Bölüm 44 - Hatırladım...

4.3K 234 62
                                    

"Şeyi diyorduk..." Okan çok saçma bir yerden girdiğini anlayınca sustu ve çaresizce bana döndü, tereddütsüz ilk aklıma geleni söyledim.
"Seninle konuşmam gereken birşey var Defne. Okan bize biraz müsade eder misin ?" Okan kafasını 'tamam' anlamında salladı ve yanımdan geçerken omzuma vurdu destek vermek istercesine. Defne kızgınlık karışımı merakla bana bakarken sahnenin kenarına ilerledik ve oturduk. Cevap beklercesine gözlerime bakarken yalan söylemeyeceğimi anladım, yapamazdım, daha fazla yalan kaldıramazdı.
"Biz Simayla üniversiteden tanışıyoruz." Çatılan kaşları birden gevşerken gözlerimi kaçırdım ve derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum.
"O zamanlar ben onu..."
"Aşıktınız ona." Korkuyla gözlerimi açarken Defneye döndüm hızla. Hatırlamış mıydı ?
"Yüzünüzden belli Ömer Bey, söylerken bile pişmanlık içindesiniz resmen. Sizi ilk kez böyle görüyorum." Gülsem mi ağlasam mı karar veremezken yine ipin ucundan döndüğümü farkettim. Daha nereye kadar kaçacaktık ki ?
"Simayın bunu bana anlatmaması, çok ilginç..." dedi, ikna olmuştu anlattıklarıma.
"Ömer Bey, siz beni üniversitedeyken tanıyor muydunuz ?" Soru karşısında afallarken gözlerinin içine baktım ve yutkundum. Ne olursa olsun hiçbir zaman yalana başvurmadım, bundan sonra da asla ama asla yapmayacaktım bunu.
"Evet."
"Ben sizi nedense bi türlü hatırlayamıyorum, sanki gözümde canlanıyor ama birden yok oluveriyor aynı hızla. Daha önce böylesi hiç başıma gelmemişti." Ah be Defne, hatırlayınca nefret edeceksin benden... Ömür boyu hatırlamasan keşke.
"Çok görmedin beni, belki ondan dolayıdır." Çok gerçekçi bir yaklaşım değildi ama yalan da değildi, gerçekten birbirimizi çok nadir görürdük, ta ki Defne bana açılana kadar...

FLASHBACK -DEFNENİN ÖMERE HİSLERİNİ İTİRAF ETTİĞİ GÜNDEN ÖNCESİ-
"Ömer ?" Karşımda beklemediğim biri duruyordu, fazla... Fazla neşeli biri.
"Oturabilir miyim ?" dedi gülümseyerek yanımdaki sandalyeyi işaret ederken. O kadar nazikti ki, ben olayı sindiripte cevap verene kadar ayakta beklemişti.
"Tabi." dedim ve oturduğum yerde doğrulup gözlüğümü çıkardım. Hızla önümdeki bilgisayarı kapattıktan sonra gözlüğü de üstüne koyup Defneye odaklandım.
"Nasılsın ?" dedi çantasını yanına asarken.
"İyi, sen ?"
"İyiyim bende... Sana bir teklifle geldim." Gülümseyerek gözlerimin içine bakarken onun aksine hiç heyecanlı değildim, ki bu hareketlerime de yansıyordu.
"Dinliyorum ?" Ne kadar soğuk davranırsam davranayım bir işe yaramıyordu, neşesini ve enerjisini bir türlü kaybetmiyordu.
"Haftasonu bizimkilerle Okanların yazlığına gidelim diyoruz, Salı günü geri dönücez. Sende gelsene ?" Tüm şirinliğini ortaya sererken aklıma tek bir soru gelmişti.
"Bizimkiler ?"
"İşte Seyda, Simay, Okan, Emre, ben." Arada tek bir isim dikkatimi çekmişti, gerisini dinlememiştim bile.
"Ve sen benim de gelmemi istiyorsun ?" Hafiften yanakları kızarırken gözlerini kaçırdı benden.
"E fena mı olur, sürekli çalışıyorsun biraz kafa dağıtırsın diye düşündüm." Defneyle tanışalı çok olmamasına rağmen üzerimdeki ilgisini hissediyordum, harika gerçekten, aşk üçgenine hoşgeldiniz.
"Olabilir aslında, fena fikir değil." Küçük bir çocuğa pamuk şeker almışcasına sevinirken ister istemez gülümsedim. Kız gerçekten benim için uğraşıyordu.
"O zaman detayları konuşuruz sonra, derse kaçmam lazım benim." Çantasını alıp ayağa kalktıktan sonra son kez bana döndü.
"Pişman olmayacaksın, söz veriyorum." dedi ve gülen gözlerle sınıfına doğru ilerledi.
Keşke söz verdiği gibi olsaydı, pişman olmasaydım, olmasaydık...

FLASHBACK SON

Herşey gözümde bir bir canlanırken beni anılar cehenneminden çıkaran Defne oldu.
"Sakladığınız şey buydu yani ?"
"Aynen." dedim kendime gelirken. Yine ve yine kaçmıştım gerçeklerden.
"Ben bunun hesabını Simaya sorarım..." Sesli düşündüğünü fark etmeden söyleniyordu, ben onun bu hâline gülerken ayağa kalktık ve Okanların yanına geçtik. Okan endişeli gözlerle bir bana bir Defneye bakarken kafamı 'hayır' anlamında salladım, ve Okan tabiki hemen meseleyi kaptı.
"Hiç sevgili oldunuz mu peki ?" Defne ani bir soruyla bana dönerken kaşlarımı kaldırdım istemsizce, bu kız gerçekten farklıydı, ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyordu.
"Hayır, o kadar ciddi birşey değildi zaten."
"Ama pişmansınız ?"
"Evet..." dedim bakışlarımı başka yöne çevirirken.
"Okan, senin de haberin vardı demi ? Üstelik Ömer Beyi üniversiteden de tanıyormuşum, bunu da söylemediniz." Defne ortamı gerecek birşey söylememişti evet ama birden herkes ciddileşti ve Okana odaklandık.
"Yani sen hatırlarsın diye çok müdahale etmeyelim dedik." Bugün bu ipten kaçıncı dönüşümüz oldu sayamıyorum bile. Defne ikna olmuşcasına kafa salladı ve sonrasında işine geri döndü, garip bir şekilde olayın çok üstüne düşmemişti.
"E o zaman mekan işinde tamamız ?"
"Bence burası gerçekten şahane, defile öncesi sizle bir iki ropörtaj resim falan birşeyler yaparız, önce sosyal medyayı ve basını biraz çalkalarım, sonrasında hoop bizim dergide." Defne gülerek Seydaya baktı ve sarıldılar.
"Ya sen var ya, iyiki varsın." Defnenin en sevdiğim huylarından biriydi, içinden geldiği gibi davranması, doğal olması...
"Bak bak, az daha bak..." Anlamamış bir surat ifadesiyle Okana dönerken güldü ve sadece ikimizin duyabileceği bir ses tonuyla konuştu.
"Oğlum kızı iki dakikada ne kestin be."
"Okan yapma kardeşim lisede miyiz ?" "Valla sen liseli aşıklar gibisin şuan, ona emin olabilirsin." Okan bu hâlimle iyi bi eğlenirken pes ettim ve bende güldüm, biraz haklı olabilirdi. Kısmen yani. Azıcık bişey böyle.
"Hadi çıkalım artık, işler bizi bekler." Sözlerim üzerine ikili diyaloglar son bulurken hepbirlikte çıktık mekandan.
"Seyda seni ben bırakayım ?"
"Süper olur Okan, hiç naz yapamıycam bu sefer." Defneyle ben Okanla Seydanın bu tavırlarına gülerken Okanın kulağına eğildim.
"Bana liseli aşık diyene bak." Okan da gülüp bana göz kırparken hepimiz vedalaştık ve arabalara bindik.
"Ömer Bey şirkete mi geçiyoruz ?"
"Saat çok geç oldu, istersen eve geçebilirsin sen, ben kalan işleri hallederim."
"Yok canım olur mu öyle şey, birlikte başladık birlikte bitirelim." İster istemez gülümserken Defne her zamanki gibi gözlerini kaçırdı, ve ister istemez bu hareketi gülümsememi daha da arttırdı.
"Anlaşılan daha 2-3 hafta boyunca bu tempo içindeyiz."
"Öyle... Gülü seven dikenine katlanır Defne Hanım, bize bu teklifi yapan sizdiniz."
"Yoook, şikayet anlamında söylemedim tabiki, hem ben çalışmaktan şikayet etmem ki, sevdiğim işi yapıyorum sonuçta, hem de sevdiğim insanla." Hızını alamayıp ağzından çıkanlara engel olamazken gülümseyerek konuşan surat ifadesi birden sınavdan 80 bekleyip de 30 alan öğrenci ifadesine dönüştü. Öylesine şaşkın, öylesine ne yaptığını anlamamış...
"Şey yani, sevdiğim insanlar-la. Sinan Bey olsun, Yasemin Hanım olsun, Koray Bey olsun, Derya olsun, Nazlıcan olsun..." Yanakları kızarırken eli ayağına dolandı, gülümsemekten çene kaslarım ağrımıştı artık.
"Ha ben olmayım yani."
"Hayır canım, olun."
"E olayım bari." Bu hâllerine gülümsediğimi görünce iyice panikliyordu ve ne yaptığını bilmeden davranıyordu. Ama bu bile hoşuma gitmeye başlamıştı artık.
Arabada bir süre sessizlik oluşurken aklıma gelen şeyle hazine bulmuş kadar sevindim ve hemen lafa girdim.
"Defne, sana bir teklifim var." Normalde heyecanla cevap vermesi gereken Defne suratıma öylece bakakaldı ve ciddileşti birden.
"Defne ?"
"Okanların yazlığı..." Beynimde şimşekler çakarken önüne dönen Defnenin çenesinden tutup bana bakmasını sağladım.
"Defne ?"
"Hatırladım..." dedi alçak bir ses tonuyla. Kafamdan aşağı kaynar sular dökülürken elim ayağım buz kesti adeta.
"Neyi ?" Cevabından korktuğum bir soru sormuştum ama buna mecburdum, herşeyin bir zamanı vardı, belki de o zaman, bu zamandı.
Defne kendi iç dünyasıyla cebelleşirken ne tepki vereceğini anlamadığım bir surat ifadesiyle gözlerimin içine baktı ve yine aynı kelime döküldü ağzından."
"Hatırladım..."

Sürprayz canolaaaaar ! Yeni bölüm sizlerleeee :) Musmutlu bie hafta geçirmeniz dileğiyleee, herkese kocamaaan öpücükler sevgişer :*
Şimdiiii mütüş 3 tane haberim var size. 1. Haber : Bu Hafta Çarşamba, Cuma, Pazar yeni bölümler gelecek. Sizi yeni bölümlere boğuyoruum :D
2.Haber : Her bölümden birkaç gün-saat önce bölümün fragmanını yazıp atıyım diyorum ama daha kesinleştirmedim kafamda, hepinizin fikirlerini almak istiyorum, ne dersiniz, sizce her bölümden önce fragman gelsin mi ???
3.Haber : Birtanecik okuyucularıııııım, size mütüşlü bir haberim var ! Bir sonraki bölüm AŞK DOLU SAHNELER VE UPUZUN BİR BÖLÜM sizlerleeee !!! Size bir kıyak geçip şimdiden haber veriyim dedim ;))) Malum Kiralık Aşk'ın geçen bölümünde çok güzel bir şekilde yere çakıldık KA Fandom olarak. Gerçekten bölümle ilgili şunları söylemeden geçemeyeceğim... ;
Yüzüklerim atıldığı sahnenin rüya olduğu söyleyenler var, başta kulağa hoş geliyor ama bence umarım rüya değildir. Ömerin böyle olaylarda sürekli ama sürekli tepkisi aynı ve katiyen de değişmiyor, ona göre tek doğru onunki. En çok kızdığım şey ise kendi değişmeyi, en azından azıcık sevdiği için bazı konularda esnek olmayı denemediği hâlde Defneden değişmesini istemesi. Düpedüz kızın her hareketini yargılıyor bütün olaylarda, bir türlü Defnenin iyi niyetini çözemedi gitti. Ulan ben anlamıyorum ki bu Ömer bu kadar ne istiyor bu kızdan. İlk kez bir olayda TAMAMEN Defnemi haklı görüyorum, ben var ya Defnenin yerinde olsam neler neler yapardım, inşallah da rüya değildir o sahnede Defne Ömeri iyi bir süründürür. Bu kadar olayın üzeri kapatılıp Defne hemen iki söze şeye kanıp affederse yemin ederim çıldırırım ben burada. Yeter artık be Defom kendine yaptığın bu eziyet, azıcık acı kendine yavrum be... Ulan Ömer, sen yok musun Ömer, nasıl sinirliyim sana bir bilsen. SÜRÜN ÖMER, PİİİİİS ÖMER !
Sizin de görüşlerinizi merak ediyorum bitaneleriiim, eğer benimle görüşlerinizi paylaşırsanız çok mutlu oluruuum ^_^
Bu arafaaaa, yorumlarınız ve tahminleriniz müthiş bir ilerleme göstermiş durumda, hepinize ayrı ayrı teşekkürler ballarım <3 Motivasyon kaynağımsınız birtanecik okuyucularım beniiiiim :*
Okuyan herkese kocamaaaan teşekkürler, sizleri seviyorum.
-Damla

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin