Bölüm 75 - Aç Gözlerini Sevgilim...

2.5K 174 29
                                    

Çıkan o yangın, alevler, bağırışlar, kaçışlar, çırpınışlar...
Sinanın Yasemini hayata döndürme çabası, Ömerin gözünü kırpmadan Barışla üstüme kapanması...
Ambulans sesleri, kornalar, frenler, acı içinde kıvranışlar...
İşte dün gecenin özeti.
Sinanla Yaseminin belki de hayatlarındaki en mutlu günü olur diye beklediğimiz o günün, kelimenin tam anlamıyla bir faciaya dönüşmesi...

FLASHBACK -YANGIN ZAMANI ÖNCESİ, VE YANGIN-

"Yasemin, ya mükemmel görünüyorsun !" dedim büyülenmiş bir şekilde Yaseminden gözlerimi alamazken. Yüzünde kocaman bir gülümseme oluşurken bakışlarını aynadan çekip bana çevirdi.
"Gerçekten mi ? Bak moral bozmamak için falan demiyorsun değil mi ?"
"Ya kızım sen deli misin, büyüleyici görünüyorsun ! Sinanın hâlini şimdiden çok merak ediyorum." İkimiz de gülüp sıkı bir kucaklaşma yaşarken birinin çığlık atmasıyla ayrıldık.
"O neydi ?!" dedi Yasemin panikle bana bakarken.
"Dur sakin ol sen, anlarız şimdi ne olduğunu." dedim ve kapıyı açtım, açar açmaz da karşı odada yani damat odasında bulunan Ömerle gözgöze geldik.
"Defne, çığlık sizden mi geldi ?"
"Yoo..." dedim içimi garip bir endişe kaplarken. Birden aşağı katta bir gümbürtü kopmaya başlarken Ömerin talimatı üzerine hepimiz damat odasına geçtik ve Ömer kontrol amaçlı aşağı indi. Ben o gelene kadar kucağımda Barışla oyalanırken Sinanla Yasemin de dünya umurlarında olmadan vıcık vıcık aşk yaşıyordu...
"Herkes çıksın hemen, çabuk iniyoruz çabuk !" dedi Ömer panikle odaya dalarken.
"Noldu ?!" dedim içimdeki korku gitgide büyürken.
"Kapının önündeki araç alev almış alevler de eve sıçrıyor, hadi çıkıyoruz hemen hadi !" Daha fazla soru sormadan panikle evden çıkıyorduk ki, araçtan kopan bir kocaman bir parça evin önüne, tam önümüze sıçradı. Kapının önü birden alev alırken Barışı daha sıkı tuttum ve alevden etkilenmemesi için kafasını omzumdan arka tarafa doğru çevirdim.
"Allah kahretsin napıcaz şimdi ?!" dedi Yasemin korkuyla bağırırken."
"Arka kapı, Ömer arka kapı !" dedi Sinan ve koşarak o tarafa doğru gittik. Her yeri alevler kaplarken etrafımızı görememeye ve deli gibi öksürmeye başlıyorduk zaman geçtikçe.
"Ya bu lanet kapı niye açılmıyor ?!" dedi Ömer sinirle kapıyı yumruklarken. Barış artık ağlamaktan harap olurken bir yandan da onu sakinleştirmek için elimden geleni yapıyordum.
"Ömer 3 diyince yükleniyoruz." dedi Sinan, ve daha üçe kadar sayamadan giriş kapısından bir patlama sesi geldi. Ömer ani bir hareketle Barışla benim üstüme kapanırken, gördüğüm en son şey Yaseminin yere yığılışıydı...

FLASHBACK SON

Barış daha küçük olduğu için ciğerleri çok zarar görmüştü fakat doktor atlatacağını söylüyordu. Yaseminin durumu çok ağırdı, astımı olduğu için onun için işler iki katı daha zordu. Sinan Bey patlamaya en uzak olan kişi olduğundan ötürü çok bir hasar almamıştı fakat hâlâ öksürük krizleri devam ediyordu...
Ben iyiydim, Ömer sayesinde.
O yoğun bakımdaydı, şuan benim yüzümden orada yatıyordu. Beni ve Barışı korumak için canını ortaya koymuştu. Eğer o sırada üstümüze kapanmasa, muhtemelen orada yatan biz olurduk...
Uzun, geniş camın arkasından Ömeri izlemeye devam ediyordum, son 8 saattir yaptığım gibi. Arada Barışı ve Yasemini kontrol ediyor, gerekli oksijen takviyelerini alıyor, ama biter bitmez de Ömerin karşısında dikiliyordum gene.
"Defne kızım, bak harap ettin kendini nolur otur biraz şöyle."
"İyiyim ben Neriman Yenge, gerçekten." dedim omzumda duran elini sıkarak.
"Bak doktor dinlenmen gerektiğini de söyledi, saatlerdir uyumuyorsun bile. Söz Ömer uyanınca uyandırıcaz dedik ya güzelim..."
"Olmaz Neriman Yenge gerçekten, ben Ömer gözlerini açana kadar buradayım. Söz eğer yorulursam kıvrılır yatarım şuraya."
"Peki madem, öyle olsun. Ben bi Sinana bakıyım." Cevap vermek yerine hafif bir tebessüm ettim ve bakışlarımı tekrar camın arkasında, vücunda yanıklar ve morluklarla yatan Ömere çevirdim.
Ömerden şüphe etmiştim. Beni seviyor mu emin değilim demiştim, bu kadarını bile yapmıştım. Resmen bana olan sevgisinden şüphe etmiştim. Aklıma geldikçe kendime o kadar kızıyordum ki... Gözlerimi kapattığım her saniye Ömerin üstüme kapanışını, nasıl gözünü kırpmadan canını hiçe saydığını görüyordum.
"Nolursun aç o güzel gözlerini sevgilim, benim o gözleri görmeye çok ihtiyacım var." dedim titrek sesim ve gözlerimden yanaklarıma doğru usulca akan gözyaşlarımla. Olay olduğundan beri şoktan ve tramvadan ötürü bir türlü ağlayamamıştım ama sanırım acısı şuan çıkıyordu. Kendimi durduramaz bir şekilde deli gibi ağlıyordum.
"Defo- Defo gel otur şöyle, şş tamam sakin." dedi İso beni koltuklara oturturken.
"Benim yüzümden..."  dedim hıçkırıklarımın arasında.
"Şş Defne, güzelim sakin ol-"
"İso benim yüzümden !" dedim avazım çıktığı kadar bağırırken.
"Canını hiçe saydı benim için, ya... Ya gözlerini bidaha açmazsa ben naparım ? Ya bidaha asla göremezsem onu, ya bu saatler onu son görüşümse ?" dedim çaresizce İsoya bakarken. Ağlamam tekrar şiddetlenirken İso hiçbir şey demeden sadece başımı göğsüne yasladı ve yavaşça saçlarımı okşadı.

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin