Bölüm 53 - Bebek Olayı.

6.7K 293 104
                                    

2 GÜN SONRA
"Hayır !"
Yine ve yine berbat bir kabusla uyanmıştım. Ömer artık tepki göstermeyip sadece bana sarılıp saçlarımı öpüyordu. Birnevi kabullenişti bu.
"Sakin ol güzelim geçti..." dedi beni göğsüne bastırırken.
"Beni bırakma sakın..." dedim titrek sesimle. Ağlamak üzere olduğumu farkedip kafamı yavaşça kaldırdı.
"Ne gördün ?" dedi gözlerime merakla bakarken.
Anlatamazdım.
Günlerdir sana oynanan oyunu görüyorum diyemezdim.
Herşeyi tam olarak hatırlamadan tek kelime edemezdim.
"Hep aynı şeyler işte..."
"Defne doğrudüzgün anlatır mısın şunu artık ?" Sinirlendiğini kaşının yan tarafındaki damarın belirginleşmesiyle anlamıştım.
"Babamı görüyorum, ama kesik kesik..." dedim başımı öne eğerek.
"Babanın ölüm sebebi-"
"Para. İnsanların gözünü bürüyen o iğrenç oyunlar, paralar, hırslar." Gitgide sinirlenirken kalktım ve yatağın üstünde oturur bir pozisyona geçtim. Ömer de beni yanlız bırakmayıp uykusuzluğunu yenmeye çalışırken telefona baktı.
"Kalkalım mı ?"
"Saat kaç ?" dedim gözlerimi ovuştururken.
"Altı."
"Erkenmiş daha, istersen yatabiliriz." Elleriyle saçlarımı geriye attı ve anlıma bir öpücük kondurdu.
"Güzel bir kahvaltı edelim seninle, ne dersin ?"
"Olur..." dedim biraz daha neşeli bir ses tonuyla. Önce ben kalktım ve kalkmasına yardımcı oldum.
"Yapma Defne, geçti işte birşey kalmadı." dedi gözlerini devirirken. Yaralı koluna hafifçe vurduktan sonra elini tuttum.
"Geçmedi daha, o sargı 5 gün daha orda durduğu sürece yaralısın."
"E sen bana böyle iyi bakacaksan ben hep yaralı olayım." Sözleri üzerine bide göz kırpınca kendimi tutamayıp gülümsedim.
"Delisin sen."
"Sen beni deli ettin." demesi üzerine mutfakta durdum ve şaşkınlıkla yanağıma öpücük kondurmasını izledim.

"Ooh, mis mis

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ooh, mis mis..." dedi ayrılırken. Dayanamayıp gülmeye başlarken yanaklarını mıncırdım.
"Yerim yeriiiim !"
"Defne ya bebek mi seviyorsun ?" dedi yüzünü buruştururken. İnadına daha da sıktım yanaklarını.
"Bebeksin tabi, koca bebek seni." dedim ve ellerimi yüzünde tutup iki yanağını da kocaman öperken duyduğum cümleler üzerine kalakaldım.
"İyiymiş ya bu bebek olayı... Sevdim ben." Dudağım yanağında öylece kalakalırken geri çekildim.
"Aaa yumurta yandı !"
"Defne, yumurtayı daha dolaptan bile çıkarmadın."
"Aaa nasıl çıkarmam saat kaç olmuş hiii !"
"Saat daha altıyı yeni geçti..."
"Eyvaaahhh biz kesin geç kaldık Ömer sen var ya sen gene çenen tuttu bi öğretemedim sana işim varken konuşma dikkatimi dağıtma ama yok nerdeee..." Bir yandan işlerimi yapıp bir yandan da konu dağıtmak için zırvalarken Ömerin belimden sarılmasıyla irkildim.
"Demek dikkatimi dağıtma dedin..."
"Ömer, ıhıhııhıh, ellerini diyorum çeksen mi..." dedim belimi kurtarmaya çalışırken.
"Çekmesem daha iyi sanki." Fena şekilde huylandığımı biliyordu, ve bunu kullanıyordu da. Yavaşça elimdekileri tezgaha bıraktım ve hızla Ömere döndüm. Aramızda birkaç santimetrelik mesafe kalırken ellerimi boynuna doladım.
"Demek beni zayıf noktamdan vurmaya çalışıyorsun..." dedim kaşlarımı kaşıp gözlerini gözlerime dikerken. Nefeslerimiz birbirine karışırken öpecekmişim gibi yaklaşıp beklemediği bir hamleyle işaret parmağımı ensesinde gezdirdim. Hızla geri çekilirken kahkahayı patlattım.
"Defne..." dedi saçlarını karıştırırken. Gülmeye devam ederken susmam için bakışlar atıyordu.
"Gülme." dedi sinirle dişlerini sıkarken. İnadına daha da gülerken birden sustum.
Beni öpen dudakları sayesinde...

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin