Bölüm 29 - Savaş Başlasın !

7.5K 321 68
                                    

"Aa Fikret, otursana." Ağzımdaki lokmayı uğuz uğuz çiğnedim ve yutup zorla gülümsedim.
"Afiyet olsun ikinize de."
"Sağol sağol..." dedim ve çatalı elimden bıraktım. Ömer gıcık gıcık gülerken Fikret de siparişini verince benim sinir tepemden indi tabi.
"Yarın sendeyim o zaman."
"Aynen, erken gelin özledim kızımı."
"Ooo aile buluşması galiba." Ay rabbim sabır veeerr, bi insanın her hareketi mi gıcık olur ? Şeytan diyo sapla çatalı ağzının ortasına...
"Aynen, haftasonlarımız öyle geçiyor." Aman aman amaann Ömer Beyimizin de hareketlere bak hele cilveler şeyler. Ben bunun acısını çıkarmaz mıyım...
"Defne sen hiç konuşmuyorsun ?"
"Yemek yiyorum ya malum, ondandır..." Zoraki bir şekilde gülümsedim ve o da aynı şekilde karşılık verdi. Iııııy pis çarpık.
Sonunda yemekler bitip masadan kalktığımızda resmen zil takıp oynayacaktım. Gıcık karı ya, uyuuz, şirreeeett !
"Pazartesi görüşürüz o zaman, iyi eğlenceler ve iyi çalışmalar size şimdiden."
"Teşekkürler." dedim ve göz devirdim, onlar da bu sırada Ömerle tokalaştılar. Ay yesinler.
"Görüşmek üzere." dedi Ömer ve Fikretin arkasından çıkışa yürüdük. Resmen gözlerimle kadını delip geçerken Ömer sonunda dayanamadı ve güldü.
"Defne sinirden domatese döndün."
"Hahahah yok daha neler, ben ve sinir, ha yani bide bu kadın !" Bozuntuya vermiyim derken daha çok bozuntuya vermiş olduğum gerçeğiyle yüzleştim birkaç saniye...
"Yaa kesin öyledir..." Ömer sırıtmaya devam ederken sinirle gülümsedim ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Gerçekten sinirlendiğimi daha fazla belli edemezdim.
"Koşsaydın Defne ya bu hız az geldi sana."
"Ya Ömer ne hızı normal yürümem bu benim."
"Normalde 10 saniyede anca 1 adım atabilen Defne, şimdi 1 saniyede 10 adım atıyor, nedense aaartık..."
"İmalara bak sen..."
"İşini çok özledin demi ondan bu hız yoksa başka açıklaması falan olamaz."
"Aynen de öyle canım." Ömer seni bile dövesim var şuan valla aaayyyy sinir tepemden tepemden indi rabbim.
"Kolay gelsin Ömer Bey." dedim ve sert adımlarla indim asansörden, adım gibi emindim ki arkamdan sırıtmaya devam etti. Sende artık bir çarpıksın Ömer Beyciğim !
Akşama kadar o sinirle çalıştıktan sonra Meleği alma vaktimin geldiğini görüp hazırlandım ve kızlarla da görüştükten sonra çıktım şirketten. Ömeri göremeyince iyice sinirlerim gerilse de yarın tüm gün birlikte olmanın verdiği mutlulukla sakinleştim biraz.
Yol boyu Fikreti düşündüm. Kadın resmen alalede yürüyodu benimkine ya. Vay anası kadındaki cesarete bak ! Bende Ömüşümü senin gibilere yedirecek göz var mı kızıııım ! He var mıııı ?!
Ay tabiki yok !
Hodri meydan lan, susmak yok artık !
"Savaş başlasın." dedim kendi kendime ve arabadan inip kreşe girdim...
Evin kapısını açar açmaz dumanların dışarı fırlamasıyla Meleği geri çektim ve hemen arabaya tekrar otutturdum. Bu ne be böyle ?!
Eve yavaş adımlarla ilerlerken duman daha fazla gitmeme izin vermedi, bende hızlı adımlarla geri çıktım evden. Ne yapacağımı bilemezken yan komşunun evden çıkması mükemmel isabet olmuştu.
"Defne noldu abicim ?"
"Ya sorma Barış Abi evden dumanlar yükseliyo ama yanan bi yer falan yok ne olduğunu anlayamadım bi türlü." Barış Abi birkaç saniye eve girdikten sonra çıkınca telefonunu cebinden aldı ve öksürüğünü durdurmaya çalışırken bir numara tuşladı.
"Alo Mehmet, abicim acilen bakmanız lazım buraya. Yok yok bana değil, yan komşuma. Tamamdır bekliyoruz." Telefonu kapattıktan sonra meraklı gözlerle bakan bana cevap verdi.
"Doğalgazda sorun var Defne bu eve bi süre girilmez."
"Ciddi misin ?!" dedim yükses sesle ve eve çevirdim bakışlarımı.
"Ne kadar bi süre giremeyiz peki ?"
"1 hafta falan muhtemelen tam bilmiyorum."
"Yaaa of yaaa..." dedim ve elimi anlıma götürdüm sıkıntıyla. Barış Abi arabadaki Meleği yanımıza getirdi ve merdivenlere çöküp beklemeye başladık. Melek kucağımda saçlarımla oynuyorken bizde Barış Abiyle sohbete daldık derken derken derken sonunda tamirciler geldi, evin kapısı açık olduğu için duman şiddeti geçmese de azalmıştı tabiki.
Yaklaşık yarım saat sonra Mehmet dediği adam içeriden çıktı ve maskesini indirip bana döndü.
"En az 1 hafta ev kullanılamaz Defne Hanım, doğalgaz borularınızdan birinde sorun var tekrardan takılması gerek, baya zahmetli bir iş. Ama ucuz kurtulmuşsunuz iyiki evde değilmişsiniz."
"Yaa çok kötü oldu bu ama of..." Üzüntüyle suratımı astım ve dudaklarımı ısırıp düşünmeye başlarken, tanıdık bir arabanın evin önünde durmasıyla düşünmeyi kestim, gerek kalmamıştı birnevi.
"Defne ?"
"Ömer ?" Ben Ömere, Ömer bana doğru yürüdü ve sonunda birleşince ikimizde durduk. Ömer telaşla eve baktı, gözleri Meleği aradı tabiki ama Barış Abinin kucağında görünce rahatlayıp tekrar bana döndü.
"İyi misiniz siz noldu ?"
"Ya doğalgazla ilgili sıkıntı varmış ev en az 1 hafta kullanılamazmış..."
"E bana gelin." Beynimde cümle yankılanırken gözlerimi büyültüp Ömere döndüm.
"Ciddi misin ?"
"Evet, niye ki ?"
"Ne bileyim yani şimdi şey olmasın..."
"Şey mey olmaz Defne başka bi yere bırakmam zaten sizi hazırlanın gidelim hadi."
"E peki madem." dedim ve Mehmetle konuşup içeri girip giremeyeceğimi öğrendim. Maskeyi verdi ve çok durmamamı söyleyip içeri gönderdi beni.
Gerekli eşyaları hızla aldıktan sonra kapıda beni bekleyen Ömere verdim valizleri ve herkese teşekkür ettikten sonra Meleği kucağıma alıp arka tarafa otutturup bende öne geçtim.
Eğlenceli geçen yolculuktan sonra eve girdik ve Ömer kapıyı kapattıktan sonra bir süre öylece birbirimize baktık.
"Melekle sen benim odamda kalırsınız, bende yan odaya (varmış gibi düşünün sjdjsbxjf) geçiyim."
"Tamam olur nasıl istersen." Melek çoktan televizyonu açmış karşısına oturmuştu bile. Kontrol amaçlı baktıktan sonra Ömere döndüm tekrar.
"E çıkaralım o zaman eşyalarınızı."
"Çıkaralım bari." dedim ve küçük çantayı alıyordum ki, Ömer durdurdu.
"Yok daha neler..." dedi ve gülümsedi, bende aynı şekilde.

"Ya senin de alanını daralttım ama..."
"Saçmalama Defne, olur mu öyle şey. Ne güzel oldu işte sığdık da ayrıca."
"Aynen ya, güzel oldu şaka maka. Ellerimize sağlık." Odayı son kez süzdükten sonra birlikte aşağı indik. Ömer Meleğin arkasından sessizce ilerledi ve gerekli mesafeyi ayarladıktan sonra arkasından tuttu ve havaya kaldırdı. Melek başta korkudan çığlığı bassa da havada dönmeye başlayınca kahkahalara boğuldu. Duvara yaslandım ve onların bu hâllerini gülerek izledim.
Çok önceden gelecektim, şimdi zorunlu olduğum için değil, en başında Ömer evlenme teklifi ettiğinde yerleşecektim bu eve, evlendikten sonra tabi...

FLASHBACK -ÖMERİN DEFNEYE EVLENME TEKLİF ETTİĞİ GÜN-

"Kendine geldin mi biraz ?"
"Evet." dedim yatakta doğrulurken. Haftalardır annemi rüyamda görüyordum, etkisinden çıkamıyordum bi türlü yaşananların.
"Birşey ister misin, gel dışarı falan çıkalım hava al."
"İstemiyorum Ömer, yanlız bırak beni."
"Bırakmam Defne, bırakamam. Nasıl gideyim sen bu hâldeyken söylesene ?" Gözlerim dolmaya başlarken eğik olan başımı kaldırdım.
"Ağlama artık nolursun sen böyle yaptıkça benim içim parçalanıyor ya..." Kendimi tutamayıp ağlamaya başlayınca yutkundu ve sarıldı bana sıkıca.
"Şşş tamam, bunlar da geçecek, hepsi geçecek güzelim söz veriyorum."
"Geçmiycek Ömer ömrüm boyunca geçmiycek..." dedim ağlamamın arasından.
"Herkes gidecek bigün, sende gideceksin biliyorum ben." Ağlamam durmaya başlarken kendini geri çekti ve aramızda nefeslik mesafe kalana kadar yaklaştıktan sonra yüzümü avuçlarının arasına aldı.
"Evlen benimle." Gözlerini gözlerime kenetlerken ağlamam tamamen kesildi ve yerini şoka bıraktı. Doğru mu duymuştum ben ?!
"Anlamadım ?"
"Duydun işte, evlenelim, bırak her anında, her saniyende yanında olayım. Biz bunu hakettik Defne." Şok olmuş bir vaziyette gözlerine bakarken yutkundum ve bakışlarımı kaçırdım. Çalan telefon ve benim cevap vermeyişim en güzel cevap oldu Ömere...

FLASHBACK SON

"Aç mısınız ?" Kendimi anılardan ve keşkelerden kurtarma şeklim her zaman başka bir uğraş bulmaktı, dolayısıyla böyle bir soru yönelttim ikisine de.
"Eveeeet !"
"Melek açsa bende açım."
"Ben hazırlıyorum o zaman, siz keyfinize bakın." dedim ve gülümseyip mutfağa geçtim. Ne yapabilirim ne yapabiliriiim...
Beş mi milyoooon...
Kafamda deli mi sorulaaar...
Pizza !
Gerçekten bu konuda da üstüme tanımazdım, aslına bakarsak mutfakla ilgili hiçbir şeyde üstüme tanımazdım.
Sevinçle gülümsedim ve gerekli malzemeleri çıkarıp önce hamuru hazırladım ve sonrasında da üstünün malzemelerini hazırlamaya başladım, derken Ömer geldi yanıma.
"Yardım edilecek birşey var mı ?"
"Yok ya gerek yok sağol."
"Olur mu öyle ya söyle bişey de yapıyım hadi."
"Cidden gerek..."
"Defneeeee."
"Ay tamam, şu tabağa koyduklarımı ince ince doğrayabilirsin aslında."
"Tamamdır." dedi ve bıçağı çekmeceden alıp dediğimi yapmaya başladı.
"Ee senin işler nasıl gidiyor ?"
"İyi, bi sıkıntı yok." Viiiiiiih, hemen de kısa cevaplar, ay bende ölüyodum sanki meraktan nezaketen sorduk yani demi...
"Sevindim."
"Senin ?"
"Gayet iyi."
"İyi iyi maşallah, alışmışsın şirkete belli zaten."
"Öyle ya, kızlar tanıdık falan olunca kolay oldu."
"Sevindim."
"Bu Fikret, baya iyi aranız herhalde."
"Yoo, niye sordun ki ?" Hakkaten niye sordum ki aslında sormadım da cümle yönelttim yani Ömer ne sorusu sende aayy.
"Merak ya işte dışarıdan öyle görünüyo da biraz."
"İyi anlaşıyoruz diyelim." Kan beynime sıçrarken en zoraki gülüşlerimden birini yaptım, resmen kıskançlıktan geberiyorum diye bağırmadığım kaldı sadece.
"Ay ne güzel ne güzeell..."
"Aynen." Pis pis gülüyo bide eşek yaa, Defo sende niye tutamıyon ki şu ağzını ah be kızımm ! Kızarıp bozarırken çalan zil adeta kurtuluşum oldu.
"Ben bakarııım !" dedim ve heyecanla kapıya yöneldim, sanırsın aylardır beklediğim mektup gelmiş sevince bak...
"Yakışıklı tasarımcımız yanlız kalmas..." Gözlerim faltaşı gibi açılırken donakaldım ve elimde olmadan garip bi tepki verdim.
"Buyur canım ?"



YAZDIĞIM UPUZUUUUUN BÖLÜM Bİ BAKIYORUM Kİ AAAA, SİLİNİVERMİŞ. Ya valla bendeki bu şans kimsede yok dünden beri krizlerden krizlere giriyorum ama bölüm yok yok yok ! Tabiki beklemekten ağaç olduğunuzun farkındayım ama bu sefer gerçekten elimde olmadan gelişti herşey, hatırladığım kadarıyla tekrar yazdım ama bakalım, umarım beğenirsiniz kuzular.
Küçük bir detay, bu bölümün ve ilerideki birkaç bölümün kafamda oluşmasına yardımcı olan tatlış mı tatlış okuyucuma önerileri için buradan da teşekkür ederiim <3
Okuyan herkese kocamaaan teşekkürler, sizleri seviyorum.
-Damla

Mucize (Kiralık Aşk) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin