Bölüm 64 - İnanmıyorum.

3.9K 272 72
                                    

DEFNENİN ANLATIMINDAN ;

"İn."
Bir buçuk saat kadar süren yolcuğun ardından duyduğum ilk kelime bu olmuştu. Ömerden korkuyordum, gerçekten. Gözü dönmüş gibiydi, yapacağı hiçbir şeyi kestiremiyordum.
Evet tamam, son yaptıklarımdan sonra sinirli olacağını, beni dinlemeyeceğini falan biliyordum ama şu hâli, hesapladığım tüm ihtimallerden daha da beterdi.
Şuan onunla ters düşmek yapabileceğim en kötü şey olduğu için sessizce dediğini yapıp indim arabadan. Valizlerimi almaya yeltensem de attığı sert bakışlardan yapmamam gerektiğini anlayıp geri çekildim ve kapıya doğru ilerledim.
Yaklaşık on dakikanın ardından Ömer sonunda yanıma gelebilmişti. Eve girdikten sonra tüm kapı pencereleri sıkı sıkı kilitlemiş ve ardından eşyaları bırakmak üzere içerideki odaya gitmişti.
"Anlatacaklarımdan sonra ani bir hareket, evden gitmeye çalışma veya kendine zarar verme gibi şeyler yapmayacaksın. Anlaştık mı ?" dedi karşımda dikilip gözlerime bakarken. Kafamı tamam anlamında salladım ve ceketimi çıkardım.
"Gel, böyle geçelim." dedi ve şöminenin karşısına iki tane minder atıp oturdu. Dilimle dudaklarımı ıslattıktan sonra etrafa bakındım ve bende oturdum sakince. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi, kapısına giderken şuan böyle bir durumda olacağımız aklımın ucundan geçmezdi. Ama sanırım artık vaktiydi...
"Ömer bi saniye, önce söylemem gereken şeyler var." dedim tam konuşmak üzereyken onu durdurup. Mimiklerini konuş dercesine hareket ettirince dilimle dudaklarımı ıslattım ve parmaklarımla oynamaya başladım.
"En son söylediklerim için özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim, ben- ben kendimde değildim. Hiçbirini hissederek yada isteyerek söylemedim, bunu böyle bil olur mu ?" Gözlerimin dolmaması için dudaklarımı ısırırken vereceği tepkiyi bekledim endişeyle.
"Asıl konulara mı geçsek ?" dedi boğazını temizleyip kendini toparladıktan sonra. Kendimi toparladıktan sonra ellerimle oynamayı bıraktım ve derin bir nefes aldım.

 Kendimi toparladıktan sonra ellerimle oynamayı bıraktım ve derin bir nefes aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Önce ben anlatsam ?" dedim titreyen sesimle. Dediğim gibi ciddi ciddi Ömerden korkuyordum, sinirlendiği zaman nasıl bir adama döndüğünü biliyordum çünkü.
Herşeyi saniyesi saniyesine hatırlıyordum.
"Tamam, anlat." dedi derin bir nefes aldıktan sonra. Gözlerimi yumup söyleyeceklerimi toparladım ve yavaşça açtım gözlerimi tekrar.
"Ben, o gece herşeyi hatırladım Ömer. Sen gittikten sonra."
"Herşeyi ?" dedi gözlerime endişeyle bakarken. Neyden endişe ettiğinide çok iyi biliyordum...
"Evet Ömer, bana çarpanın sen olduğunuda hatırlıyorum. Ve de aslında herşeyin bana anlatılandan farklı olduğunu da."
"Kızmadın yani öyle mi, hiçbir tepki göstermeyeceksin ?" dedi şaşkınlıkla gözlerime bakarken. İstemsizce dolan gözlerimle gülümsedim ve gözlerine kilitledim bakışlarımı.
"Bilerek yapmadığını biliyordum, ayrıca Simay'ın önüne atlayanda bendim. Hem herşeyden önemlisi, ben senin ne kadar pişman olduğunu gördüm Ömer. O yüzden sana kızamam." Şaşkınlıktan yüzüme öylece bakakalırken gözlerimi kırpıştırdım ve sözlerime devam ettim.
"Deden..." dedim derin bir iç çektikten sonra ve titreyen ellerime engel olmaya çalışırken sözlerime devam ettim ;
"Ben dedenle bir antlaşma yaptım." dedim bakışlarımı yerden kaldırıp Ömere çevirirken. Gözleri faltaşı gibi açılırken yaşadığı şoku burdan görebiliyordum.

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin