Bölüm 38 - Güzel.

5.1K 236 38
                                    

"Defne..." dedi ve şaşkınlıktan ne hâle gireceğini şaşırmış surat ifadesiyle cümlelerini toparlamaya çalıştı.
"Bu gayet mantıklı, ama tabiki tek başıma karar veremem buna, Sinana da sormak lazım."
"Doğru, tabiki, haklısınız..." Allahım ne diyom ben ya, aynı anlama gelen üç şeyi taramalı tüfek gibi salladım ortaya !
"Ya ne olursa olsun, bu kadar uğraşman bile çok büyük birşey, şirket açısından yani. Daha çok yeni olmana rağmen sanki yıllardır..."
"Tanışıyormuşuz gibi." Gözlerimin derinliklerine baktı ve hafifçe gülümsedi, ama anlam veremediğim bir bakış vardı sanki o gözlerde. Birşeyleri saklıyormuş, veya birşeylerden kaçıyormuş hissi uyandırdı bende ister istemez, ama üstelemedim, zaten üstelemenin de sırası değildi.
"Çoğu zaman bende böyle hissediyorum. Yani nasıl desem, sanki uzun zamandır bu şirkette varmışım gibi. Genel olarak böyleyimdir aslında, çok çabuk uyum sağlarım ortama." dedim ve çok tatlı bir şekilde -en azından bana göre tatlıydı yani- gülümsedim. Gülümsemesi genişledi fakat bakışlarını benden uzağa çevirdi bu sefer...
"Bizimle olduğun için çok şanslıyız o zaman." Kızaran yanaklarımla güldüm ve ayaklandım yavaştan.
"O zaman ben yarın size biraz yeteneklerimi göstermek amaçlı birkaç çizimdi oydu buydu getiriyim, hem ufaktan bi denemiş olalım."
"Güzel fikir, bende hafiften yeni kreasyona başlıyım o zaman."
"Sezon ortasında, biraz garip kaçmaz mı ?"
"Daha önceki kreasyonla defile tarzı birşey zaten yaptık, yani eski ayakkabılarla çıkmamız doğru olmaz. Defileye 'Passionis Dirilişi' diyebiliriz, işte o zaman garip kaçmaz gibi."
"Mantıklı..." dedim beynimde binbir fikir ışığı yanarken, tabi bir yandan da çantamı alırken.
"Ben yavaştan kaçayım, rahatsız ettim sizi de bu saatte kusura bakmayın."
"E sen böyle fikirler için rahatsız edeceksen hep et." İçeri doğru ilerlerken söylediği sözleri duyunca içim kıpır kıpır ederken resim elim ayağıma dolandı. Ay tövbe bismillah, Defne, annem, balım, canım, sakin be kızım...!
"Teşekkür ederim." dedi kapıya yaslanmış minnoş suratıyla bana bakarken. Ayyyy dağ gibi adama minnoş dedim, Allah çarpıcak valla az kaldı ya...
"Ne için ?" dedim suratımdan atamadığım o şapşal gülümsemeyle.
"Fikir için, söylediğime rağmen bana bir çözümle geldiğin için, ve tabiki daha yeni de olsan bu kadar uğraştığın için."
"Ha şey ya, gerçekten önemli değil, içimden geldiği için yaptım inanın ki, bir faydam olursa ne mutlu bana."
"E istersen arayım Şükrü bıraksın seni ?"
"Yok yok, arabayla geldim zaten sıkıntı yok, teşekkür ederim yine de." Kafasını salladı ve gülümsedi. Resmen bedenim sabitlenmiş gibi, kıpırdayamıyorum, ulan resmen gidesim yok !
"İyi geceler o zaman."
"İyi geceler." dedi ben onun derin bakışlarında kaybolurken. Ama ne yazık ki uyanma vakti Defo, haydiii kızım uzun günler seni bekler...

Bu sabah şirkete girdiğimde her zamankinden daha heyecanlı ama bir o kadar da endişeliydim. Ömer Bey yanımda olmadığı için şanslıydım, sabah gelmeme gerek olmadığını belirten bir mesaj gördüğümde neşem daha da artmıştı. Şu an o yanımda olsan kesin iyice panik yapar bi sakarlık çıkarırdım... Kendime güveniyordum aslında, daha ben küçükken bile herkes bir yeteneğim olduğunu söylerdi, okuduğum bölümü de üçüncülükle bitirmiştim zaten. E ama tabiki bu vereceğim en zor sınav olacak...
"Günaydın." dedim neşeli bir ses tonuyla Nazlıcana doğru ilerlerken. Buruk bir 'günaydın' cevabı alırken birden suratım düştü.
"Hayırdır kız sabah sabah bu surat ?"
"Batıyoruz da birazcık..."
"Aaa, o nasıl laf öyle ?! Kızım siz destek olacağınız yerde niye iyice modunuzu düşürüp karalar bağlıyorsunuz ? Ayrıca yok öyle batmak falan, gayet de kurtuluyoruz yani, sabırlı olun biraz."
"Sen ciddi misin, batmıyor muyuz şimdi ?" Nazlıcanı duyan herkes etrafımıza toplanırken birden herkesin gözleri ışıldadı. Ayyy çok mu aceleci davrandım galiba hemen söylemese miydim ki ?
"E tabi hemen şey yapmayın ama, elimizdeki son kozu oynaya kadar daha oyun bitti sayılmaz. O yüzden siz de lütfen şu suratınızı falan bi düzeltin bişey yapın ay bu ne sabah sabah cenaze evi gibi ! Destek lazım gençler desteeeek !" Sonunda herkesi moda soktuktan sonra zafer edasıyla gülümsedim ve odama girdim. Derin bir nefes alarak el çantamı askılığa astım ve çizim çantamla kumaşlarımı da masamın üstüne koydum. Üniversitedeyken, ve tabi sonra çalıştığım şirkette yaptığım en güzel çalışmaları getirmiştim. E yani şimdi övünmek gibi olmasın ama, Allah var canım güzel görünüyorlar.
Camdan Ömer Beyin odaya girdiğini ve girer girmez bana baktığını görünce istemsizce bir tebessüm oluştu yüzümde, ama çalan telefonla sonunda kendime geldim ve nedenini anlamadığım bir şekilde panikle açtım telefonu.
"Defne Sinan ve Yasemini alıp odama gel."
"Peki Ömer Bey." dedim ve yerimden hızla kalkıp herkesi topladıktan sonra birlikte odaya girdik.
Günaydın faslından sonra Ömer Bey konuya girdi ve gayet mantıklı bir şekilde açıkladı herşeyi, bende o sırada bir çırpı çizimleri ve kumaşları alıp geldim. Herkes tek tek çizimleri incelerken resmen gözlerinin içi parlıyordu, bu kadarını beklemiyordum doğrusu.
"Defne bunlar, bunlar çok iyi !" Yasemin Hanım sevinçten takla atacak duruma gelirken Sinan Bey gözü dönmüş bir şekilde çizimlerle aşk yaşıyordu adeta.
"Çok iyi ne demek ya, bunlar mükemmel !"
"Çok teşekkür ederim." dedim hem utançla hem sevinçle ve göz ucuyla Ömer Beye baktım. Şaşırmış ama bir o kadar da beğenmiş bir edayla inceliyordu çizimleri.
"Güzel." dedi son çizimi de yerine koyarken. Ne yani, sadece bi 'güzel' mi ?
"Bence değerlendirilebilir." diye de ekledi sözlerini. Ayyy sağol canım benim, en azından sadece 'güzel' diyip kestirip atmadın. Iyyyyh, buz şelalesi seni !
"Kesinlikle katılıyorum, bence şimdiden hazırlıklara başlıyalım." Sinan Beyin sözleri üzerine dikkatimi o yöne çevirdim ve tepkimi gösterdim.
"O kadar çabuk mu ?"
"20 gün içerisinde herşeyin hallolması lazım, sadece 20 günümüz var."
"Yaa ama, niye ki ?" dedim panik yaparken. Yasemin Hanım gülümsedi ve bir yandan çizimleri incelemeye devam ederken cevapladı.
"Bugün ayın 10'u, yani ay sonuna kadar herşeyi tamamlamız lazım, eğer gelecek aya kalırsak gittikçe zorlaşır işler. Ne kadar çabuk o kadar iyi."
"Haklılar, bir an önce başlamamız lazım." Ömer Beyden de onay gelince kaçışım olmadığını anladım. Çaresizce oturduğum yerde düşünürken birden beynimde şimşekler çaktı ve jeton düştü !
"İnci !" dedim bir anlık heyecanla. Herkes bana dönünce boğazımı temizledim ve doğrulup parıldayan gözlerimle cevap verdim.
"Ya üniversiteden arkadaşım, o zamanlar çok iyiydik, o da bu konuda çok yeteneklidir. Tek başıma halletmem imkansız ama eğer o yardımcı olursa yetiştiririz gibi."
"İyi güzel tabiki ama, durumu biliyorsun Defne, maddi durumu yani..."
"Yok Sinan Bey, o sadece dikerken biçerken falan yardımcı olur bana, zaten parada gözü olan biri değildir. Ben onunla bir konuşayım geleyim hemen." Herkesten onay aldıktan sonra heyecanla odadan çıktım ve aradım İnciyi.
"Alo İnci, nasılsın canım ?"
"Vaaay Defne Hanım, arar mıydın sen beni ?"
"Yaa deme öyle, fırsat buldukça konuşuyoruz biliyorsun."
"Takılıyorum bitanem, ee ne var ne yok ?"
"Defile var, vakit yok."
"Hı ?" dedi şaşkınlıkla ve arkadan gelen müzik sesleri kısılınca ortamdan uzaklaştığını anladım.
"Ya şimdi ben sana olayları detaylı anlatıcam ama telefonda olmaz. Akşam yemeğini birlikte yiyelim, ne dersin ?"
"Olur canım tamam, merak ettim ama ben ya."
"Valla et bence çünkü bomba bir iş bizi bekliyor ! Akşam görüşüyoruz o zaman ?"
"Manu'da ?"
"Ayneeen." Bir işi daha halletmiş olmanın verdiği sevinçle görüşürüz faslını da konuştuktan sonra kapattım telefonu.
"Tamamdır, akşam görüşücez ama oldu gibi."
"E süper, o zaman herkes iş başına." Sinan Beyin sözleri üzerine herkes sevinçle odadan çıkarken Ömer Bey bana kalmamı belirten bir 'Defne...' cümlesi yöneltti.
"Efendim ?" dedim Ömer Beye dönerken. Ayağa kalktı ve karşıma geçti, tabiki karşıma geçene kadar attığı her adımla başım döndü resmen.
"Çizimlerin gerçekten güzeller."
"Teşekkür ederim." dedim her ne kadar utansam da gözlerimi gözlerinden çekmezken.
"Yapılacak yeni kreasyon için tüm tasarım ekibiyle bir toplantı ayarla en kısa zamana, açıklamam gereken şeyler var."
"Ne gibi ?" Bir anlık rehavete kapılıp aklımdan geçenleri dile dökdükten sonra tam naptım ben diye yakınmaya başlarken hiç beklemediğim bir cevap aldım.
"Yeni kreasyon için ikimizin çalışacağını mesela."

Gençler Ömeri çözebilen birisi olursa bana da söylesin, şahsen ben anlayamıyorum sjcjsbxhdjgj Bakalıııım DefÖm gelişmeleri ne yönde olacaaak...
Bu bölüm özel olaraktan bir misafirimiz vaaar, kendisi İnci (Iplikci_Girl), aynı zamanda kitabımızın kapağının tasarımcısıııı... Kendisine ödül olarak bir sözüm vardı, hikayede defile boyunca bizlerle olacak canlaaar, bilgilerinize...
Siz tatlış okuyucularıma ufacık, minicik bir tüyo : gelecek bölüm 2 yeni karakter dahil oluyor hikayemizeeee ^_^ Yanlız benden söylemesi çok tanındık karakter değiller, dizi karakteri hele hiiiiç değiller. Meraklanın bakalım birazcııık :))))
Bu arada geçen bölümü ben gerçekten beğendim, ve gelecek olan bölüm de müthişşşş birşeye benziyooooor, şimdiden Cumayı iple çekiyoruum, ayyy Ömer ne hediyeler hazırlamıştır beee :)))
Okuyan herkese kocamaaan teşekkürler, sizleri seviyorum.
-Damla

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin