Bölüm 34 - SEZON FİNALİ.

8K 337 100
                                    

"Ömer..." dedim titrek sesimle. Gözlerini kapattı ve anlını anlıma dayadı.
"Özür dilerim." diye fısıldadım gözlerim kapalı.
"Şşş..." dedi sessizce.
"Ağlamak yok." dedi sözlerini tamamlayarak ve geri çekilip gözyaşlarımı sildi. Birkaç saniye bakıştıktan sonra tuttu ve kendine çekip uzun soluklu bir şekilde öptü beni. Sonunda nefessiz kalıp ayrıldığımızda bırakmadı ve sarıldı sımsıkı.
"Geldiğinden beri şu an için o kadar bekledim ki...." dedi saçlarıma ardı ardına öpücükler bırakırken.
"Hiç affetmeyeceksin sandım." dedim daha sıkı sarmalarken.
"Her seferinde bir şekilde affettiriyorsun kendini işte." dedi ve geri çekilip gülümsedi.
"Ben seni gerçekten çok özledim." Sözlerim üzerine gülümsedi ve tekrar yapıştı dudaklarıma.
Bu sefer ki öpmenin çok farklı olduğunu en başından anlamıştım...

Sabahın ilk ışıklarına gözlerimi sevdiğim adamla açmak, kalkar kalkmaz onun ritmik kalp atışlarını dinlemek, bana yeryüzünde sunulmuş bir cennetti sanki. Başta korkarak açtım gözlerimi, anın büyüsünü bozmamak istercesine. Karşımda beni gülümseyerek izleyen bir çift göz görünce ister istemez bende gülümsedim.
"Günaydın." dedi gülümsemesini genişletirken.
"Günaydın." dedim bende aynı şekilde gülümserken. Rüyada mıyım diye korkuyordum açıkcası. Şaka gibiydi sanki herşey. Tam bitti herşey, vazgeçtim derken gitme demişti bana ve yeniden başlamıştık herşeye.
"Aynı hataları tekrar yapmayacağım." dedim gözlerine bakarken.
"Seni birdaha kaybedemem."
"Yapma..." dedi kollarını açarken. Göğsüne başımı yasladım ve o aşık olduğum melodiyi dinledim huzurla.

Yıllardır ettiğim en güzel kahvaltıdan sonra çalan kapıyla elimde tabağı bıraktım ve kapıyı açtım sevinçle.
"Hoşgeldiniiiiiz." dedim Meleği kucaklarken. Nihan da kapıya yaslandı ve göz kırptı. Meleği defalarca öptükten sonra babasının yanına gönderdim ve kapıyı çok az bir aralık kalacak şekilde kapattım.
"Maşallah bu ne neşe kızım sabah sabah."
"Ayy Nihaaaan barıştık biz !" Sevinçten olduğum yerde tepinirken Nihan 'neee' diye bastı çığlığı, üstelik tam da Ömerin yanımıza gelmesine 2 saniye kala.
"Hoşgeldin Nihan, geçsene."
"Ha ıhıhıım, yok Ömercim ya sağol evde bekliyorlar beni malum çoluk çocuk."
"Nasıl Ege, Serdar falan ?"
"İyi işte bildiğiniz gibi, selamı var Serdarın en kısa zamanda bekliyoruz haberleri olsun dedi." Yanaklarım kızarırken Ömerle gözgöze geldik ve cevabı ben verdim.
"Geliriz bebeğim merak etme sen, sağol herşey için."
"Lafı mı olur ne demek her zaman biliyorsun. E görüşürüz o zaman." dedi ve sarılıp vedalaştıktan sonra Nihan arabaya ilerledi ve bizde içeri girdik.
"Meleğiim, neler yaptın anlat bakalım." dedim Ömerden köşe buçak kaçarken. Melek koşarak yanıma geldi ve bende kucağıma alıp havada döndürdüm, resmen konuşmadan anlaşır hâle gelmiştik, ay kuzum benim ya...

2 GÜN SONRA

"Defne..."
"Efendim anneanne ?" dedim elimdeki kalemi bırakırken.
"Yazman bittiyse gel de yüzünü görelim kızım iş kitap derken unuttun bizi arada." Gülümsedim ve ayağa kalkıp yanaklarını sıktım anneannemin.
"Yerim ben seni ya yeriiiim..." dedik ve birlikte içeri geçtik.
"Kız Nihan sen ne ara geldiin ?" dedim Nihana doğru şaşkınlıkla yürürken. Ayağa kalktı ve sarılırken cevap verdi.
"Yarım saat falan oldu da rahatsız etmiyim dedim kitaba devam ediyormuşsun herhalde."
"Ha evet ya..." dedim karşılıklı otururken. Anneannem kalktı ve mutfağa geçti yiyecek birşeyler hazırlama bahanesiyle, özel konuşacağımızı anlamıştı.
"Kız çok merak ediyom ne yazdın en son ?"
"Ömerle Defneyi barıştırdııııım." dedim en neşeli ses tonlarımdan biriyle, çocuklar gibi seviniyorduk ikimiz de.
"Helal kız sana be, yürrrü be kim tutar seni !"
"Ay Nihan sende yani daha ortada birşey yok..."
"Kızım farkındaysan Ömer isimli biriyle tanıştın, ki kendisi şu an patronun !" Bakışlarımı kaçırdım ve ellerimle oynamaya başladım.
Bu hikayeyi üniversitenin son yıllarında yazmaya başlamıştım ve 6 ay kadar yazdıktan sonra uzun bir süre ara vermiştim, daha doğrusu direk olarak bırakmıştım yazmayı. Kafamdaki karakter, yani Ömer karakteri benim için dünyanın en kusursuz insanıydı, benimdi ya, bana aitti sadece...
Derken derken, bir şekilde tekrar yazmaya başladım ve hiç durmadım bir süre, bölümler bölümleri kovaladı...
Şimdiyse gerçek Ömerle tanışmıştım, hayatın bana bir oyunuydu belki de bu.
"Belki hikayen gerçek olur be Defo ?"
"Saçmalamaaaa..." dedim ve histerik bir kahkaha atıp göz devirdim. İç çekip ciddileştikten sonra bir noktaya sabitledim bakışlarımı.
"Bizim Ömerle Defne olabilmemiz için bir Mucize gerekli, hemde en büyüğünden..."




Bölüm başlığından da gördüğünüz gibi bu bölüm sezon finali arkadaşlar. Özür dilemekten inanın bende bıktım ama yazamıyorum, resmen kafamı toparlayıp tek kelime yazma isteği gelmiyor içime günlerdir çıldırdım resmen, yazmayı ne kadar istediğimi ve size karşı ne kadar suçlu hissettiğimi anlatamam.
Hikayeye yeni bir start vermem lazımdı, 2 Gün Sonra yazan yerden sonrasını dikkatli bir şekilde okumanız lazım fakat buna rağmen anlamanız gerçekten zor çünkü şimdiye kadar ki herşeyi farklı bir boyuta taşıyacağım, hazır olun sevgili okuyucularıııım :)
Bu zamana kadar yanımda olup bana destek olan, güzel yorumlarıyla günümü aydınlatan tüm can parçalarıma sonsuzlarca kez teşekkür ediyorum.
Yeni sezon ne zaman başlar inanın bilmiyorum, tek bildiğim ; kafamı toparlamadan-kendime gelmeden-geri gelmeyeceğim.
Sizleri çoooooook ama çok seviyorum, iyiki varsınız...
Veeee tabikiii ;
Okuyan herkese kocamaaaan teşekkürler, sizleri seviyorum...
-Damla

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin