Numara

5.2K 372 17
                                    

G: ne çevireceğim annecim bilirsin beni farklı şeyler denemeyi severim mesela mercimek çorbasını yoğurtla karıştırıpta yiyorum niye farklılık olsun diye şimdi de dedim ki kapımı kitleyeyim bir farklılık yapayım. Sonra dedim ki bir kerede yerde yatayım nasıl bir duyguymuş anlayayım öyle işte

Dediğimde annem bana uzaylı görmüş masum köylü gibi bakınca dediklerimin işe yaradığını anladım. Ha bu arada mercimek çorbasını gerçekten yoğurtla karıştırıp yiyorum ve size de tavsiye ediyorum.

A: hayır yani ben seni anlayamıyorum kızım. Gün geçtikçe acayipleşmeye başlıyorsun da bak eğer bir şeyin varsa bana söyleyebilirsin.

Ne diyebilirim ki anne sana odamda bir erkek var hemde bu erkek benim delicesine sevdiğim buğra mı? Demeliyim. Bu olmaz. Hem anneme bu anlayışta nerden geldi gecenin bu saatinde onu da anlamış değilim. Ben annemi o terlikleri ile seviyorum kardeşim. Bu ne böyle?

G: yok annecim turp gibiyim ben turp turp yani sıkıntı yok yani şimdi uyuyacağım yani sen şimdi odamdan gitsen hı bende rahat rahat uyusam yarın okul varda hani yani.

Evet farkındayım çok yanili bir cümle oldu ama yapacak bir şey yok. Prodüksiyon gereği böyle olması gerekiyor.

BUĞRA'DAN DEVAM

Güneş'in annesi geldiği için yatağın altına girmiştim. Fakat bu işlem çok kolay olmadığı için girerken telefonum fırlamıştı ve ben o telefonu oradan alamazsam güneş'in annesi telefonumu görebilir ve herşeyi anlayabilirdi. Benim açımdan sorun olmazdı ama güneş'in bir kere daha benim yüzümden üzülmesini istemiyordum. Telefonumu tam alacakken güneş'in annesi ayağı ile elime bastı. Ulan kadın evin içinde topuklu terlik giymiş hani üzerinde böyle tüyü olan o topuklu terliklerden. Boğuk bir şekilde bağıracağımı bildiğim için yanağımın içini ısırdım. Ses çıkarmak yok buğra ses çıkarmak yok. Sakin kalacaksın oğlum sakin. Kadın elime iyice ağırlık verince ses çıkarmamak için kendimi kastım. Böyle işi sikeyim. Ulan halı yerine benim elime basıyor. Annesi ayağını elimden çekince elimi hemen içeri soktum ve telefonumu da çektim. Kapı kapanma ve kilitlenme sesi gelince başımı yatağın altından çıkardım. Güneş ise derin nefesler alıyordu. Sanırsam bunlar yakalanmadığı içindi. Yatağın altından tamamiyle çıkınca elime baktım. Kızarmıştı. Ve sızlıyordu. Bu kadınları hiç anlamıyorum bu topuklular ile nasıl geziyorlar? Canım elim sen bu hallere düşecek el miydin?

G: bir an anlayacak diye çok korktum buğra.

Buğra deyişi güzeldi lan kızın. Ona elimi gözüne sokarcasına gösterdim.

B: bakın güneş hanım elim ne halde.

G: no noldu eline

Şimdi niye kekelemişti ki? Benim için endişelenmiş miydi? İçimdeki buğra " kız senin için niye endişelensin anasını satayım sen kıza ne bok yaptığını unuttun galiba" Sen ne biçim iç sesin lan senin benim tarafımı tutman gerekiyor. Herneyse.

B: çok sevgili anneciğin o topukluları ile elimi ezdi.

G: sen otur burada ben eline krem falan getireyim yada buz mu getirsem ay ne yapsam ki canın çok acıyor mu doktora gitsek olmaz bakarlar mı kalka bi-

Bu kıza noluyor böyle? Ne diye bu kadar telaş yapıyor ki? Alt tarafı elim kızardı o kadar. Yani ben sadece onunla bu ko0nu hakkında biraz tartışmak istiyordum o kadar. Onunla atışmak güzeldi.

B: bir sus kızım ya alt tarafı elim kızardı kopmadı elim

Elimi sallayıp konuşmama devam ettim.

FAME'E AŞIK OLDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin