydan aynaya gidip baktım. Çok çok komik görünüyordum. Uzun bir tişört bol bir pantolon ayağımda ise plaj terlikleri. Böyle dışarı çıksam herkes anırarak gülerdi herhalde.
G: buğra
B: söyle güzelim
G: çok komik ve çirkin olmuşum. Böyle dışarı çıkamam
Dediğimde buğra gelip arkamdan sarıldı. Kafasını ise boynum ile omzum arasında kalan yere koydu.
B: bence çok tatlı duruyorsun ayrıca çirkin  falan da durmuyorsun.
Diyerekten beni kendine doğru çevirip öpmeye başladı. Kollarımı beline doladım. Ve karşılık vermeye çalıştım. Onun kadar becerikli değildim. Nefesim kesilmeye başlayınca buğra bunu anlamış olacak ki geri çekildi. Ve ellerini elime kenetledi.
B: hadi şimdi gidelim
G: ama yanında gerçekten komik duruyorum
B: bırakta ona ben karar vereyim ha ?
Deyince ofladım. Buğra ise birşey demeyerekten beni yine çekmeye başladı.
...
G: keşke sende denize tişörtle girsen kızlar belki daha az bakar
Dediğimde buğra gülüp yanağımı öptü. Şu an şezlonglara yayılmıştık. Buğra şezlongunu benim şezlonguma yapıştırmıştı resmen. Buğra bikini işini halletmişti. Bir mağazaya girdiğimizde etrafımızdaki insanlar her ne kadar bize acayip gözlerle baksa da buğra bunu umursamamıştı. Tabi bende umursamamaya çalışmıştım. Birkaç kız halime gülse de buğra beni öperek sakin kalmamı sağlamıştı. Sonrasında ise bana kalın askılı dizimin bir karış üstünde biten etekli bir mayo beğenmişti. Resmen elbise gibi birşeydi. Mayo lacivert renkti. Mağazadaki en kapalı şeydi işte. Etrafıma baktım. Herkes bikini giymişti. Deniz ela'nın bikini giymesine karışmamıştım. Ela da rahat rahat bikinisini giymişti. Kimse buğra gibi değildi. Ama böyle olmasından da memnundum. Sonuçta onu böyle seviyordum ben.
K: hadi yüzelim artık.
Kaan ayağa kalkarak birden havuza atlamıştı. Sonrasında ise ayaz atlamıştı. Onları deniz ve ela takip etmişti. Ben ayağa kalkınca buğra'da kalktı.
B: yanımdan çok ayrılma
G: buğra yüzeceğiz farkındaysan
B: olsun  yanımda yüz
G: tamam
Deyince buğra elimden tuttu. Ve birlikte havuza atladık. Etraftaki herkes bizim gruba bakıyordu. Kızlar yine gözlerini bizim erkeklerden çekmiyordu.
B: ela denize sahip çık kızlar çok bakıyorlar
E: o  iş bende güneş sevgilimi onlara yedirtmem ben
D: senin o sevgilim diyen dillerini yerim ben be
K: keşke benimde burda bir sevgilim olsaydı ve bana bakam bu kızlara gövde gösterisi yapsaydı bu çocuk benim diye ah ah yine efkarlandım bak
A: seninde bir sevgilin olacak sonuçta efkarlanma
Deyip sırıttı ayaz bey.
K: şimdi birşey derdim de ela yengem burda
Tabi ben alışkın olduğum için küfürler etmelerine o yüzden benlik sıkıntı yoktu. Tabi bende arada sırada küfür ediyordum bu da vardı birde. Dönüp buğra'ya baktım.
G: iyice bir yakışıklı oldun sen gözlerini benden ayırma olur mu sevgilim?
B: kıskanç kıskanç ne  güzel de anlaşıyoruz biz böyle
Deyince buğra güldüm. Ve her zamanki gibi o da güldü. Bugün haddinden fazla güzeldi. Ve ben hiç bitmesini istemiyordum. Tabi etrafımızda şu çemçük kızlar sevgilimi o pis gözleriyle kesen kızlar olmasaydı daha iyi olurdu. Ama sonuçta buğra benimdi ve diğer kızların canı cehennemeydi.

Hello hepinizeee!!! Nasılsınız bakalım? Ben çok iyiyim maşallah. Stajım bitti ve ben şu an evimde değilim. Bu yüzden bölümler geç gelebilir. Anlayışlı olacağınızı düşünüyorum. Neyse gelelim bölüme. Bölümü nasıl buldunuz? Yorumlarınızı bekliyorum. Votelemeyi de unutmayın. Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle hoşçakalın...