Bölüm 3 - Desene Başbaşa Kaldık, Defne.

19K 780 93
                                    

"Yemin ederim birgün bu Ömer yüzünden sinir krizine giricem bidaha da çıkamıycam."
4 saatlik toplantı sonrası herkes pert olmuş bir biçimde odadan çıktı ve Sinan Beyin cümlesi de durumu özetlemiş oldu bir bakıma. Elimi boynuma götürüp sağa sola oynattıktan sonra telefonumdan saate baktım.
"Ooooof, bir saat sonra da tasarımcılarla toplantı var yaaa."
"O arada birşeyler ye bari, zayıflıktan ölüceksin kızım sen. Hatta gel beraber gidelim."
"Valla itiraz ederdim ama sabah kahvaltı bile edemedim, ilk kez bu kadar acıktığımı hissettim. Ya resmen bütün toplantı boyunca hamburgerler pizzalar kızartmalar böylee gözümün önünden uçup gittiler."
"Ahahahah, çok konuşma da yürü git çantanı al." Sudeye sırıttıktan sonra odamda gerekli olan ufak tefek işleri halledip hızla odadan çıktım ve Sudenin yanına ilerledim.
"Ya bu hergün böyleyse ben maaş falan dinlemem giderim bu ne böyle kızım haşatımız çıktı resmen !"
"Yeni koleksiyona az bir zaman kaldığı için böyle, birkaç hafta sonra rahatlarız merak etme." dedi Sude bana açıklama yaparcasına.
"Sinan, aman Sinan Bey nerede ?"
"Onlar Ömerle çıkarlar bugün, klasiktir bu, toplantı sonraları Ömer ve Sinan başbaşa yemeğe çıkarlar."
"Yaaa, çok romantiiiiik." dedim bir yandan asansöre binip bir yandan ağzımı yaya yaya konuşurken.
"Neymiş o 'romantiiiik' olan ?" dedi Sinan Bey arkasından Ömer Beyle asansöre son anda yetişmenin verdiği mutlulukla yanımıza gelirken.
"Hiiç, yani şey, hani siz, siz yani Sudeyle siz Ömer Beyle siz değil yani..."
"Defo, nefes al nefes." dedi Sude bir yandan eliyle beni dürtüklerken. Sinan Bey bu hâlime gülerken sevgilisini yanağından öptü ve kulağına birşeyler fısıldarken Ömer Beye döndüm. Kafasını yere eğmiş gülümsemesini engellemeye çalışıyordu.
Adam resmen kendini saklamaktan, kasmaktan falan kaskatı kesilmişti. Bu kadar ciddiyet, disiplin, katılık, bir insan hiç mi sıkılmaz ?
"Önden bayanlar." dedi Sinan Bey eliyle asansör kapısını işaret ederken.

