Buğra'nın bu teklifi ile donup kalmıştım. Sanki inme inmişti de hareket yeteneğim elimden alınmıştı. Bir beş dakika falan böyle kalınca buğra güldü ve cevap vermeyecek misin dedi. Ayy yerim seni ben ya tatlı jojuk seni.
G: şe şey neden olmasın
Allah belamı versin Allah beni kahretsin bana gelen yine bana gelsin resmen kekeledim ya heyecandan birazdan şurda şakkadanam bayılmazsam iyidir.
B: tamam bayanlar önden
Elini arkamdan geçmem için uzattı. O elini alır götüne sokarım ay ne diyorum ben ya replikler karıştı iyice. Bunların hepsi Buğra'nın üzerime bıraktığı etki yüzünden oluyor. Daha fazla saçmalamadan yürümeye başladım. Okul kapısından çıkacakken buğra
B: nereye gidiyorsun arabam burda
Dedi gülerek. Al işte yüne rezil olmuştum. Acaba ben buğra'ya kaç kez rezil olucam. Allah'ım sen bana yardım et. Arabasına baktığımda her zaman ki siyah ferrarisiydi. Zengin züppe. Ama tatlı zengin züppesi ablaları. Kapımı açıp binmemi sağladı. Pek bi centilmen tü tü tü maşallah. Bende arabaya binince bana gülümseyip kapımı kapattı. Yetişin komşular eriyorum galiba. Buğra konuşmayınca en iyisi radyoyu açmak diye düşündüm o anda buğra da aynı şeyi düşünmüş olacak ki ellerimiz birbirine değdi. O an aklıma Alacakaranlıkta Edward ile Bella geldi. Team Edwardcıydım ben. Şimdi buğra da yemekte bana herkesin düşüncelerini okuyabiliyorum ama mesela şu masadaki para diğeri kedi falan derse ama sana gelince güneş düşüncelerini okuyamıyorum gizli bir kutu gibisin dese. Sonra benim için yemek söyleyip kendisine bir şey istemese ve diyetteyim falan dese. Bende gülsem. Yemekten sonra buğra'nın elinin soğuk olması aklıma aklıma takılsa –ama buğranın elleri sıcak fakat prodüksiyon gereği soğuk olarak düşünücez- herneyse ben araştırmaya başlasam ve buğra'nın vampir olduğunu öğrensem ormana gitsek ve orman da senin ne olduğunu biliyorum sen vampirsin desem buğra beni o anda ısırsa bende vampir olsam sonra evlensek boy boy çocuklarımız olsa. Tamam vampilerin çocukları olması imkansız ama bakın Edward ile Bella'nın çocuğu oldu bizim de olsun ne var yan. Junior güneşler junior buğralar olsa fena mı olur yani. Sonra o özge cadısı bizi kıskansa ben onun kanını emsem buğra bana gülse inekler uçsa hayat bayram olsa insanlar el ele tutuşsa. Yani şimdi biz de geleceğin Edward ile Bellası olsak nolurdu ha buğra nolurdu. Belki de buğra gerçekten vampirdir. Ama Edward gibi beyaz değil ve ayrıca elleri de soğuk değildi yoksa buğra kurt adam mı olabilir mi olmaz canım. Neyse ben bir ara bunu araştırırım sonuca varırım. Bu düşünceleri beynimdeki tozlanmış raflardan birine kaldırdım. Kulaklarıma dolan şarkı ile gülümsedim. Bu şarkı sanki buğra ile benim için yazılmıştı. (Multide var.)
İzini Kaybettiğim Duygulara,
Bir Gülüşle Kavuşmakmış Aşk
Sana Anlatılan Her Masala,
Bile Bile Aldanmakmış Aşk
Ansızın Umutsuzluk Yelken Açıp Uzaklaşınca Ufuktan,
Anlıyorsun Bak..
Sonbaharda Yapraklar Sararırken,
Sende Yeşile Bürünür Aşk..İstersen Yak,Savur,Dağıt,Beni Yarala,
Al Bütün Varım Yoğum Senidir.
Ben Yazdım Seni, Diğer Yarıma...İstersen Yık, Acıt, Kanat, Beni Parçala,
Ölsem De Kıyan Senin Elindir,
Sen Dokun Ziyan Olmaz Bana...Buğra'da şarkıyı söylemeye başlayınca bana bir titreme geldi hiç sormayın. Sesi olaganteşemdi. Çocuğun fiziği güzel yüzü güzel rampası güzel tarzı güzel sesi de güzel ulan bir insanın herşeyi mi güzel olur. Yarabbim sen büyüksün neler yaratıyorsun böyle. Birkaç dakika sonra şık bir restaurantın önüne gelince şoka uğradım. Yok ya Bim'e uğradım. Forever Bim. Böyle restaurantlar bana göre değildi ben daha çok lahmacuncu ne bileyim kardeşler pide kebaptan yerdim. Böyle yerler beni aşardı. Babamın işleri dolayısıyla böyle yerlere davet icabı birkaç kez gelmişliğim vardı. Fakat yine de alışamıyordum. İçeride gıy gıy müzikler olurdu ki bu beni bayardı. O müzikler yerine versinler bir Ankara'nın bağlarını da çoşalım ayol.
G: buğra kıyafetlerimizin buraya uygun olduğunu pek sanmıyorum
B: benim için sorun değil senin için sorun olur mu ?
G: yo yo benim içinde sıkıntı yok.
Aslında vardı ama yalan söylemiştim. Uygun değil defolup gidelim mi diyecektim. Şimdi içerideki kokoş kızlar bana "aykk ezik kıyafete bak" bakışları atacaklardı. Gerçi umurumda olmaz ama yine de insan düşünmüyor değil. Buğra arabadan inince benim kapımı açtı. Ve bana yine o tatlısempatikşirinbaştançıkarıcıolağanteşem gülümsemesini gösterdi. Arabadan bende inince buğra kapımı kapatıp arabayı kilitledi. Ve elini belime koydu. Bir an seni yaramaz yaralarımı sarmaz demek gelse de içimden bu anı bozmak istemedim ve sustum. İçeri girince bütün gözler bize çevrildi. Acaba bu kıyafetlerimiz yüzünden mi yoksa buğra'nın yakışıklılığı yüzünden mi? Hayır yani neden yanımda ki erkekler bu kadar dikkat çekici olmak zorunda. Ben neden hiçbir zaman dikkat çekemiyorum. Why yani Why? Garsonlar hemen etrafımızda pervane olmuştu. Burdan yahşi cazibedeki pervane hanıma syglar svglr... sonuçta zamanında az izlememiştim o diziyi. Garsonlar hemen konuşmaya başlamışlardı. Buğra bey hoşgeldiniz yok buğra bey şerefler verdiniz yok buğra bey bu masaya geçin lütfen bla bala bla. Acaba bu kadar ilgiden sıkılmıyor mudur bu çocuk diye düşündüm. Ben olsam bir müddet sonra patlardım yani. Buğra ile bize gösterilen masaya oturduk. Buğra gülümsemesine kaldığı yerden devam edince çok tatlısın güzelsin şekerci mi baban senin demek geldi içimden ama yine her zamanki gibi sustum.
...
Yemeklerimiz gelmişti ve yemiştik. Buğra bana tüm yaptıkları için pişman olduğunu dile getirmiş ve benden özür dilemişti. Bende affetmiştim. Ehehehe büyüklük bende kalsın Gencolar.
B: sana bir şey söylemem gerek
Deyince söyle buğra aşkım söyle diye bağırdım. Tabikide öyle bağırmadım bu ufak bir şakaydı herkes gülsün hadi.
G: evet
Gördüğünüz gibi çokta ciddiyim yani kocaman bir alkış bana.
B: bunu uzun zamandır düşünüyorum aslında.
Dediğinde gözlerimi büyüttüm. Tahmin ettiğim şey olamazdı değil mi?
B: benimle çıkar mısın güneş ?
Ve ben şok.
Çok çok çok çok sevgili okuyucularım bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Çıkma teklifi hakkında ne düşünüyorsunuz? Size küçük bir ipucu vereyim bu kadar çabuk sevgili olmayacaklar yani hemen sevgili olacaklar falan diye düşünmeyin. Votelerinizi ve yorumlarınızı her zaman ki gibi bekliyor olacağım. Yayında ve yapımda emeği geçen kendime teşekkür ediyorum. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere hoşçakalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FAME'E AŞIK OLDUM
HumorO sırasında Özge ile konuşurken ben onu izlerdim. O kantinde çayını içerken ben yine onu izlerdim. O basket oynarken ben yine onu izlerdim. O yazı yazarken ben onu izler ve ne kadar muhteşem kalem tutuyor diye düşünürdüm. Kısacası ben onu izlemey...