G: hayır yani biz sinemada ne yapıcaz ki
B: normal insanlar sinemada ne yapıyorsa bizde onu yapıcaz işte
G: film izliycez yani
B: aynen öyle güzelim.
Dedi buğra ve elimden tuttuğu gibi sekiz numaralı salona soktu. Orta bölgedelerden olan koltuğa oturunca bende oturmak zorunda kaldım.
G: niye burada bizden ayrı kimse yok ?
B: bilmem.
G: filmin adı ne bari ?
Dediğimde buğra bana cevap vermeyince gözlerimi devirdim. Ama tabiki o bunu görmedi çünkü etraf karanlık. Ekranda film gözükünce buğra ya bakmayı kesip ekrana odaklandım. Ekranda koskocaman GÜNRA ÇİFTİ İFTİHARLA SUNAR yazısı çıkınca gözlerimi açabileceğim kadar açtım. Şaka mı bu? Sonra ise ekranda bankta oturan dokuz on yaşlarında bir kız ve bir de erkek çocuğu oturuyordu. Kız "ee sonra ne olmuş" deyince çocuk elindeki kitabı düzeltip kitabı okumaya başladı. Kitabın kapağında bizim resmimiz vardı ve altında "AŞK" yazıyordu. Çocuk " sonra bu çocuk kendini affettirebilmek için kargocu kılığına girmiş ama kız bunun buğra olduğunu anlayınca çocuğu sokağın başına kadar kovalamış" deyince kıkırdadım. "Ama haketmiş buğra da" deyince kız tekrar güldüm. Tabiki haketmişti. "Bu sefer çocuk gerçek kargocuyu da buğra sanıp dövmüş" deyince bu seferde buğra güldü. "Bunlar sevgili olsunlar ya" dedi kız. " durdur oraya da gelicez" deyince çocuk gözümden bir damla yaş aktı. Ama bu çok güzel bişey ya. " buğra sonra bakmış olmuyo güneşle konuşmuş tabi güneş buna inanmamış sonra buğra da güneşi kaçırmış" deyince kız "neee" dedi. Sonra ise güldü ve "Çok romantik ama" dedi. Gözümden bir damla yaş daha akınca elim ile gözyaşımı sildim. Koltuklar iki kişilik olunca buğra beni omzuna çekip kafasını saçlarıma gömdü. "Sonra da güneş buğranın ifşalık fotoğrafını bulmuş okulda çocuğu peşinden koşturup durmuş" deyince gözümden bir damla yaş yine ve yine aktı. Çok tatlılar bunlar. "Buğra en sonunda özür konuşması yapmış tabi güneş yine affetmeyince buğra güneşin evine gelmiş. Güneşin annesine yakalanma korkusu ile geceyi güneşin odasında geçirmiş evden çıkamamış" dediğinde çocuk kız gülüp saçlarını düzeltti. "Birlikte fenerbahçe maçı izlemişler buğra güneşe sarılmış sonra bu özge" varya deyince çocuk kız çocuğun cümlesini kesip "cadı o kız cadı" dedi. Çocuk ise kaldığı yerden anlatmaya devam etti " heh işte bu özge bunları kıskanmış biraz oyun oynamış ama yinede buğra ile güneş birbirinden kopmamış kopamamış." " nasıl kopsunlar ki bunlar birbirine aşık" deyince kız gözümden tekrar yaş aktı. Burnumu çekip gülümsedim. " sonra okul uludağ gezisi yapmış bizimkilerde gitmiş tabi ama orda buğra azıcık olay çıkarmış" "niye ya" deyince kız çocuk tekrardan konuşmaya başladı. " çünkü güneşi burak denen aptal çocuktan kıskanmış" deyince gözlerimi devirdim. Sanki yememiş içmemiş çocuğun ismini ezberlemiş. "Ee sonra sonra nolmuş çok merak ettim şimdi" " bunlar ufak bir tatsızlık daha yaşamış güneşi bıçaklamışlar tabi buğra çok üzülmüş her ne kadar ağlamadım dese de ağlamış ve işte o zaman kaybetme korkusunu yaşamış güneşi sevdiğini ve bunu ona söylemesi gerektiğini anlamış ve öyle de yapmış güneşi kış günü hemde kar yağarken pikniğe götürmüş işte orada herşeyi tüm duygularını güneşe söylemiş sonrada güneşi öpmüş" deyince çocuk buğraya baktım. O ise filme pür dikkat kesilmişti. Küçücük çocuklara neler dedirtiyordu böyle. Ama çok da güzel yani.
" sevgili olmuşlar yani" deyince kız çocuk başını olumlu anlamda sallamış. " peki ya sonra" " işte bu çiftin bugün tam birinci ayları olmuş masallarını yazmaya hâla devam ediyorlarmış ha birde birbirlerini çok seviyorlarmış" deyince gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı. Kız çocuğa "bizde buğra ile güneş gibi olabilir miyiz büyüyünce" dediğinde çocuk güldü ve "neden olamayalım ki" dedi. Sonra ise çocuk kitabı kapattı. Kız da çocuğa yaklaşıp çocuğu yanağından öptü işte o anda bitiş şarkısı çalmaya başladı. Bu bizim denizin verdiği partide dans ettiğimiz şarkıydı. Bunu bile unutmamıştı benim biricik sevgilim. Kafamı buğranın omzundan kaldırıp buğraya baktım. O da bana bakıyordu.
G: seni hakedicek ne yaptım ben?
B: bu soruyu her gün bende kendime soruyorum be güzelim.
G: seni seviyorum adam çok seviyorum aklının alamayacağı kadar ama kalbinin bunu her daim hissedebileceği ve hissetmeyide hiç bırakamayacağı kadar çok seviyorum.
B: Allah biliyor ya seni herşeyden çok seviyorum be kadın
Dedi. Sonra ise dudaklarını dudaklarım ile buluşturdu.
...
G: bu süpriz için ne kadar uğraştın
Dedim ve hamburgerimden bir ısırık aldım.
B: açıkçası bir haftadır bu süprizle uğraşıyorum.
Dediğinde bir kez daha buğraya aşık oldum
Şu an onu yanaklarından tutup ısırmak istiyordum.
G: şu an çok tatlı geldin gözüme yanaklarından ısırmak istiyorum
Dediğimde buğra'nın dudakları keyifle yukarı doğru kıvrıldı.
B: burda olmasaydık izin verirdim ama malesef şu an bu mümkün değil.
Dediğinde dudaklarımı büzdüm.
G: tamam ya
B: şu an bende seni öpmek istiyorum
G: höst yavaş gel.
Dediğimde kendime gözlerimi devirdim. Ne diyorum ben ya.
B: sevgilim değil misin sevgilimsin ne var bunda
Ben tam buğra diyeceğim zaman buğra masanın üzerinden uzanıp dudaklarıma ufacık bir öpücük bırakıp çekildi.
...
AYAZ'DAN DEVAM
"Tamam lan geliyorum işte" dedim ve deniz'in konuşmasına izin vermeden telefonu kapattım. Ela aşkı için birşeyler yapmak istiyormuş ve benden de fikir istiyor. Ne bileyim ben romantikliği. Sanki çok sevgilim oldu da romantikliği biliyorum anasını satayım. Sahilde yürüyesim gelmişti ama deniz sayesinde yürümem kısa sürecekti belli. Önümdeki taşa tekme atıp taşın uzağa gitmesini sağladım. Islık çalıp yürümeye devam ederken ilerideki kızı görmem ile kaşlarımı çattım. Napıyordu bu kız böyle taşların üzerine çıkmış kendini denize bırakmayı düşünüyordu herhâlde. Bir iki adım daha attığımda kızın ağladığını fark etmem ile kaşlarımı iyice bir çattım. Kız gözyaşlarında silip bir ayağını öne uzattı. Diğer ayağı taşın üzerindeydi. Kendini biraz daha öne atınca koşmaya başladım. Kız tam kendini denize atıcakken kızı tutup kendime çektim. Kıza sarıldım. Kız ise hıçkırarak ağlamaya başladı. Durumu kötüydü belli. "Niye intihar etmeye kalkıştın" dedim. Kız ise kafasını kaldırıp bana baktı. "Tanımadığım birine niye bunları anlatayım ki" deyince kızdan ayrıldım. Ben onun hayatını kurtarayım onun dediğine bak. Arkamı dönüp bir iki adım attım. Kız "dur anlatıcam herşeyi" deyince dudaklarım yukarı kıvrıldı. Yüz ifademi düzeltip kızın yanına gittim. Kız "şurdaki banklardan birini otursak" dediğinde başımı tamam anlamında salladım. Banklardan birine oturunca kız anlatıcaklarını aklında toparlamak istercesine derin bir nefes aldı. "Babam annemi aldatmış" dediğinde 'ben üzüldüm gerçekten' bakışımı attım. "Annemde bunu öğrenince sinir krizi geçirdi kavga ettiler annemin psikolojisi bozuldu resmen bu iki gün içerisinde. Şimdi de babama boşanma davası açtı." Dedi ve sonrasında gözlerinden yaş akmaya başladı. " aklıma hiç babamın annemi aldatıpta boşanacakları aklıma gelmezdi şimdi ise" dedi ve sözünü tamamlayamadan hıçkırararak ağlamaya devam etti. Kıza sarıldım. "Şşşh tamam ağlama" " ilk defa birine bişeyimi anlatıyorum daha önce hiç arkadaşım olmadı ki benim" dedi ve tekrar ağlamaya devam etti. Sulu gözlüydü fazlasıyla ama tatlıydı da. "İlk arkadaşın benim desene" dediğimde kız güldü. Biraz değişik bir kızdı galiba. Telefonum çalmaya başlayınca ekrana baktım. Denizdi. Telefonu sessize alıp karşımdaki kıza baktım. Karşımda ona destek olmamı bekleyen sulu gözlü ama bir o kadar da tatlı olan bir kız vardı ve ben ona destek olmalıydım.Evet arkadaşlar yeni bölüm ile karşınızdayım. Birkaç açıklama yapmak isriyorum. Dersaneye başladım ve bölümlerde aksama olabilir şimdiden haberiniz olsun. Multideki ayaz bu arada. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi de belirtin please. Bir dahaki bölümde görüşmek dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
HumorO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...