Birkaç saat sonra çok şükür ki diğer toplantı da bittiğinde saat 6'yı geçmişti bile. Resmen ayaklarımı ve ellerimi hissetmiyordum, şuraya yığılabilirdim.
"Bugünlük bu kadar yeter Defne, istersen Şükrüye söyleyim bıraksın seni."
"Ha yok, gerek yok, teşekkür ederim ben yine de." dedim ve çıkacakken aklıma gelen soruyla kapıda duraksadım.
"Iıı, Ömer Bey..."
"Söyle." dedi gözlerini önündeki kağıtlardan ayırmadan.
"Ben size birşey soracaktım, sakıncası yoksa."
"Kırmızı mı mor mu ?"
"Hı ?" dedim şaşkın bir ifadeyle bana dönen suratına bakarken.
"Nesini anlamadın acaba Defne ?"
"Mor." dedim kaşlarımı kaldırıp boş bir ifadeyle bakarken.
"Sor şimdi."
"İz hanım bu gece sizle kalacağını, sabah kahvaltı hazırlamaya gelmememi söyledi ama ben yine de size bir sorayım dedim..."
"Gel." dedi her zamanki gibi kısa bir cevap verip işlerine dönerken.
"Tamam o zaman, kolay gelsin size."
"Sormakla iyi ettin." dedi ben kapıyı açmışken.
"İşimi yapıyorum." dedim ve birkaç saniyelik bana yönelttiği bakışlarına gülümseyerek karşılık verdikten sonra odama geçtim ve eşyalarımı alıp çıktım. Bugün araba abimde olduğu için mecburen taksiyle gelmiştim ve şimdi de taksiyle dönmek zorundaydım. Dışarıda sıkıntıyla bir oraya bir buraya giderken sonunda taksinin gelmesiyle hızla bindim ve evin adresini verdikten sonra bir süreliğine kafamı dinlendirmeye karar verdim.
Birkaç dakikadır kapalı olan gözlerimi açtığımda gelmek üzere olduğumuzu anlayıp yavaşça doğruldum ve çantamdan yeterli bir para çıkarıp cüzdanı içine geri attım. Taksiden iner inmez karşılaştığım manzara beni nedense şaşırtmamıştı.
"Ayaklı gazete Nihan iş başında."
"Bak dizimi bıraktım geldim seni dinliyorum, çabuk ol kızım."
"Ya öyle önemli birşey yok, adamla iletişime geçmek Allahın en büyük nimetlerinden biri zaten. Resmen üstüste 3 cümle kurduğuna daha şahit olamadım."
"Vay anası, e adam karizma tabi."
"Aman, herşeyi de bil zaten."
"Ee, başka ?" İz Hanımla geçen olayı ve Ömer Beyin çıkışta söylediklerini de anlattıktan sonra tepkisini tahmin ettiğimden binanın kapısına yöneldim.
"Ohaaaa, oha oha oha ! Kocaman bir o-ha !"
"Ay ne var yani Niho azıcık ego şeettiysem."
"Azıcık ? Ego ? Sen ? Defo iyi misin sen kuzum ? Sende sadece vitamin eksikliği vardı şimdi bide beyin eksikliği mi çıktı başımıza ?"
"Üüüüüf abart zaten hemen."
"Kızım az bile söylüyorum İz Ömere anlatırsa napıcan sen onu düşünme tabi."
"Ay bide orası var demi. Ay ama yok sanmıyorum ya kadın öyle birine benzemiyor hiç mızmız birşey değil yani sorunu direk benimle halleder Ömer Beyi araya sokmaz bence."
"Amin güzelim amin."
"E hadi o zaman dizinden daha fazla alıkoymıyım seni." dedim ve hızlı bir sarılma faslından sonra 'yarın aynı saatte aynı yerde' tembihlerimi de yedim ve çantamdan çıkardığım anahtarımla eve girdim.
"Hoşgeldin kızım." dedi anneannem kapıya doğru gelirken. Sağ yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra ayağımdaki topukluları fırlattım ve sızlanmaya başladım.
"Ya resmen koptu ayaklarım koptu anneanne ya."
"Çok mu uzak işyerin ?"
"Yani işte 45 dakika en az."
"Ee hergün hergün böyle nereye kadar gider bu ?"
"Ya ben sana birşey diyeceğim ama nolur kızma bana..." dedim ve anneannemin yanına koltuğa oturdum.
"Bak kesin kızacağım birşey söyleyeceksin sen yine."
"Ben diyorum ki, artık yuvadan uçma vaktim geldi san-"
"Kız sen kocaya mı kaçıyosun bakıyım ?!" dedi anneannem sinirden kıpkırmızı olurken. Birkaç saniyelik afallamadan sonra hemen savunmaya geçtim.
"Ay yok daha neler anneanne yaaa, ayrı eve çıkayım diyorum artık. Hem bak abimle Nihan da evlenecekler zaten çok az kaldı, onların sana benden daha çok ihtiyaçları var, konuşmuştuk zaten bu konuları."
"Ama şimdi kızım sen daha küçüksün be..."
"Ha çüş ama yani 23'ü bitiricem ne küçüğü anneanne sende yani."
"İyi tamam..." dedi zoraki bir şekilde ve bende zafer edasıyla gülümseyip tekrar öptüm onu.
"Söz veriyorum benden bıkana kadar ziyarete gelicem."
"Hıı evet evet, biliriz biz o sözleri."
"Yaa ben seni yeriiiim." dedim ve yanaklarını mıncırdıktan sonra tekrar suratımı astım.
"Ay ben çok acıktım anneanne ya."
"Gel mutfağa eşek sıpası gel..."

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin