Bölüm 17 - Arkadaşım...

8.1K 363 81
                                    

FLASHBACK -DEFNE GİTMEDEN BİR GÜN ÖNCE, YAŞANAN EN BÜYÜK KAVGA-

"Kendine gel artık Defne !" Ömer koca mekanda kimseyi umursamadan bağırdı bana. Zaten kafam güzel olduğu için kahkaha attım ve elimdeki içkiyi tekrar kafama diktim.
"Sana yeter dedim !" Bu sefer daha şiddetli bağırırken elimdeki bardağı aldı ve yere fırlattı.
"Gidiyoruz." Kolumdan tutup çekiştirirken yalpaladım ve geri çekildim.
"Ya sen gidiyosan git ben gelmiceeeeeem."
"Defne bak kör kütük sarhoşsun zaten deli etme beni gidiyoruz dedim !"
"Eee yeter be ! Bıktım ben bıktım ! Senin benim üzerindeki bu baskından bu kontrolünden bıktım ! Kaç yaşıma geldim ben sizi mi dinliycem ya !" Dengemi tekrar kaybederken Ömere tutundum ve hıçkırdım.
"Tamam, nasıl istiyorsan öyle olur bundan sonra, en azından bu gecelik bu baskı olsun izin ver, bak kötü durumdasın zaten. Defne, lütfen." Kollarımdan tutarken tekrar hıçkırmam üzerine güldüm ve Ömer çantamı aldıktan sonra elele çıktık mekandan. Beni arabaya otturduktan sonra kendisi indi ve kapıyı üzerime kilitledi. Kaçacaktım sanki !
Yaklaşık 15 dakika sonra elinde kahve ve suyla arabaya bindi. Önce suyu açtı ve elini biraz ıslattıktan sonra yüzüme sürdü. Geri çekildim.
"Ben yaparım." Suyu sinirle elime verdikten sonra kafasını geriye yasladı ve elindeki kahveyle bekledi.
"İç." Suyu arkaya attıktan sonra elindeki kahveyi aldım ve olabildiğince hızlı içtim.
"Gitmek istiyorum artık."
"Defne benden neden kaçıyorsun ?"
"Kaçmıyorum..." dedim elimdeki kağıt bardağı şekilden şekle sokarken. Gerçekten su da kahve de kendime getirmişti beni az da olsa.
"Ne bu hâlin o zaman Defne ? Ne yapmaya çalışıyorsun sen ? Neden anneni ben öldürmüşüm gibi davranıyorsun ya ?!"
"Ömer gitmek istiyorum !"
"Gidemezsin hiçbir yere ! Konuşana kadar buradasın !" Oflayarak geriye yaslandım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Annem öleli 1 ay olmuştu ama ben herkese kök söktürmüştüm. Ciddi anlamda iğrenç bir insana dönüşmüştüm. Kimseyi yanımda istemiyor, aklıma ne geliyorsa söylüyor, kafama ne eserse yapıyordum.
"Sonsuza kadar burada tutamazsın beni."
"Öyle mi Defne ? Gitmek mi istiyorsun gerçekten ?" Gözlerimin içine bakarak sorması işleri zorlaştırsa da yutkundum ve kafamı 'evet' anlamında salladı.
"İyi, git nereye gidiyorsan." dedi ve arabayı çalıştırdı. Öyle bir hızla sürmüştü ki 20 dakikalık yolu 10 dakikada gelmiştik. Bir saniye bile bana dönmeden kapıların kilidini açtı ve arabayı hızla durdurdu kapının önünde. Kararımı vermiştim, gidecektim.
Ama ondan önce yapmak istediğim birşey vardı.
Hayatım boyunca Ömere ait olacaktım. Bu hep böyle kalacaktı. Ve bu gece, bunu tescillendirecektik...

FLASHBACK SON

Kahvaltı sofrasında aklıma bu gelenlerle yemeği bıraktım ve bir noktaya odaklandım sadece. Keşke o zamanlara dönebilseydim...
"Defo, yemedin hiçbir şey ?"
"Çok iştahım yok benim bu aralar kuzum ya, sizlik birşey değil." Zoraki gülümserken Meleğe döndüm ve tabağını bitirdiğinden emin olduktan sonra yanağına bir öpücük kondurdum ve ikisi de ellerini yıkamak üzere banyoya ilerlediler. Gerçekten çok iyi anlaşıyorlardı.
"Ee napıyoruz bugün ?"
"Benim şirketle bi öngörüşmem var bugün ama kısa sürer. İsterseniz sonrasında hepbirlikte bir yerlere gidelim. Sudeleri de çağırırız."
"Oluuur." dedi ikisi de beni onaylayarak.
"Ellerinize sağlık, ben kaçayım ufaktan." dedim ve bize ayrılan odaya gidip hazırlandım.
Telefonumu çantama atarken çalmasıyla geri çıkardım ve ekrandaki 'Sude' yazısını görünce gülümseyip açtım.
"Efendiim ?"
"Günaydın Defo."
"Günaydın canım."
"Görüşmen bugündü demi ?"
"Evet, de niye sordun ?"
"Birlikte gideceğiz de ondan."
"Ne ?" Anlamamış bir şekilde ayakta dikilirken geçiştirdi beni.
"10 dakikaya aşağıda ol, geldim sayılır. Öptüüüm." dedi ve cevap vermemi beklemeden telefonu kapattı. Deli kız...
Yaklaşık 10 dakikadır Meleği ikna etmek için uğraşıyordum ama nafile, en sonunda ağlamaya başlamıştı.
"Ya annecim ağlama tamam, bulacağım ben bir çaresini." Kucağıma alıp saçlarını okşarken başını omzuma gömdü. Çok hassas bir çocuktu Melek, en ufak şeyde ağlayabiliyordu.
"Ben çıkmadan size mesaj atarım geleceğiniz yeri, geç kalmayın."
"Tamam ama dikkat edin, aklımız sizde..."
"Sude de gelecek ya sorun olmaz, onlar Melekle dururular bende görüşmemi yapar çıkarım, merak etmeyin siz." dedim ve kucağımda Melekle ikisine de sarıldıktan sonra en son Egeye öpücük gönderdim. Melek hepsine el sallarken evden çıktık ve kapıda bizi bekleyen Sudenin arabasına bindik. Arkadaki çocuk koltuğunu görünce gülümsedim, bunu bile düşünmüştü canım arkadaşım.
"Ya canım benim niye uğraştın ki sen bu kadar..." dedim Meleği koltuğa otuttururken.
"Ne uğraşı kız, 5 dakikamı aldı." Gülüp ön tarafa geçtim ve adresi verdim Sudeye.
"Bi dakika ?" dedi Sude şok geçirmiş bi hâlde adrese bakarken.
"Noldu ?" dedim telaşla. Yutkundu ve bana dönüp cevap verdi.
"İyi de burası Yaseminin şirketi ?"
"Yaseminin şirketi ?" dedim sesim çığlık atar gibi çıkarken.
"Ne demek Yaseminin şirketi ? Passionis'e noldu ?"
"Yasemin 2 yıl önce ayrıldı oradan ve 6 ay sonra falan da kendi şirketini kurdu, bu şirketi yani. Üstelik Passionis'le aynı binada..."
"Oha !" dedim bağırmaya devam ederken. Telaşla elimi anlıma götürdüm ve düşünmeye başladım.
"Defne bak bi sakin ol, daha nereye kadar kaçacaksın ?"
"Olma Sude yapamam, gidemem ben oraya !"
"Ya önce bi sakinleş. Şş tamam, sakin..." dedi bana sarılırken. Sakinleşirken Meleğe döndüm. Merakla dışarıyı seyrediyordu, ona baktığımı farkedince de gülümsedi. Meleğim benim...
"Sude napıcam ben ?"
"Kaçma artık Defne nolursun, yeter bu kadar kaçtığın zaten, fazlasının kimseye bir yararı olmayacak."
"Öyle mi diyosun ?" dedim iç çekerken. Kafam allak bullak olmuştu.
"Ya Ömeri görürsem ?" dedim panikle, ve asıl soruyu yönelttim.
"Ya Ömer Meleği görürse ?"
"Anne, Ömey kim ?" Meleğin sorusu üzerine Sudeyle bakıştık, kaskatı katılıp cevap veremeyince Sude gülümseyerek yanıtladı Meleğin sorusunu.
"Ömer benim kuzenim, nasıl Ege senin kuzeninse, Ömer de benim kuzenim."
"Anne, şenin neyin ?"
"Arkadaşım..." dedim ve bozuntuya vermeden Meleğe dönüp gülümsedim. Cevaplardan tatmin olmuş bir şekilde kafasını tekrar dışarıya çevirdi.
"Gidiyoruz demi ?" Sude merakla cevabımı beklerken derin bir nefes aldım.
"Gidiyoruz."

Ellerim titreye titreye arabadan indim ve iner inmez Meleği de indirip elinden tuttum.
"Defne biraz sakinleşir misin lütfen, ellerin falan titriyo bak."
"Tamam, sakinim." dedim ve Meleğe döndüm.
"Meleğim, ben söyleyene kadar yanımdan ayrılmak yok tamam mı kızım ?" Melek bana döndü ve gülümseyip 'tamam anneçim' dedi.
"Meleği kaçırmayacaklar Defne biraz sakin ya, alt tarafı görüşmeye geldin."
"Ya ben ne dediğimi biliyo muyum sanki Sude ya ?"
"Korkma bak, yanındayım ben senin. Halledeceğim." dedi ve kolumu sıvazlayıp gülümsedi. Zoraki bir gülümseme attıktan sonra derin bir nefes alıp içeri ilerledim. Sanki biri kızımı alıp götürecekmiş gibi sıkıca tutuyordum elimi. Zamanında Ömerin elini tutamadığım gibi tutuyordum kızımızın elini.
Adımlar attıkça bir bir anılarım gözümün önünde uçuşuyordu. Resmen bütün herşeyi tekrar yaşamıştım. Ömerle hikayemizin bir parçasıydı burası, bu şirket...
Asansöre ilerlerken Meleği kucağıma aldım. Onu koruyamıyorum hissi oluşmuştu içimde. Oflayarak asansörü beklerken sonunda asansör geldi ve Sude 14.kata bastıktan sonra rahatlama geldi az da olsa. Ömerlerin bir kat altında olması tabiki iyi değildi ama üstünde olması daha kötü olurdu. Her an şirketten biri asansör çağırıp, bizi görüp şok geçirebilirdi, ama alt katta olduğu için şanslıydım. En azından şimdilik...
Şirketten içeri girerken adeta büyülendim, burası resmen muhteşem olmuştu, kadının gücünü temsil eden bir yer olmuştu birnevi.
"Hoşgeldiniz, Defne Hanım değil mi ?"
"Evet, benim." dedim danışmadaki kadına cevap verirken.
"Defne ?" dedi Yasemin odasından çıkıp gelirken. Geleceğimi biliyordu muhtemelen, çünkü bu şaşırma 'Defne mi' şaşırması değildi, 'kucağındaki kim' şaşırmasaydı. Şaşkınlıkla karışık gülümserken yanıma ilerledi ve bende Meleği yere indirip elinden tuttum. Yasemin bir bana bir Meleğe bakarken birden sıkıcı sarıldı bana, bende aynı şekilde karşılık verdim ona. Yasemin de özlediğim sayılı insanlar arasında vardı, gittiğimden beri hiç yüzyüze görüşmesek de birkaç defa mesajlaşmış ve araşmıştık.
"Kızın mı ?" dedi büyülenmiş gibi Meleğe bakarken.
"Evet, Melek." dedim gülümserken. Yasemin gülümseyerek Meleğin yanına eğildi ve elini uzattı.
"Hoşgeldin Melek, Yasemin ben." Melek onay ister amaçlı bana baktı ve onayını aldıktan sonra uzattığı eli sıktı.
"Hoşbuyduk."
"Defne, gerçekten Melek gibi bir kızın var. Sana çok benziyor." dedi doğrulup bana bakarken. Birkaç saniye sonra Sudeyi farketmesiyle güldü ve görmediğini söyleyip özür diledikten sonra sarıldılar. Anlaşılan araları gayet iyiydi.
"Gelin, odama geçelim." dedi ve dediği gibi odasına geçtik. Sude karşıma otururken Meleği kucağıma aldım.
"Geleceğimi biliyordun değil mi ?" dedim nazik bir şekilde sorarken. Gülümseyerek cevap verdi.
"Tabikide biliyordum, senin gibi birini kaçırır mıyım hiç." Utanarak kafamı eğdim ve Meleğin kafasını göğsüme yaslaması üzerine saçlarını okşamaya başladım. Yavaş yavaş ortamlara alışıyor gibiydi.
"Ee ne içersiniz ?"
"Ben bi su alsam yeter." dedim kırmamak amaçlı cevaplarken. Sude birşey istemediğini belirttikten sonra asıl konulara doğru yavaş yavaş ilerledik.
"Bana bile söylemedin Defneyi işe alacağını." dedi Sude Yasemine sitem edercesine.
"Sürpriz olsun istedim." dedi Yasemin savunmasını yaparak.
"Anne, abya aykadaşın mı ?" dedi Melek biraz alçak bir ses tonuyla, kimsenin duymamasını istercesine.
"Evet annecim arkadaşım, aynı zamanda da patronum. Artık burada çalışacağım." Meleğe gerekli açıklamayı yaparken kızlar hayran hayran gülümsediler.
"Hımm, şevdim ben buyayı." dedi Melek utanarak etrafına bakarken. Onun bu hâllerine hepimiz gülerken birden kapının açılmasıyla irkildim ve Meleği kendime çekip kapıdakine döndüm.
"Yasemin aciiilen-" Beni farketmesiyle önce kafasını çevirdi, sonra şok olup tekrar bana döndü. Kapıdaki eli yavaşça düşerken şoktan yüzü şekilden şekilde girdi.
"Defne ?"

Wowowwwowowwhohoooov, bakalım kim geldiiii :))
Canlarıım, yorumlarınızdan o kadar memnunum ki, inanın beni çok mutlu ediyorsunuz, bütün yorumları kulaklarım ağzımda okuyorum ve upuzun yorumlarınızı gördükçe yazma isteğim artıveriyor birden ^_^ Hepinize çok teşekkür ediyorum tekrar ve tekrar, iyi ki varsınız...
Açıklık getirmek istediğim bir konu da var. Çoğu yorumda 'yb ne zaman' gibi şeyler okuyorum, asla kötülemiyorum yanlış anlamayın fakat emin olun yeni bölümlerin ne zaman olacağını ben bile bilmiyorum, o yüzden hepinize söylediğim gibi, yeni bölüm en kısa zamanda. :)
Okuyan herkese bol bol bollll teşekkürler, sizleri seviyoruuum.
-Damla

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin