Kahvaltı

5.3K 363 24
                                    

Buğra burak'ı tabiri caiz ise yanımdan kovmaktan beter etmişti. Şimdi ise bana kaymayı öğretiyordu.
G: noldu az önce bana bakmıyordun bile.
B: seni elin piçlerine teslim edicek kadar düşmedim.
G: sakin ol şampiyon hem burakcığım bana sadece kaymayı öğretecekti.
B: başlatma burağına kızım.
Dediğinde susmam gerektiğini anlamıştım. Bana nasıl dengede durman gerektiğini göstermeye başlamıştı bile.
...
Tavanı seyretmekten sıkılınca yataktan kalkıp dolabımı açtım. Evet valizimi dolaba yerleştirmiştim. Bizimkilerden bir haberim yoktu. Yada buğranın nerde olduğunda dair bir fikrim yoktu. Dolaptan siyah dar paça pantolonumu üstüne siyah düz badimi de alıp banyoya girdim ve üstümü değiştirdim. Saçlarımı da salaş bir şekilde ördükten sonra bantodan çıktım. Siyah kapşonlum ve siyah botlarım ike tamamdım. Telefon ve paramı da cebime koyup odamdan çıktım. Buğra'nın odası koridorun sonundaki odaydı. Bizimkilerin odası ise bir alt kattaydı. Karşıdan bana doğru gelen burağı görmem ile gülümsedim. O da bana gülümsüyordu. Karşımda durup "naber" deyince "iyilik sen ?" Dedim. Burak da "bende iyiyim şey birlikte yemek yiyelim mi?" Dediğinde ne karar vereceğimi bilmiyordum. Ama buğra veya bizimkiler bana bu akşam için birşey dememişlerdi o yüzden kabul etmekten bir zarar gelmezdi.
"Olur yiyelim" dediğimde burak gülümsedi ve birlikte yürümeye başladık.
...
Burak ile oturmuş birlikte hamburger yerken bir yandan da gülüp sohbet ediyorduk. Burak gerçekten çok iyi ve çok eğlenceli biriydi. Hamburgerimden tam bir ısırık almıştım ki bana doğru kaşlarını çatık bir şekilde gelen buğrayı görmem ile kolamdan bir yudum alıp hamburgerimi yuttum. Bu çocuk olur olmadık yerlerden çıkıyordu. Buğra yanıma gelip "güneş" deyince sırıttım. "Buğra". "Napıyorsun burada". " burakcığımla yemek yiyoruz". Dediğimde buğra boynunu çıtlatıp bana bakmaya devam etti. "Demek yemek yiyorsunuz" dediğinde sert bir şekilde yutkundum. Bu çocuğun amacı neydi? "Evet yemek yiyoruz" dediğimde buğra beni tınlamayıp burak'a doğru döndü. "Ulan ben sana bu kızdan uzak dur diyorum ama sen inadına bu kızın yanına geliyorsun" dedi. Burak dayanamamış olacak ki "sanane lan güneş'le olmam sana mı batıyor" dedi. Tabi buğra bu söze karşı o güzelim sinirlerini
tutamadı ve burak'a kafayı gömdü. Bende çığlık atmayı unutmadım.
...
G: aptal kim çocukla kavga et dedi
Dedim ve buğranın patlayan dudağına pamuğu bastırdım. Buğra ise yüzünü buruşturup konuşmaya başladı.
B: kavga iki kişiyle olur güzelim ben o çocuğu dövdüm.
G: o yüzden mi dudağın patladı.
Dediğimde bana "ciddi misin" bakışları attı.
B: o an boşluğuma geldi yoksa biliyorsun ebesini ağlattım çocuğun.
Ona "iyi halt ettin" bakışlarımı attım.
G: ben orda çocukla yemek yiyordum ne vardı bunda bu kadar abartılacak şey.
B: o çocuğu gözüm hiç tutmadı bir daha konuşma onunla.
G: olur başka emrin?
B: şuanlık yok.
Dedi ve sırıttı. Sinir olduğum için pamuğu dudağına sert bir şekilde bastırdım o ise "ahh" demekle yetinmişti.
B: bu gece burda uyuyum ben en iyisi.
G: nah uyursun.
B: nolcak lan uyusak.
G: biz seninle arkadaşız unuttun mu ?
Dediğimde buğra "sikeyim arkadaşını" diye mırıldanmıştı. Sen dur buğra efendi ben daha neler yapıcam neler. Pansuman işini bitirince buğra'yı odamdan kovup kendimi yatağa attım. Güzel bir uykuyu hak ediyordum.

BUĞRA'NIN AĞZINDAN
Güneş'in etrafında erkek olmasından hoşlanmıyordum. Deniz ayaz ve kaan onlar çok farklıydı ki onlardanda güneş'i azıcık kıskanıyor olabilirim yada herneyse. Yani birde hareketlerimden birşeyleri anlaması gerekiyordu fakat o ya anlamıyordu ya da anlamamazlıktan geliyordu. Bunu bilmiyordum ama öğrenmeliydim. Hem benim gibi yakışıklı bir çocuğa karşı da birşey hissetmiyorsa ondan şüphelenebilirdim. Ayrıca o burak denen karın ağrısını da gözüm hiç tutmamıştı piçin önde gideniydi ama güneş bunu anlamıyordu. Çocuğa güneş'e yaklaşma dedikçe yaklaşıyordu ben her ne kadar kavga etmeyeyim diyorsam çocuk "dayak yemeyi severim. Gel beni döv." Diyordu hareketleriyle. Bende onları kırmayıp dövüyordum onları böyle bir kibarlık kimsede olmazdı gerçekten. Sinirlerim tekrar tavan yaparken bunun böyle olmayacağını anlayıp kendimi yatağa attım.

SABAH GÜNEŞ'İN AĞZINDAN
Telefonum çalmaya başlayınca güzel uykumu bölüp telefonu açtım.
G: efendim.
B: aşağıda seni bekliyorum kahvaltı için gel.
Dedi ve telefonu yüzüme kapattı bay kalas. Ya bu çocuk ne bokuma bana emir veriyorsa. Bak sabah sabah yine sinirlendim. Bende güneşsem gitmiycektim işte beklesin orda mal gibi. İç sesim "yazık ama çocuğa" deyince bir kararsız kaldım. Şimdi beni bekleyecekti o kadar. Ama bana emir vermişti o yüzden gitmeyecektim. Kafayı vurup tekrardan yattım. Aradan ne kadar geçtiğini bilmiyorum ama kapım yumruklanmaya başlayınca yataktan kalkıp kapıyı açtım. Buğraydı. Kolundaki saate bakıp konuşmaya başladı.
B: tam iki saat 12 dakika boyunca seni bekledim ama sen naptın gelmedin
Diye tısladı. Korkmalı mıydım? Galiba sanırsam evet.
G: telefonu yüzüme kapatmasaydın ve bana emir vermeseydin gelirdim.
B: ha tüm sorun bu yani.
G: evet bu
Dedim. Bir anda havalanınca çığlık attım. Beni omzuna almıştı. Şu an poposu ile kesişiyordum. Allah için poposu pek bir güzeldi.
G: ya buğra napıyorsun ?
Diye çığırdım.
B: kahvaltıya gidiyoruz.
G: ya ama ya buğra ya bu kıyafetlerle kahvaltıya gidilir mi ? Bırak bari üstümü değiştireyim hı ?
Diye bir ümit beni indirmesini bekledim. Peki buğra ne yaptı? Beni indirmek yerine odadan hızlıca bir çıkış yaptı ve yürümeye devam etti. Bu çocuk beni neresiyle dinliyordu Allah aşkına ya. Asansöre gelince beni bıraktı. Asönsörden çıkacağ8m zaman buğra kapşonumdan tutup beni kendisine doğru çekti. Biraz hızlı çekmiş olacak ki dengemi toparlayamadım ve tam düşecekken buğra beni tutup kendisibe çekti. Öyle bir çekmişti ki dudaklarımız arasında mesafe yok denecek kadar azdı. Yani ikimizden biri konuşsa dudaklarımız birbirine değecekti. İkimizde birkaç saniye boyunca öylece durduk. Sanki zaman durmuştu. Acaba onu öpmemi mi bekliyordu. Böyle birşey olmayacaktı çünkü onun bana karşı birşeyleri itiraf etmesi gerekiyordu. Ben geri çekilince o da geri çekilip sıkıntılı bir şekilde nefes verip saçlarını çekiştirdi. Sonra ise asansör alt kat geldiğini belirten bir ses çıkardı ve kapılar açıldı. Benden önce buğra asonsörden indi ve yine beni omzuna aldı.
G: ya buğra kaçıcak değilim indir beni
Dediğimde buğra ıslık çalmaya başladı. Bende onun sırtını yumruklamaya başladım.
B: sen böyle vurunca gözümde daha bir seksi oluyorsun.
Deyince gözlerimi kocaman açtım. Tabi o bunu göremezdi ama olsun. O bana ne demişti seksi mi demişti. Yuhcama. Ne yani beni seksi mi buluyordu pijamalarla birde. Bu çocuğun gözünde sorun vardı bence. Ya beni seksi bulduğuna sevineyi mi yoksa üzüleyim mi bilemedim şimdi.
B: noldu pek bir uysallaştın ama merak etme sen böyle sessizken de seksisin.
Deyince dirseğimi sırtına geçirdim.
G: kes sesini salak. Hem beni indir artık herkes bize bakıhor ya rezil oluyorum senin yüzünden. Dediğimde buğra beni bıraktı tabi o da otelin restaurantının içinde. Herkes bize " napıyorsunuz lan siz" bakışları atıyordu. Utancımdan yanaklarım kızarınva masaya oturup saçlarım ile yüzümü saklamaya çalıştım.
B: utandın mı sen?
Dediğinde ağzına kürekle vurasım geldi buğra'nın.
G: bu halde utanmamak mümkün mü?
B: ya en iyisi sen hep böyle gez sana bakan erkek sayısı azalıyor benim için de güzel oluyor.
Dediğinde ağzım o şeklini aldı. Bu çocuk çok açık sözlüydü.
G: biricik sınıf arkadaşım beni mi kıskanırmış ?
Dediğimde buğra kaşlarını çattı. Bu çocuk bu aralar gereğinden fazla kaşlarını çatıyordu ama böylede tatlı oluyordu. Yanaklarından tutup sıktım. O ise sırıttı.
G: bunu yapmasam olmazdı.
B: yalnız bir daha yapma milletin içinde
G: niye karizmanımı yok ediyorum.
Dedim.
B: evet
Dediğinde kalkıp gidecekken buğra beni omuzlarımdan tutup oturttu.
B: güzelim hadi kahvaltını yap hadi.
Dediğinde elinden kurtulamayacağımı anladım ve çatalımı salataya batırıp ağzıma attım. Şu çıkan kat kut seslerini çok seviyordum ya. Aradan bir yarım saat geçmişti ki telefonum çalmaya başladı. Telefonu alıp arayana baktım.
B: kim arıyor?
G: deniz.
Dedim ve aramayı cevapladım.
G: efendim kankacım.
D: nerdesiniz kanka?
G: kahvaltı yapıyoruz buğrayla
Dedim. Gerçi ben yapıyordum o beni izliyordu ama olsundu.
D: tamam bizde yanınıza geliyoruz.
G: tamam.
Deyip telefonu kapattım. Ayaklanınca buğra bana "hayırdır" bakışlarını attı.
G: şey bizimkiler yanımıza gelceklermiş ben üstümü değiştirip geleyim.
Dedim ve hiç beklemeden depar attım. Üç dakika içinde odamdaydım. Pantolonumu giyip saçlarımı topladım. Ve tekrardan aşağı indim. Bizimkiler gelmişlerdi bile. Bende masaya oturdum.
D: lan bir tane sevgili sevgilisini omzuna alıp buraya getirmiş kızda pijamalarıylaymış. Gördünüz mü onları? Herkes onları konuşuyorda.
Deyince sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Ah buğra ah senin yüzünden milletin diline de düşmüştük ya.

Yeni bölüm ile geldim. Öncelikle yorumlarınız beni çok mutlu ediyor bunu bilin yani. Demişsiniz ki buğra ile güneş sevgili olsun artık bir iki bölüm sonra sevgili olacaklar gözünüz aydın. Ha bu arada bir dahaki bölüm de biraz ağlayabilirsiz benden söylemesi. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtirseniz gerçekten süper olur. Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle...

FAME'E AŞIK OLDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin